Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde konusunda uzman bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerine şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şirketinin keşide ettiği ve diğer davalı ...’in cirosunu taşıyan iki adet bonoya dayalı başlattığı takipten 2 yıl sonra müvekkili aleyhine İİK 89.ihbarnamelerini göndererek, usulsüz tebligatlarla kesinleştirildiğini, bu haciz ihbarlarından 26.01.2007 tarihinde bir aracın satışı sırasında haberdar olduklarını, bu ihbarnamelerin tebliğinin usulsüzlüğü ile ilgili İcra Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını ileri sürerek İİK 89.maddesine dayalı ihbarnamelerle ilgili işlemlerini iptal ve terkini ile müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili, şirket hisse devrine bağlı fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 150.000 TL.nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, asıl davada davalı ... Ltd. Şti. ortağı ...’ın davalı gösterilmesi gerektiğini, bu kişinin düzenlediği çeklerin davacı hesabından ödendiğini belirterek davalı ......
nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı) Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01/10/2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK. 'nın 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK.'nın 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK.'nın 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/11/2020 tarihli ara karar ile, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, tedbir talebinde genel düzenleme olan HMK 209. maddesine dayanılmasının özel nitelikteki İİK 72/3 maddesinin uygunlanmasına engel olmayacağı, davadan önce icra takibi başlatıldığından takip hukukuna ilişkin kuralların uygulanacağı ve takibin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilemeyeceği, aksi düşüncede dahi HMK 389 maddesi gereğince yaklaşık koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir....
Somut davada davacı taraf iflas iflas idaresi müdürlüğünün kararı uyarınca karar kapsamında menfi tespit talebinde bulunmuş ise de açılan dava İİK 72. madde ve HMK'nun 106. maddesi anlamında bir tespit davası sayılmasının olanağı yoktur çünkü davacı Genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı müflis şirketten kredinin teminatı olarak aldığı çeklerin kredi borçlusu sözleşmenin tarafı şirketin iflas etmesi nedeniyle iflas müdürlüğünün İİK 184. maddesi kapsamında bu karardan bir anlamda muaf tutulmasını talep etmiştir. Davacı kredi ilişkisi kapsamında zaten alacaklı konumda olup sözleşmenin taraf olmayan iflas idaresine karşı menfi tespit talebinde bulunması abesle iştigal eder....
Bu kez taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-Davacı vekilinin karar düzeltme istemine gelince; Dava, İİK 72. maddesi kapsamında takibe dayalı açılmış menfi tespit davasıdır. Dava menfi tespit davası olarak görülmekteyken yargılama sırasında icra takibine konu borç ödenmiş olmakla İİK 72/6. maddesine göre istirdat davasına dönüştüğünden, davaya istirdat davası olarak devam edilerek istirdadı gereken paranın ödeme tarihinin ve miktarının hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması ve yalnızca menfi tespite ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu halde, mahkemece borçlu olunmayan miktarın tespiti yerine borçlu olunan miktarın tespiti yönünde hüküm oluşturulmuştur. Bu hal usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, kazanılmış haklar da gözetilerek davacının borçlu olmadığı miktara hükmedilerek bunun dışında kalan, yani reddedilecek olan kısım yönünden davalı lehine hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinden ibaret olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İİK 89 uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Mahkememizin 15/04/2022 tarih .... esas ... karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine Bakırköy .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı sırasına kayıt olan dosyanın, Bakırköy ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/12/2022 tarih ... esas .... karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesinin 15/01/2024 tarih ...esas ... karar sayılı ilamı ile yargı yerinin Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlenmesi üzerine mahkememizin yukarıda belirtilen esas sayılı sırasına kayıt edildiği anlaşılmıştır. Dava, 3. Kişinin açtığı İİK 89. Maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların davalıya borçlu olup olmadığı hususu tespit edilmiştir. İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, Bakırköy .....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacıya İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini davcı tarafından bu haciz ihbarnamelerine karşı itiraz edilmediğini bu yönden davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İİK.'nun 89/3.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
Takip alacaklısı, üçüncü kişiye İİK'nın 89'uncu maddesine göre haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken, dürüstlük kuralına uymak zorundadır; takip alacaklısının bu hakkını açıkça kötüye kullanmasını hukuk düzeni korumaz. Bu sebeplerle, genel menfi tespit davasının sebebi (dayandığı vakıa) İİK m. 89'daki özel menfi tespit davasının sebebinden (dayandığı vakıadan) farklı olduğundan, İİK m. 89 gereği davacının, özel menfi tespit davasını açma hakkını kaybetmiş olması, başka vakıaya dayanarak, kötü niyetli alacaklı aleyhine açacağı genel menfi tespit davasının dinlenmesine engel değildir....