Davaya konu çekin keşide tarihi 29.06.2001 tarihi olup, alacaklı vekilinin kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile giriştiği icra takibi keşideci vekilinin İcra Tetkik Mercii’nde açtığı dava sonucu iptal edilmiş, keşideci vekili menfi tespit davasında bu nedenle davanın konusu kalmadığını belirterek menfi tespit davasından feragat etmiştir. Alacaklı da çekin zamanaşımına uğradığını kabul ederek 15.04.2004 tarihinde borçlu hakkında 49 örnek nolu icra takibini yapmış, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Çek 27.04.2001 tarihinde bankaya ibraz edilmiş ise de, TTK.nun 726. maddesi hükmü gereğince altı aylık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 15.04.2004 tarihinde icra takibine konu edilmiştir. Davacı zamanaşımına uğrayan çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve temel ilişkiden kaynaklanan alacağını tanık dahil diğer delillerle kanıtlamak suretiyle talep edebilir. Salt zamanaşımına uğramış çek alacak iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir....
Ancak sözkonusu imzalar kredi müşterisine ait çıkarsa bu kerre davacı banka çalışanlarına yönelik olarak açılan ve davalı ...’ın müşteki olarak yer aldığı ceza dosyasının sonuçlanması beklenip, ceza dosyasında davalı ...’ın banka görevlilerince borçlandırıldığı sabit görülüp mahkumiyet kararı verilir ve bu karar kesinleşir ise T.B.K.’nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağından buna göre karar verilmesi gerekir.Mahkemece belirtilen bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken asıl dava hakkında eksik tahkikat ile verilen kararın bozulması gerekmiştir. 2-Birleşen menfi tespi davasına gelince; davalılar asıl davaya cevap vermediklerinden davacının tüm iddialarını inkar etmiş sayılmış ve sahtecilik iddiasını daha sonra ileri sürmüşlerdir.Bu nedenle itirazın iptali davasından sonra asıl davanın davalılarınca aynı konuda birleşen menfi tespit davası açmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/91 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmıştır. Yargısal uygulamalarda tasarrufun iptali davalarından sonra açılan menfi tespit davalarının sırf davayı uzatma amaçlı olduğu gerekçesi ile beklenmesine gerek görülmemekle birlikte, her davanın somut özelliğine göre değerlendirme yapılmak gerektiği, bu cümleden olarak, İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/91 Esas sayılı dosyasında görülen menfi tespit davasında, davalı T4'in katılan, davacı T7 ise sanık sıfatıyla yer aldığı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/581 Esas sayılı dosyasında yapılan kovuşturmasının sonucunun beklenmesine karar verildiği ve bu itibarla eldeki iptal davası bakımından menfi tespit davasının ciddi olduğunun kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü ./.....
İşbu dava; zayii (kaybetme) nedeniyle kıymetli evrakın bir çeşidi olan kambiyo senedi (çek) iptali davasıdır. Türk Ticaret Kanununun 645–849. maddeleri arasındaki üçüncü kitapta kıymetli evrak düzenlenmiştir. TTK nun 651–653. maddelerinde kıymetli evrakın genel olarak zayi nedeniyle iptali, TTK nun 657. maddesinde nama yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali, TTK nun 661–669. maddelerinde hamile yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 757–765. maddelerinde kambiyo senetlerinden poliçenin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 778/1-ı maddesinin yaptığı atıf gereğince kambiyo senetlerinden bononun zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususu ile TTK nun 818/1-s maddesinin yaptığı atıf gereğince (TTK nun 764/2. maddesi ile 765. maddesi hükümleri hariç olmak üzere) kambiyo senetlerinden çekin zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususları düzenlenmiştir....
TTK nun 651–653. maddelerinde kıymetli evrakın genel olarak zayi nedeniyle iptali, TTK nun 657. maddesinde nama yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali, TTK nun 661–669. maddelerinde hamile yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 757–765. maddelerinde kambiyo senetlerinden poliçenin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 778/1-ı maddesinin yaptığı atıf gereğince kambiyo senetlerinden bononun zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususu ile TTK nun 818/1-s maddesinin yaptığı atıf gereğince (TTK nun 764/2. maddesi ile 765. maddesi hükümleri hariç olmak üzere) kambiyo senetlerinden çekin zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususları düzenlenmiştir. Müdahale talebinde bulunan ... San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.'...
Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/141 Esas sayılı dosyası ile, davacı ... tarafından davalı ... aleyhine davalının Bakırköy ...İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasına yaptığı itiraz nedeniyle 04/03/2019 tarihinde itirazın iptali istemiyle dava açılmış, mahkemenin 25.09.2019 tarih ve 2019/141 Esas, 2019/850 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, kararın istinaf edilmesi nedeniyle Dairemizin 2020/28 Esas sırasında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. İİK 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası, aynı Yasanın 72.maddesinde düzenlenen menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır (Yargıtay HGK 02/06/2020 tarih 2017/19-892 E., 2020/305 K. sayılı emsal kararı). Öte yandan itirazın iptali davası açıldıktan sonra, itirazın iptali davasında savunma olarak ileri sürülebilecek hususlara ilişkin olarak Menfi Tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin aidat ve gecikme cezası bulunduğundan bahisle iki ihtarname gönderildiğini, ihtarnamelerdeki borç miktarının gerçek olmadığını ve ihtarnamelerin usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin borcu olmadığı için ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin 30.03.2010 tarihinde yönetim kurulu tarafından ihraç edildiğini, itirazları üzerine genel kurulda da ihraç kararının onaylandığını ileri sürerek, davaya konu ihraç kararının iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ikame edilen davanın menfi tespit davası olup davanın açılma tarihinde menfi tespit davaları için arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmadığını, her ne kadar TTK’da yapılan değişiklikle, kanunun 5/a maddesinin birinci fıkrasında yer alan ve “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında ” ibaresi, “... para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında” şeklinde değiştirilmiş olsa da bu değişikliğin 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girdiğinden dolayı kanunun geriye yürümezliği ilkesi doğrultusunda işbu haklı davanın usulden reddedilmesinin mümkün olmadığını, ticari dava olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları, 01.09.2023 tarihinden önce ki uyuşmazlıklara ilişkin açılacak davalarda arabuluculuğun dava şartı olmadığını, huzurdaki 8....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ise, Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kambiyo senedinin iptali davası olarak nitelendirilerek kesin yetki nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosya gönderilmiş ise de davacının menfi tespit talebi ile birlikte kambiyo senedinin iptalini talep ettiği, davacının senet iptali talebinin menfi tespit davası ile sıkı sıkıya bağlı olduğu ve menfi tespit davasının bir sonucu olduğu bu nedenle davacının senet iptaline yönelik talebinin menfi tespit talebinden tefrik edilerek kesin yetki kuralı nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki usulüne uygun bir yetki itirazı da bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir....