WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

Davacı vekili, toplam 15.600-TL yönünden menfi tespit ve 5.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece 08.09.2015 gününde davanın menfi tespit yönünden kabulü ile manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen bozma kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Bu nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminat yönünden hükme bağlanan 3.000 TL'ye yönelik ilâm ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı menfi tesbit istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın kabulüne dair kararı, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince açılmıştır. Anılan madde uyarınca borçluyu menfi tesbit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine borçlu, alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere tazminat ile sorumlu tutulur....

      tarihte açılmış sayılacağının belirtildiği, 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK 5. maddesinden sonra gelmek üzere, "Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" hükmü bulunduğu ve 7155 Sayılı Kanun'un Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde, kanunun 10, 20 ve 21. maddelerinin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği,Davanın 11/04/2019 tarihinde, 7155 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığının anlaşıldığı, menfi tespit davaları yada tüm tespit davalarının dava şartı arabuluculuk kapsamında kalıp kalmadığının tartışmalı olduğu, müspet (olumlu) ve menfi (olumsuz) tespit talebi ile açılacak davalar, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talep sonucu içermediği için dava şartı arabuluculuk kapsamında kabul edilemeyeceği görüşü ileri sürüldüğü...

        Şti yönünden şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine, Konya . İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından davacı borçlu tarafından 03/02/2021 tarihinde ödenen 612,65 TL nin, 16/08/2021 tarihinde ödenen 227,84 TL olmak üzere toplam 840,49 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 840,49 TL nin %20 si olan 168,10 TL tazminatın davalı ...'dan alınıp davacıya verilmesine, Davalı ... Hidrolik, ... San. Tic. Ltd. Şti yönünden şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE A-MENFİ TESPİT DAVASI AÇISINDAN; a-Davacının, davalılar aleyhine açtığı menfi tespit davası nedeniyle Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... Esas ve ... Esas sayılı dosyalarına ilişkin olarak, davacı borçlunun, davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE, b-Davacının davalı ... Hidrolik, ... San....

          Dava; Menfi Tespit davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesi "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın menfi tespit davasının kabulüne, tazminat ve takibin iptaline yönelik davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, dava konusu alacağın muaccel hale geldiği, davacının takip konusu bonoda ciranta olduğu gibi taraflar arasındaki protokolün 4. maddesinde sıralı bonoların 3. kişiler kefilliğinde yapılandırılacağının belirlendiği, bu şekilde kefilin borçlu ile birlikte dayanışmalı kefil, dayanışmalı ortak olarak borcu ödemeyi üzerine aldığının anlaşıldığı, bu durumda alacaklının borçluya ve rehinleri paraya çevirmede de kefile karşı müracaat edebileceği, davacının adi kefilliğinden söz edilemeyeceği, ayrıca sıralı bonolardan bir kısmının ödenmesi karşısında davanın reddi gerektiği, tedbir kararı verildiğinden davalı vekilinin tazminat talebinin kabulü gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine, davalının tazminat talebinin kabulü ile %20 tazminatın (75,225 TL) davacıdan tahsili ile İİK'nun 72/4....

                Diğer yandan, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi de tazminat konusunda; “...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir...” şeklinde düzenlenme ihtiva etmektedir. Şu halde, yukarıdaki yasal mevzuat ışığında dosyanın esasına girilip tarafların haklılık durumları belirlenerek sonucuna göre tazminat, yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücreti konusunda bir karar verilmesi gerekir. Diğer yandan, konusu kalmayan dava hakkında davanın reddine değil, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekir. Yerel mahkemece, tarafların haklılık durumları tespit edilmeden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, ayrıca davacı yanın tazminat istemi hususunda herhangi bir karar verilmemesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın menfi tespit istemi yönünden kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan .... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin aralarındaki ticari ilişkiye istinaden davalıya verdiği 6 adet senet bedelini ödeyememesi üzerine davalının hakkında takip başlattığını, takipten sonra kısmi ödemeler yapmak suretiyle dosya borcunun tamamının ödenmesine rağmen davalı tarafından takibe devam edildiğini ileri sürerek, takibe konu senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, davalı hakkında icra inkar tazminatına ve 5.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu