"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kredi kullanımı için kendisine matbu sözleşme imzalandığı ve müvekkilinin kredi borcunu ödendiğini, ancak sözleşmede adı geçen dava dışı ...’in kredi borcunu ödemediği için davalı bankanın takibe geçtiğini oysa dava dışı ... tarafından davalı banka aleyhine açılan menfi tesbit davası sonunda, davanın kabulüne karar verildiği, kefalet hukukuna göre müvekkilinin de borçlu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin aleyhlerine İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1988/1213 esasında kayıtlı olan menfi tesbit davası açtığını, anılan davada davalının borçlu olduğunun tespitine karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, fazlaya dair haklar saklı kalarak menfi tesbit davası ile belirlenen alacağın 14.000.000.000.TL: kısmının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, talebin zamanaşımına uğradığını ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının alacak takibinin zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece menfi tesbit isteminin kısmen kabulüne, arsa bedeline ilişkin talebin reddine dair verilen karar davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davada toplam 50.000 DM miktarlı bonolar nedeniyle menfi tesbit ve 5.500,00 YTL alacak isteminde bulunulmuştur. 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 15. maddesi ile buna ekli 1 sayılı tarifeye göre, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalar nisbî harca tabidir. Yine aynı Yasa’nın 28. maddesi gereğince karar ve ilam harçlarının 1/4’ünün dava açılırken peşin olarak yatırılması gerekir....
DELİLLER VE GEREKÇE Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespite ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır....
DELİLLER VE GEREKÇE Dava;faturaya dayalı icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olduğuna ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.)...
DELİLLER VE GEREKÇE Dava;faturaya dayalı icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olduğuna ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.)...
Yolsuz tescile dayalı tapu iptali davası menfi tesbit davası ile açıldığı gibi ,önce menfi tesbit davası açıldıktan ve ilam alındıktan sonra açılması da mümkün bulunmaktadır. .HGK nun 19.1.1955 tarih 1/4 sayılı kararında "cebriicra yoluyla ve açık artırma yoluyla yapılan satışlar sonunda bir taşınmazın satın alınması halinde dahi Medeni Kanunun 932.maddesinde dayanılan tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir.Alıcının satışa konu taşınmaz mala ait tapu kaydının yolsuzluğunu bile bile ve kötüniyetle artırmaya girerek satın aldığı ispatlandığı takdirde davanın kabulune karar verileceği" yazılıdır. Davacı talebinde menfi tesbit talebiyle birlikte tapu iptali-tescil talep edilen davada ,davayı gören mahkeme her iki talebi birlikte incelemek zorunda olduğu, davanın hukuki dayanağı TMK nun 1024/1 maddesinde yazılı "bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3.kişinin bu tescile dayanamayacağı" düzenlemesidir....
Yerel mahkemenin 2018/9-604 sayı 04.06.2018 tarihli kararının sadece menfi tesbit ve takibin iptali yönünden hüküm kurulmak üzere bozulması gerekirken 11.11.2019 gün ve 2018/2778 esas, 2019/5080 karar sayılı kararla "usule ilişkin kazanılmış hakların" ihlali suretiyle, kötüniyet tazminatı yönünden de bozulması doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 11.11.2019 tarihli bozma ilamının kaldırılarak, 04.06.2018 tarihli yerel mahkeme kararının sadece "menfi tesbit ve takibin iptali" yönünden hüküm tesis edilmek üzere bozulması gerekirken, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....
K A R A R Dava, tasarruf teşvik ve nema alacağının tahsiline yönelik icra takibi sonrasında açılan menfi tespit ve takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle HMK'nın 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 72.maddesine göre "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce veya sonra açılan menfi tesbit davasında görevli mahkeme HMK'nın göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Uyuşmazlık İş Hukukundan kaynaklanmakta ise menfi tespit isteminin de yine İş Mahkemesinde görülmesi gerekir. Öte yandan 2577 sayılı İYUK'un 2.maddesine göre gerçek kişiler aleyhine idari yargıda idari dava açılması da mümkün değildir....