"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali-menfi tesbit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... ile davacı banka arasında görülen menfi tesbit davasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir....
Yukarıda açıklandığı üzere menfi tesbit davalarında kanunda belirlenen şartların bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kanun koyucu menfi tesbit davalarını zorunlu arabuluculuğa tabi tutmak isteseydi bunu açık şekilde ifade ederdi. Yukarıda açıklandığı üzere yorum yoluyla menfi tesbit davalarını İİK 5/A maddesi kapsamına almak mümkün bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen menfi tesbit davası sırasında davalı taraf 06.04.2012 tarihli dilekçe ile reddi hakim yoluna başvurmuştur....
Mahkemece, yapılın yargılama sonunda taraflar arasında ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tesbit ve istirdat davası görülürken yanlar arasında protokol düzenlendiği, davacı vekilinin menfi tesbit davasında ise 25.5.2005 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edip, icra dosyasına yatan paranın davalı alacaklıya iadesini talep ettiğini ve duruşmada da dilekçe içeriğini tekrar ettiğini bu beyanlar dikkate alındığında protokolün aksine, tüm paranın davalı yanca tahsil edilmesini kabul ettiği protokolün feragattan önce imzalanması nedeni ile protokolün feragata aykırı hükümlerinin ortadan kalktığı feragatın yeni bir anlaşma olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından davacı hakkında Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2009/5424 Esas ve 2009/5431 sayılı takip dosyalarında bonoya dayalı takip başlatıldığı, davacının takip dayanağı senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürerek eldeki menfi tespit davasını açtığı, yerel mahkemece menfi tespit davalarının genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, icra takip dosyalarında davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir. İİK'nın 72. maddesinde "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
Esas Sayılı Dosyasında DAVA TÜRÜ : Alacak-Menfi Tesbit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak-menfi tesbit davasına dair karar, davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya gönderme formunda hükmün davalı tarafından da temyiz edildiği belirtilmesine rağmen dosya içerisinde davalı tarafından sunulan bir temyiz dilekçesine rastlanmamıştır. Hüküm davalı tarafça temyiz edilmişse temyiz dilekçesinin ve temyiz başvuru ve karar harcının yatırıldığına dair belgenin dosyası ile birleştirilmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemenin, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararının yerine getirilmesinden önce davacının davadan feragat ettiğine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, somut olayda, menfi tesbit davasının konusunu para alacağı oluşturduğundan vekalet ücretinin nisbi olarak hesaplanması gerekirken, maktu olarak takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.01 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tesbit BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali (alacak) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tesbit, itirazın iptali ve alacak davasına dair karar, (davacı) ... Tekstil İnş.Pet.San.Tic.Ltd.Şti. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 04/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Av. ... aralarındaki menfi tesbit davası hakkında İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 10.06.2005 gün ve 269-343 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de davacı vekilinin 5.6.2006 tarihli dilekce ile davadan feragat etmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı asil menfi tesbit davasının reddine ilişkin hükmü temyiz ettikten sonra, 5.6.2006 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini belirtmiştir. Davacının davadan feragat ettiği anlaşıldığından, vaki feragat hakkında bir hükmü kurulmak üzere, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün BOZULMASINA, 22.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....
Mahkemece, takibe dayanak olan bonoların davalı şirketi temsile yetkili iki kişi tarafından imzalanmadığı ve bu nedenle davalı şirketi borçlandırıcı nitelikte olmadığı gerekçesiyle iflas isteminin reddine; birleşen menfi tesbit davasının kabulüne dair verilen karar, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 16.02.2011 tarih ve 2011/145 esas, 2011/910 karar sayılı ilamıyla; iflas davası hakkında verilen hükmün 10 günlük yasal süreden sonra temyiz edildiği gerekçesiyle temyiz isteminin süreden reddine, iflas ödeme emrine itiraz eden borçlunun iflas davası sırasında tüm savunma sebeplerini ileri sürme imkanı bulunduğundan ve bu konuda menfi tesbit davası açmasında hukuki yararı olmadığından menfi tesbit davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi ve yargılama usulü farklı olan iflas davasıyla birleştirilerek birlikte görülmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....