Davacı vekili dilekçesi ile; 23.08.2008 tarihli mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; dava dilekçesinde yazılı dört adet halıdan ikisinin davacı tarafından götürüldüğünü, diğer eşyaları teslime hazır olduklarını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı ... aleyhine açılan davanın mehir senedinde yazılı bir adet saat dışındaki eşyalar ve çeyiz eşyaları hakkındaki davadan dolayı husumetten reddine, bilirkişinin 04.06.2012 tarihli raporunda belirtilen mehir senedine dayalı eşyaların bedeli olan 6.935,00 TL ve şahsi eşyalara ait bedel olan 2.926,00 TL'nin ve bir adet saat bedeli olan 60,00 TL toplam, 9.921,00 TL'nin davalılardan (davalı ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/09/2022 NUMARASI : 2022/342 ESAS 2022/1311 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen 11/10/2017 tarihli mehir senedi ile taahhüt edilen 1 adet set, 22 ayar 120 gram bileziğin hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Yine davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı talebi kabul edilmiş, çeyiz eşyası alacağı ve davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davası ise reddedilmiştir. Söz konusu hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafaka, tazminatlar ve ziynet alacağı yönlerinden temyiz edilmiş, davacı-karşı davalı kadın tarafından ise temyiz edilmemiştir. Dairemiz 13.07.2018 tarih ve 2018/3675 Esas ve 2018/8696 Karar sayılı kararı ile tazminat miktarlarının çok olduğu, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü gerektiği, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağına faiz talebi bulunmadığı halde faize hükmedilmiş olması ve vekalet ücreti yönlerinden bozulmuş, temyize konu diğer yönlere ilişkin olarak ise hüküm onanmıştır. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarı, reddedilen ziynet alacağı ile çeyiz alacağı yönünden; davalı (koca) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kadının tüm, davalı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme tarafından davacı kadının ziynet alacağı davası kısmen kabul edilmiş ise de; tanık anlatımları talep edilen ziynet alacağını ispatlamaya yeterli değildir. Davacı kadın yemin deliline de dayanmamıştır....
Davacı kadın, çeyiz ve ziynet eşyalarına ilişkin olarak açtığı işbu davada da evlilikleri sırasında getirdiği ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin çeyiz senedi düzenlendiğini iddia etmesine rağmen, bu konuda ibraz edilen belgede sadece tanıkların imzası yer alıp tarafların imzası bulunmamaktadır. Bu durumda sunulan belgenin çeyiz senedi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Buna karşın tanıkların imzasının olması söz konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığını göstermektedir. Diğer yandan davacı kadın ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığını, kendisine iade edilmediğini ileri sürerek talepte bulunmuşsa da, bu iddiasını dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....
Bu nedenle, mahkemece ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ayrıca çeyiz ve kişisel eşya talebinde bulunmuş, mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmiştir.Davacı-karşı davalı kadın kişisel ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı takdirde toplam bedeli 20.000 TL'nin tarafına verilmesini talep etmiştir. Talep edilen bu bedelin ne kadarının kişisel-çeyiz eşyası için istenildiği ve çeyiz, kişisel eşyalarının cins, nevi, miktarı açıklattırılmadan (HMK m. 31), bu taleplere yönelik diğer deliller de toplanılıp değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, düğünde takilan ziynetlerin mevcutsa aynen, değilse bedelinin, çeyiz eşyalarının da bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ziynet alacağı yönünden davanın reddine, çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, mevcut değilse bedelinin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 24.07.2008 tarihinde evlendiklerini, taraflar arasında çeyiz eşya senedi yapıldığını, müvekkilin evden dövülerek ve kovularak çikartıldığını, babası avluda müvekkili ağlarken bulup eve götürdüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları sakli kalmak üzere çeyiz senedinde yazılı eşyaların bedeli olan 15.000 TL nin tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı koca tarafından, ziynet eşyası alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, davacı-karşı davalı kocanın kabul edilen boşanma davası ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kocanın ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyizinin incelenmesinde; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.md.6). Davalı-karşı davacı kadın talebine konu ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....
Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince eşya alacağı davasının davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... ve ... yönünden reddine; ziynet alacağı davasının tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ziynet eşyalarının kimde olduğu hususunda bir tarafın diğer taraf ifadesine üstün tutalabilecek başkaca bir delil de dosyaya konulmadığı ve bu konudaki çelişkinin giderilemediği, tarafların ziynet eşyalarının kimin elinde olduğu iddiasını kuşkudan uzak delille ispatlayamadıkları bu nedenle ziynet alacağı yönünden asıl dava ve karşı davanın reddine, karşı davada bağıştan rücu şartları oluştuğundan karşı davanın kısmen kabulüne, davacının dava dosyasına sunmuş olduğu 10/11/2007 tarihli mehir senedinin tüm maddeleri ve kapsamı ile birlikte iptaline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddi ve karşı davadaki mehir senedinin iptaline ilişkin verilen kararlar bakımından istinaf talepleri bulunmadığını belirterek reddedilen ziynet talepleri bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....