Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/12/2015 tarih ve 2015/28-2015/552 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalıya ait markanın 556 sayılı KHK’nin 14. maddesine aykırı olarak kullanılmadığını ileri sürerek markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; markanın yenilendiğini, yenilenmeden önce 5 yıl kullanılmamış olduğunu, marka hükümsüz sayılsa dahi yenilenme ile birlikte bir yeni bir 5 yıllık sürenin geçmesinin beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı adına olan ..... tescil numaralı "....." ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, .... tescil numaralı "......" esas unsurlu markaların davacı adına, .... tescil numaralı "....." ibareli markanın ise 29/11/2013 tarihinden itibaren on yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez....
bu nedenle hükümsüzlüğünün gerektiğini, aksi halde de bilinen yer ismi olan “...” ibaresi herkesin kullanımına açık olup, 556 sayılı KHK'nın 7/c maddesi uyarınca tescili mümkün olmadığından hükümsüzlüğü gerektiğini ileri sürerek, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, dava dilekçesinde bahsi geçen davada işbu davada hükümsüzlüğü istenen 2003/12787 sayılı markaya değil, 99/017128, 2006/55333, 2007/71342 sayılı markalara dayanıldığından ve dava konusu 2003/12787 sayılı markanın tanınmışlık iddiasına da delil gösterilmediğinden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, hükümsüzlüğünü talep ettikleri 2006/26162 sayılı "...." markasının 11 ve 35, işbu davada hükümsüzlüğü talep edilen 2003/12787 sayılı "..." markasının 19. sınıf mal ve hizmetlerde tescilli olduğunu, mal ve hizmetler arasında en ufak bir benzerlik bulunmadığını, dava dilekçesinde 19, 42, 44 ve 45. sınıf mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlük talep edilmişse de müvekkilinin anılan markasının sadece 19. sınıf mallarda tescil edildiğini, müvekkilince tüm tescilli sınıflarda markanın kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davalı markası ile davacı markasının benzediği gerekçesiyle, davalıya ait 2008/51936 tescil numaralı “PREMIER POINT” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine dair tesis edilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Mahkememizin ....... esas sayılı dosyası resen dosya arasına alınmış, tetkikinde; davacı ......... vekilince, davalı ......... aleyhine, davalı adına kayıtlı ........ tescil numaralı "....... " markasının tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkini talebine yönelik 16/02/2021 tarihinde dava açıldığı, dosyanın derdest olduğu görülmüştür. Mahkememiz işbu dosyası ile yine mahkememizin ........ esas sayılı dosyası birlikte incelendiğinde; her iki davanın konusu yapılan marka tescil numaralarının aynı olduğu,....... esas sayılı dosyanın ........ tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü talebine yönelik olduğu ve verilecek kararın işbu davanın neticesini etkileyeceği, ...... esas sayılı dosyanın daha önce açılmış olduğu dikkate alındığında dosyaların birleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
YDİK’in 2014-M-11014 sayılı kararının iptali ve tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkini talep ve dava etmişktir. Davalı ... vekili, markaların benzer olmadığını, YDİK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir....
Şti. adına başvurusu yapılan "Akçelik" marka başvurusu ile ilgili kararın işbu dava yönünden emsal teşkil ettiğini, bu şekilde tanınmış bir markanın farklı mal ve hizmetlerde kullanılmasının markanın ayırt edici gücünü aşındıracağını ileri sürerek, davalı şirkete ait 2011/70830 sayılı "Akçelik" ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava, davalıya ait 2011/70830 numaralı "AKÇELİK" markasının hükümsüzlüğü talebine ilişkindir....
Dava, davalı tarafından yapılan marka başvurusu ile ilgili olarak davalı ... tarafından verilen ... kararının iptali ve tescil edildiği takdirde davalı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini isteminden ibarettir. Mahkemece, davanın yasal süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. HMK 445/4 "Elektronik İşlemler" başlığını taşıyan hükmü "Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter." şeklindedir. 03.04.2012 tarihli RG'de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Yönetmeliği'nin 9. maddesinde "Elektronik ortamda yapılacak işlemlerin, ertesi güne sarkmaması açısından saat 00:00’a kadar yapılması zorunludur. Fizikî ortamda yapılan işlemlerde süre mesai saati sonunda biter" şeklinde açıklanmıştır.Bu açıklamalar ışığında davacının davasını süresinde açtığının kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, boz...ı gerektirmiştir....
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/226 Esas KARAR NO : 2021/278 DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/07/2021 KARAR TARİHİ : 02/09/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/09/2021 İDDİA: Davacı vekilinin 30.07.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin profesyönel golfçüler derneği sıfatına haiz olduğunu, ... markasının golf alanında tanınan ve ayırt edici bir marka olduğunu, davalının ihtilaf konusu ... sayılı "... ..." ibareli markasının müvekkiline ait dünyanın çeşitli yerlerinde kullanılan, tescilli ve tanınmış olan ... sayılı ... ibareli markası ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, ... ibaresinin ikincil unsur olarak kullanıldığını, ... ibaresi dışında markanın ayırt edici bir unsurunun bulunmadığını, müvekkili markasının birebir esas unsurlu olarak davalının markasında kullanıldığını bildirerek davalı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile davalının ticaret ünvanının ticaret sicilden terkinini talep...