KARŞI OY Dava, marka hükümsüzlük talebine ilişkin olup mahkmece kısmen hükümsüzlüğüne karar verilen markalar yönünden davalının kötü niyetli marka tescilinde bulunduğu kabul edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.07.2008 tarih ve 501/507 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 556 sayılı KHK'nin 42. maddesinde başlı başına hükümsüzlük nedeni olarak öngörülmeyen kötü niyet iddiasına dayalı olarak da tescilli markanın hükümsüz kılınabileceği kabul edilmiş ise de, sözkonusu kötüniyet hususunun başvuru sahibinin 556 sayılı KHK'nin 8/4.fıkrasının ilk cümlesine dayalı olarak sicilde tescilli bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerden farklı türdeki mal veya hizmetler için marka başvurusu yapabilme hakkının elinden alınması sonucunu doğuracak şekilde bir iptal nedeni olarak kabul edilmesi mümkün değildir....
DAVAYA CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, DAVADA------ davada davalı sıfatı bulunmadığını, ---- markanın ---- adına kayıtlı olması nedeniyle marka hükümsüzlük davasının sicilde kayıtlı marka sahibi adına açılacağını, dolayısıyla bu davanın davalı şirket adına açılmasının mümkün olmadığını, SMK’nin 25. Maddesinin 3....
+şekil ibareli marka tesciline karşı açtıkları hükümsüzlük davasının İstanbul Anadolu 1....
Hükümsüzlük Bakımından Değerlendirme: Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırma ihtimali var ise bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyor ise bu hal hem nispi red hem de hükümsüzlük nedenidir....
Davalı vekili; “...” ibaresinin kullanıldığı ürünlerin karakteristik özelliğini bildirmediğini, müvekkili markalarının tanınmış marka olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 2002/02839 sayılı marka yönünden beş yıllık kullanmama süresinin dolmadığı ve bu marka ile ilgili hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle 2002/02839 sayılı marka yönünden hükümsüzlük talebinin reddine, diğer hususlar ile ilgili verilen karar kesinleşmiş olduğundan hüküm tesisine yer olmadığında karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli 2002/02839 sayılı markanın kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmiştir....
Davacının hükümsüzlük dışındaki talepleri yönünden ise mahkememizin kesinleşen 2014/353 Esas 2016/62 Karar sayılı ilamı bulunduğu gibi marka tescili dışında davalının bu markayı fiilen ticari etki doğuracak şekilde kullandığı ispatlanamadığından reddine" kararı verilmiştir....
SA. tarafından davalı markasının hükümsüzlüğü istemiyle açılan dava bakımından; dava tarihinde tescilli bir marka bulunmaması sebebiyle açılan davanın reddine; davacı A&F T., INC. tarafından davalı İ.. A.. ve TPE'ye karşı açılan YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemli dava bakımından, davanın kabulüne, TPE YİDK'nın 2012/M-3502 sayılı kararının iptaline, davalı İ.. A.. adına tescil olunan 11.11.2009 gün ve 2009/59826 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine dair verilen kararın davalılar vekillerince ayrı ayrı temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır. Davalı İ.. A.. vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı İ.. A.. vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı İ.....
G E R E K Ç E: Asıl dava, markayı devir sözleşmesi ile devralana karşı açılan marka hükümsüzlüğü, birleşen 2019/223 Esas sayılı dava marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, birleşen 2020/87 Esas sayılı dava ise markayı devretmesine rağmen markanın halen adına tescilli olduğu kişiye karşı açılan marka hükümsüzlüğü davasıdır.Mahkemece asıl davada ... şirketi aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının husumet nedeniyle usulden reddine, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasının kabulüne, birleşen davada davalı ... şirketi hakkında açılan marka hükümsüzlüğü davasının kabulüne karar verilmiş, asıl davanın taraflarınca asıl davayla ilgili istinaf yoluna başvurulmamış....
Karşı davalının kötüniyetli tescilinin kabulü karşısında davaya konu markanın tüm sınıflar yönünden hükümsüzlük kararı vermek gerekmiş ve hükümsüzlük kararının geçmişe etkili sonuç doğurması nedeniyle marka hakkına tecavüz iddiasına dayalı asıl davanın reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/404 Esas KARAR NO : 2022/41 DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/11/2019 KARAR TARİHİ : 17/03/2022 Mahkememizin ------ dosyasında, Davacı tarafından açılan hükümsüzlük ve kullanmama nedeni ile iptal davasına konu markaların her birinin bağımsızlığını koruması ve her marka yönünden iddia ve ispatların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ayrı ayrı dava konusu olması nedeni ile tefrik edilmiş, tefrik edilen mahkememiz --- Esas dosyasında davacı tarafın --- numaralı marka yönünden eldeki bu davanın görülmesine bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir....