DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli) KARAR TARİHİ: 01/02/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353....
Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır....
Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Türk Patent ve Marka Kurumundan gelen kayıtlarda ..... tescil nolu "....." ibareli markanın 11/03/2016 tarihinden itibaren 25. sınıftaki emtialar yönünden, ..... tescil nolu "....." ibareli markanın 19/10/2016 tarihinden itibaren 9 , 14 ve 18. emtia sınıflarında davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/184 Esas KARAR NO : 2021/74 DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ: 15/02/2019 KARAR TARİHİ : 27/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının müvekkili adına tescilli ------ --- arttırımını talep etme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının ---müvekkilinin ----- -- iltibas yaratması nedeniyle markanın tanınmışlığı, ---- hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, davalıya ait ------- şekil markalarına ilişkin haksız ve hukuka aykırı kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini,------ konulmasını ve imhasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu sebeple bir kişinin adı marka olarak tescil edilmek isteniyorsa onun izni alınmalıdır. 1-Davacı ... açısından hükümsüzlük talebinin değerlendirilmesi: Davalı ... Ltd....
hükümsüzlük talebinin ana dosyada tefrik edilmeksizin bırakıldığı açıkça belirtilmemiştir....
Feragat HMK. 307 ve 311 maddeleri uyarınca davayı sona erdiren hallerden olmakla YİDK Kararının İptali açısından açılan davanın feragat nedeniyle reddine ; Hükümsüzlük talebi yönünden ise açılan davanın ise taraflar arasında düzenlenen (Davacı ve Davalı firma) 31/08/2021 tarihli sözleşme hükümlerinin aynen uygulanarak hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlük istemine ilişkin olduğu, 556 sayılı KHK'nın 41/1(c) fıkrası uyarınca iptal kararı verilmiş ise de Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları gereğince aynı kararnamenin 14. maddesinin yürürlükte olduğu, bu madde nedeniyle kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlük istemlerinin iptal davası olarak değerlendirilmesi gerektiği, hukuk yargılamasında aslolunanın Türk Medeni Kanununun 6.maddesi gereğince iddia sahibinin iddiasını ispat etmesi yükümlülüğünün bulunduğu, kullanmama olgusunun olumsuz bir durum olduğu, olumsuz bir durumun ispatının güç olması sebebiyle kullanmama nedeniyle açılan hükümsüzlük davalarında marka sahibinin markayı kullandığını ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın dava konusu 2004/10776 nolu "REJUDERM" isimli markanın etkin bir biçimde kullanıldığına ilişkin bir delil ibraz etmediği, cevap dilekçesinde de markayı ciddi biçimde kullandığını da belirtmediği gerekçesiyle davanın...
Dava, marka sahibi tarafından davalı marka sahibi aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün men ve refi, marka hakkına tecavüz oluşturan fiillerin durdurulması, tecavüzün giderilmesi, bu fiillerden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası ile davalı adına tescilli bulunan markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından, hükümsüzlük talebi yanında, marka hakkına yönelik tecavüzün giderilmesi de talep edildiğine göre, 6769 sayılı Kanunun 156/3. maddesi uyarınca dava davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yerde açılabilir. Davacı işbu davayı kendi ikametgâhı mahkemesinde açtığından İlk Derece Mahkemesi yetkili olup, yerinde olmayan gerekçeyle ve 6769 sayılı Kanunun 156/3. maddesi uyarınca hükümsüzlük davalarında uygulanabilen yetkinin ortak yetkili Mahkeme olduğu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bu sebeple davacı istinaf başvuru sebebi yerinde görülmüştür....
Dava, marka sahibi tarafından davalı marka sahibi aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün men ve refi, marka hakkına tecavüz oluşturan fiillerin durdurulması, tecavüzün giderilmesi, bu fiillerden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası ile davalı adına tescilli bulunan markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından, hükümsüzlük talebi yanında, marka hakkına yönelik tecavüzün giderilmesi de talep edildiğine göre, 6769 sayılı Kanunun 156/3. maddesi uyarınca dava davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yerde açılabilir. Davacı işbu davayı kendi ikametgâhı mahkemesinde açtığından İlk Derece Mahkemesi yetkili olup, yerinde olmayan gerekçeyle ve 6769 sayılı Kanunun 156/3. maddesi uyarınca hükümsüzlük davalarında uygulanabilen yetkinin ortak yetkili Mahkeme olduğu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bu sebeple davacı istinaf başvuru sebebi yerinde görülmüştür....