Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkün olup... haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat istemli davalarda İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesine, UYUŞMAZLIĞIN BU ŞEKİLDE GİDERİLMESİNE.." karar verilmiştir. Bu kapsamda Yargıtay 4....
manevi tazminat, karşı dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının ''İşini İyi Yapanları Kutluyoruz'' başlıklı habere ilişkin açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; servis iş kabul kartında yer alan ifade yönünden raporun haksız rekabet yarattığının tespitine, devam eden bir haksız rekabet bulunmadığından haksız rekabetin meni talebinin reddine, zarar oluşmadığından maddi tazminat talebinin, davacı şirketin manevi şahsiyetinin zarar görmediği gerekçesi ile de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mağdurun manevi tazminat talep edebileceği birden fazla kimse bulunması halinde, bunlardan birinden manevi tazminat adı altında tazminat almış olması, başka bir anlatımla hükmedilen manevi tazminatı tahsil etmiş olması, manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği ilkesi gözetilerek, diğerlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır. Borcun ödenmesine dair bir mahkeme kararı olsa dahi, borç ödenmedikçe (ifa gerçekleşmedikçe), alacaklı diğer borçlulara da müracaat edebilir. Bu taktirde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödetmeye karar verilmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı haksız eylem faili, ortaya çıkan zarardan sorumludur. Dava dışı haksız eylem sorumluları aleyhine tazminata hükmedilmiş olması, davalıyı sorumluluktan kurtarmaz....
Hukuk Dairesinin 28.11.2022 tarih ve 2022/8964 Esas - 2022/15530 Karar nolu Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair ilamında; “Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davalarda, zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geldiği, buradaki muacceliyet kavramının, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamında olduğu, borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağının düzenlendiği, haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmadığı, haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin...
B.K.’nun 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir.Buna göre mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 3-Mahkemece, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 08.02.2013 tarihinden itibaren davalılardan alınmasına karar verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar yönünden manevi tazminata ilişkin, faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece yukarıda açıklanan kanuni düzenleme gözetilmeksizin davacının manevi tazminat isteminin her iki talep nedeniyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şu durumda; mahkemece, dava dilekçesinde manevi tazminatın her iki eylem nedeniyle ayrı ayrı talep edildiği halde, her bir eylem için ne kadar talepte bulunulduğu belli olmadığından öncelikle davacının manevi tazminat isteminin ne kadarını aldatılma nedeniyle, ne kadarını haksız şikayet nedeniyle talep ettiği hususu açıklattırılarak mevcut deliller de değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik tahkikata dayalı hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....