Somut olayda, davacının haksız delil tespiti nedeniyle maddi manevi tazminat talep ettiği eylemler bakımından davalının eyleminin yasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı, yapılan işlemlerin mahkeme kararına dayandığı ve az da olsa emare olduğu bu sebeple tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Sigorta AŞ vd. aleyhine 29/12/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine dair verilen 08/01/2019 günlü kararın davacının başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesinde; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 03/12/2019 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Davacı, işyerinde meydana gelen yangından kaynaklanan hasar bedelinin tahsili amacıyla açılan Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/529 esas ve Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/430 esas sayılı dosyalarında yargılamanın devam ettiğini, bu dosyalarda lehlerine delil yaratmak amacıyla davalılar ......
vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/05/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/04/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/10/2016 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 12/12/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, ......
Davacılar, bir polis memurunun saldırısına uğrayarak yaralandıklarını ve olay nedeniyle şikayetçi olduklarını, kendilerine saldıran polise küfür ettiklerine dair bir delil olmamasına rağmen soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından kendilerini şikayetten vazgeçirmek için haklarında kasıtlı olarak ceza davası açıldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmaşlardır....
Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında tanık Rezan'ın beyanında, davacının, davalıya hitaben "seni öldürürüm, o..." şeklinde sözler söylediğini ifade ettiği; buna benzer şekilde, mahkememizce dinlenen davalı tanıklarının da, olay günü, davacının, davalıya hitaben hakaret ve tehdit içeren sözler söylediğini beyan ettikleri; açıklanan bu sebeplerle, davalının bu şikayet hakkını kullanmasına neden olabilecek emarelerin var sayılabileceği sonucuna varılmış, davacının haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/12/2011 gününde verilen dilekçe ile bakım ücreti alacağı, haksız şikayetten ve basın yoluyla kişilik haklarına salldırıdan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/01/2017 günlü karara karşı yapılan davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 11/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Görülmekte olan somut davada uyuşmazlık ve hüküm haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat sorumluluğuna ilişkin yargılamanın iadesi talepli bağımsız yeni bir dava niteliğindedir ve 20/07/2016 tarihinden sonra karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan sebeple kanun yolu inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye işlemsiz olarak iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi için yerel mahkemeye işlemsiz olarak İADESİNE 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 24/02/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dairemizin 07/03/2018 tarih, 2016/5243 esas ve 2018/1600 karar sayılı ilamında; talebe esas ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/86317 esas 2013/35836 karar sayılı, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/83894 esas 2013/39624 karar sayılı dosyalarının asıllarının ya da onaylı suretlerinin dosyaya eklenmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ceza yargılamasının halen devam ettiğini, müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını, davacının da bu durumu bildiğini ve müvekkili hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini, tazminat şartlarının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; "Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Borçlar Kanunu 72. maddesi gereği haksız fiil kaynaklı tazminat davaları için öngörülen zamanaşımı süresi 2 yıl, her halde fiilin öğrenilmesinden itibaren on yıldır. Ancak yine aynı maddenin devamında, tazminat cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş ise artık ceza zamanaşımı dikkate alınır düzenlemesi mevcuttur. 10/05/2010 tarihli haksız fiilin ceza yargılaması yapıldığı, Türk Ceza Kanunlarına göre ilgili fiilin bir suça sübut verdiği görüldüğünden, davalı vekilin zamanaşımı defi yerinde bulunmamıştır....