Sadece kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Davacı vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati haciz yanında ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir....
B) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Bismil 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/01/2022 tarihli, 2021/245 Esas sayılı ara kararıyla; "İhtiyati haciz şartları oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE" karar verilmiştir....
Sadece, kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Bu hususların yargılamayı gerektirdiği açık olup, bu itibarla manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinde ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulunun sağlanamadığı kanaatine varılmıştır. Benzer bir olaya ilişkin olarak verilen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. HD'nin 28/06/2022 tarih, 2022/1881 E., 2022/1414 K. sayılı kararında da, benzer gerekçelerle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinin ifade edildiği görülmüştür." şeklinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
(Bkz; Yargıtay 4.Hukuk Dairesi 2019/1569 E, 2020/1036 K) Somut olayın değerlendirilmesinde maddi tazminat davasına konu ... çek seri nolu 05/05/2021 vadeli 50.000,00 TL ve .... çek seri nolu 05/05/2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli çeklere istinaden alınan ihtiyati haciz kararlarının icraya konulması sonucu yapılan haciz işlemleri nedeni ile manevi zararının oluştuğu iddia edilmiş ise de, ihtiyati haciz müessesinin niteliği ve mevcut ticari düzen gereği davacıların manevi zararına sebebiyet verir nitelikte olmadığı, dosya kapsamı itibari ile davacıların ticari itibarının zedelendiği veya kişilik haklarına saldığı olarak kabul edilebilecek bir hususun bulunmadığı kanaati ile manevi tazminat taleplerinin her bir davacı yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir....
ın yönetimindek.....plakalı araç ile tamamen kusurlu olarak müvekkili yönetimindeki... plakalı araca çarparak yaralanmasına ve aracının hasar görmesine sebep olduğunu, araç hasarının .... tarafından karşılandığını ancak araçta meydana gelen değer kaybı ile hastane ulaşım, tedavi giderleri toplamı 800,00-TL maddi ve 15.000,00-TL manevi tazminatın karşılanmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat ve ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sırasında ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara davalı araç işleteni ve sürücü vekilinin itirazı üzerine ihtiyati haciz kararı kaldırılmış, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasında aracın hasar görmesi ve yaralanma nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, alacağın İİK.nın 257. maddesine göre muaccel olduğunun kabulüne yarar bir delil sunulmaması gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davaya konu tazminat alacağının 6098 sayılı TBK'nun 117/2. maddesi gereğince olay tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece ceza kovuşturması soruşturması halen devam ettiğinden kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Davacıların maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanması gerekli olmayıp, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir ispat yeterlidir. (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 05.08.2022 tarihli ara karar ile maddi ve manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile, davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, bu bağlamda açık kimlik bilgileri yazılı olan davalıların taşınır ve taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine maddi tazminat dava değeri olan 1.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere, 1000,00 TL nakit teminat veya kesin teminat mektubu mukabilinde ihtiyati haciz konulmasına, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine,10.08.2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, 26.09.2022 tarihli ara karar ile davalı Veli Sami Türk vekilince ihtiyati hacze ilişkin yapılan itirazın reddine karar verillmiştir....
in ise abisini 12 yaşında kaybetmenin derin acısını yaşadığını belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan incelemede: Talep, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemiyle açılan davadada, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması gerekir....