İş Mahkemesi'nden verilen 06/10/2015 günlü ve 2010/71-2015/493 sayılı hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosya içeriğinden, kazalı ...'un %42,2 oranındaki maluliyet oranına itiraz sonucunda maluliyet oranının %30,2 olarak tespit edildiği, ilk maluliyet oranı üzerinden bağlanan 13.11.2007 onay tarihli ilk peşin sermaye değerli gelirin 66.223,07 TL; itiraz üzerine belirlenen maluliyet oranına göre bağlanan 20.05.2015 onay tarihli ilk peşin sermaye değerli gelirin 43.446,55 TL olduğu anlaşılmakla; gecikmeye ve yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin ilk onay tarihi olan 13.11.2007 tarihine göre %30,2 maluliyet oranı üzerinden ilk peşin sermaye değerinin davacı Kurumdan sorulması ile dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin maluliyet başlangıç tarihi olarak bildirdiği 20.03.2003 tarihinden itibaren malulen emekli olması gerektiğinin tespitine karar verildikten sonra, anılan karar Dairemizce, "... davacının maluliyet oranı ve başlangıç tarihinin saptanması açısından, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile çelişen Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin raporuna davalı yanca itiraz edildiğine göre, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve aradaki çelişki giderildikten sonra karar verilmesi gerektiği..." yönünde bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra 16.06.2011 tarihli Adli Tıp Genel Kurulu raporunda maluliyet başlangıcının, davacının Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu'nda muayene olduğu tarih olan 27.06.2007 olduğunun bildirilmesi üzerine, mahkemece davanın kabulü ile davacının 01.07.2007 tarihinden itibaren malulen emekli olması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
nin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet oranının yeniden tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, maluliyet oranı % 44 olarak tespit edilen ve bu maluliyet oranı üzerinden sürekli işgöremezlik geliri bağlanan davalı ...’nin, gördüğü tedaviler neticesinde maluliyetinin zamanla azaldığı gerekçesiyle, maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile; davalının 02.02.1990 tarihinde geçirdiği iş kazası dolayısıyla oluşan sürekli maluliyet oranının %29,2 olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Somut olayda; davacının maluliyet başlangıç tarihi konusundaki çelişki Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'dan alınacak rapor ile giderilmeden, davacının maluliyet aylığı koşullarını taşıyıp taşımadığı değerlendirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan davacının maluliyet oranı ve maluliyetinin başlangıç tarihi hakkında rapor almak, davacının maluliyet aylığı koşullarını taşıyıp taşımadığını, taşıyor ise hangi Yasa kapsamındaki sigortalılığından davacıya yaşlılık aylığı bağlanacağını değerlendirdikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin, yerinde görülmeyen, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava dilekçesi ve dosya kapsamından, davacının talebinin 1479 sayılı Yasa'nın 29. maddesi uyarınca maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, mahkemenin maluliyet oranı ve maluliyet başlangıç tarihine ilişkin hükmü isabetli olmasına rağmen, mahkemece, sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Öncelikle davacının geçici ve kalıcı maluliyet süresi ve oranının kaza tarihine göre yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi, daha sonra maluliyet zararının hesaplanması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 2-Davalı vekili, meydana gelen kaza nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya yapılan ödemenin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini ileri sürmüş, Sosyal Güvenlik Kurumunca 24.12.2014 tarihinde davalı ... şirketine gönderilen yazıda davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı bildirilmiş,mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca ödenen gelir hesaplanan tazminattan indirilmeksizin talebin kabulüne karar verilmiştir....
Kurumu Genel Kurulu'na gitmek, davacının maluliyetinin başlangıç tarihini ve maluliyet oranını, maluliyet başlangıcı olarak tespit edilen tarih yönünden yürürlükte olan Yasa 'da belirlenen kriterler (01.10.2008 tarihine kadar 506 sayılı Yasa uyarınca 2/3 oranı; 01.10.2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasa'nın ilgili maddeleri ve yürürlükteki yönetmelik uyarınca "çalışma ve meslekte kazanma gücünün %60 oranı") doğrultusunda değerlendiren rapor alınması ve diğer maluliyet aylığı koşullarının davacı için gerçekleşip gerçekleşmediğinin tüm unsurlarıyla denetime elverişli şekilde tartışılması ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu, giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. Mahkemece, davacının maluliyet oranı ve başlangıç tarihinin saptanması açısından, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile çelişen Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin raporuna davalı yanca itiraz edildiğine göre, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınması ve aradaki çelişki giderildikten sonra karar verilmesi gerektiği açıktır....
Somut uyuşmazlıkta; davacının, davalı işyerinde çalışırken 02.08.2011 tarihinde iş kazası geçirdiği, SGK maluliyet raporuna göre %12,3 maluliyet oranı belirlendiği, davalı vekilinin bu maluliyet oranına itiraz ettiği, mahkemece itiraz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmüş olup, İlk Derece Mahkemesi'nce davalı vekilinin maluliyet oranına karşı itirazı karşısında yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacının maluliyet oranının belirlenmesi için gerekli prosedür işletilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
İtiraz Sebepleri Davalı vekili itiraz dilekçesi ile Grup Yıllık Yaşam Sigorta Poliçesi Özel Şartlarına göre; sigortalı sigorta süresi içinde herhangi bir hastalığa maruz kalırsa ,tedavinin sona ermesi ve daimi maluliyetin kesin olarak tespitini takiben Özürlülük Ölçütü ve Özürlüler Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %60 ve üstü oranlara karşılık gelen maluliyet hallerinde tazminat ödeneceğinin hüküm altına alındığını, poliçe başlangıç tarihinden önceki hastalığa dayalı maluliyet taleplerinin poliçe teminatı dışı olduğunu, hükme esas alınan rapor tarihinin 2018 olması karşısında maluliyet durumunun bu tarihte tespit edildiği ve poliçe özel şartlarına göre tazminata hak kazanabilmesi için oranın %60 ve üstü olması gerektiğini, 2017 yılı özel şartlarında yer verildği gibi tedavinin bitmiş olması ve kesin olarak maluliyet oranının belirlenmiş olması gerektiğini belirtilerek ... kararına itiraz etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç ...'...