Bu nedenle iş kazasına maruz kalan sigortalının maluliyet(sürekli işgöremezlik) oranının Kurumca tespiti önemli olup iş bu davada Kurum(SGK) taraf değildir. Yine manevi tazminat davaları bakımında da sigortalının sürekli iş göremezlik oranının tartışmasız olarak ortaya konulması gerektiği hususu izahtan varestedir. Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılması gereken iş; davacı sigortalıya 26.07.2007 tarihli iş kazası nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi noktasında Kuruma müracaatı için önel vermek, Kurumca tespit olunan maluliyet ile iş bu dosyada A.T.K....
İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü kurum Sağlık Kurulu tarafından yapılan değerlendirmede iş göremezlik oranının %0 olduğuna dair karar verildiği; İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Bölge Sağlık Kurulunun 29/12/2012 tarih ve 5457 sayılı kararı ile artma kaydıyla maluliyet oranının %10,3 olduğuna karar verildiği; Davacılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 29/01/2018 tarihli kararı ile maluliyet oranının %10,3 olduğuna karar verildiği ve bu şekilde kuruma başvuru şartının gerçekleştirildiği; Davacılar vekilince 10/08/2018 tarihinde iş bu maluliyet oranına itiraza ilişkin dava açıldığı, yargılama sürecinin Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesince düzenlenen 03/10/2019 tarih ve 18124 sayılı raporda sürekli iş göremezlik oranının %10,3 olduğuna dair karar verildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Dairemizce dosya üzerinden tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile 6100 Sayılı HMK'nun 352/1- d ve 355 maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinde açıklanan istinaf sebep ve gerekçeleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Dava sigortalı işçi tarafından işverene ve Kuruma karşı açılan maluliyet oranına itiraz ve maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı bağlanmasına ve aksi yöndeki Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Davacı T1 15/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle Sakarya 3....
ın maluliyet oranının tespiti talepli işbu davanın açıldığı; Mahkemenin 2017/448 esas sayılı dosyasında Kurum tarafından aldırılan rapora göre kazazedenin %12,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, davalının itirazı üzerine YSK' dan rapor aldırıldığı ve raporda kazazedenin maluliyet oranı %12,1 olarak belirtildiği, yine itiraz üzerine ATK İhtisas Kurulundan rapor aldırıldığı ve bu rapora göre kazazedenin maluliyet oranının %19 olduğu, Kayseri 2. İş Mahkemesinin 2017/397 esas sayılı dosyasında ATK Üst kurulundan rapor aldırıldığı ve Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 06.08.2019 tarihli raporda kazazede ...'ın meslekte kazanma gücü kaybının %9,3 olduğunun bildirildiği, ATK İkinci Üst Kurulunun maluliyet incelemesinde en üst merci olması nedeniyle nihai karar olduğundan davanın kabulü ile davalı ...'ın meslekte kazanma gücü kayıp oranının %9,3 olduğunun tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
ın maluliyet oranının tespiti yönünden ...'ndan alınan raporun, açıklama kısmında davacının daimi maluliyet oranının %30 olduğu belirtilmiş ancak sonuç kısmında daimi maluliyet oranının %51 olduğu belirtilmiş olup bu durum tereddüte neden olmuştur. Ayrıca raporda, maluliyet oranının tespiti yönünden kaza tarihinde geçerli “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerinin esas alınması gerekirken Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınmıştır. Açıklanan hususlarda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
İş Mahkemesi'nin 20167128 esas sayılı dosyaşıyla maluliyet tespiti davası açıldığını, bu dosyada Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmış olup iş bu dosyada davacı, ATK raporuna dayanarak maluliyet oranının %18,2 olduğunu iddia ettiğini ve bu rapora göre yeniden maluliyet tespiti talep edildiğini, ancak 2016/128 esas sayılı dosyada alınan Adli Tıp Kurumu raporları hatalı olup bu raporlara yaptıkları itirazların hiçbirisi de ATK tarafından değerlendirilmediğini ve böylece hatalı şekilde maluliyet belirlendiğini, dolayısıyla hatalı olan bu rapora itibar edilerek maluliyet belirlenmesinin mümkün olmadığını, - Kocaeli 1....
Mahkemece verilen 02/09/2010 tarihli karar ile maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin kararı temyiz etmesi üzerine Dairemizin 10/05/2012 tarih ve 2011/3277 Esas, 2012/7800 karar sayılı ilamıyla davacının maluliyet durumu hakkında Adli Tıp Kurumundan meslek hastalığının başlangıcı ve maluliyet oranının hangi tarihte ve ne oranda olduğu ile belirlenecek maluliyet oranında davalı işyerinde geçen çalışmaların ne oranda etkili olduğunun belirlenmesi amacıyla rapor alarak sonucuna göre karar verilmesi yönünden kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinin 07.09.2001 tarihli raporuna göre davacıda Siderozis meslek hastalığı olduğunun ve maluliyet oranının %10 olarak tespit edilmesi üzerine SGK tarafından %10 maluliyet üzerinden davacıya gelir bağlandığı, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada ise, Adli Tıp Kurumu 3....
İş mahkemesindeki davanın derdest olduğunu, maluliyet yükselmesi sebebiyle karşılanmayan zarar varsa husumet yöneltilebileceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını, olayın davacının kusuru ile meydana geldiğini, maluliyet oranının YSK, adli tıp gerekirse üst kurul aracılığı ile belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, maluliyet oranının yeniden tespiti ile kaza tarihi itibariyle maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebepler ve özellikle; dava dilekçesindeki isteğin maluliyet aylığına ilişkin olduğunun açık olmasına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 07/12/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Kurumu İhtisas Dairesi'nden alınan maluliyet raporundaki maluliyet oranı olan %3.3'lük oran kabul edilerek tazminat hesaplanması yaptırılması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan tüzük hükümleri esas alınarak hazırlanan rapordaki maluliyet oranının kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....