WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda uyuşmazlık davacının 506 sayılı Yasa’ya göre maluliyet aylığı almaya hak kazanıp kazanmadığı noktasında çıkmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 53/A maddesinde maluliyetin oranı, 53/B maddesinde maluliyetin başlangıç zamanı ve 54. maddesinde de maluliyet aylığı almaya hak kazanabilmek için maluliyet oranı belirlendikten sonra asgari bulunması gereken sigortalılık süresi belirtilmiştir. Gerçekten davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi ilk işe girdiği 9.3.1990 tarihinden önce malul olduğu, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 26.6.2009 tarihli raporu ve K.K.K Elazığ Hastanesinin 28.7.1989 tarih ve 687 sayılı sağlık kurulu raporu ile anlaşılmakta olup, maluliyet başlangıcı ilk sigortalılık başlangıç tarihinden önce yani 28.7.1989 tarihinde olduğundan maluliyet aylığı şartlarının gerçekleşmediği açıktır....

    Dairemizin 29/03/2016 tarih ve 2016/5628 Esas ve 2016/5493 Karar sayılı bozma ilamında işaret olunduğu üzere davacının meslek hastalığına bağlı sürekli iş göremezlik oranında artma olup olmadığına ve artma varsa bunun oranı ve artma tarihine ilişkin olarak, Adli Tıp Kurumu ihtisas kurulu ile gerektiğinde genel kurulundan rapor alınması gerektiği açıktır. Davacının maluliyet oranının önceki yargılama sırasında Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınan 06/12/2010 ve Adli Tıp Genel Kurulundan alınan 14/06/2012 tarihli raporlarına göre %36 olarak tespit edilmişken; iş bu dosyada Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınan 22/05/2017 tarihli rapora göre %56 olarak tespit edilmesi ve maluliyet başlangıç tarihinin 26/09/2008 tarihi olduğu belirtilerek artma kaydı olmadığına işaret olunması nedeniyle, Adli Tıp Raporları arasında çelişki bulunduğu açıktır....

      Bu durumda Davacının bakiye ömür süresi, aktif ve pasif dönem başlangıç bitiş tarihleri ve süreleri gösterilmek suretiyle denetime elverişli ek hesap raporu aldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)ve(3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda Davacının bakiye ömür süresi, aktif ve pasif dönem başlangıç bitiş tarihleri ve süreleri gösterilmek suretiyle denetime elverişli ek hesap raporu aldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)ve(3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacının maluliyet oranı bakımından talebini (%25 oranı ile) sınırladığı ve artan maluliyete dair bir talebi de olmadığı dikkate alındığında, İtiraz Hakem Heyetince tahkim yargılaması sırasında aldırılan rapordaki %30.2 maluliyet oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı 28/03/2018 tarihli aktüer raporu esas alınarak karar verilmesi, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur....

            Davalı vekili; maluliyet ile kusura itiraz ederek ve hatır taşıması ile müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Davacı taraf, aldıkları raporla maluliyet oranının %20 olarak tespit edildiğini belirterek ve maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan tazminat istemiyle dava açmış olup, anılan maluliyet oranını açıkça kabul edip talebini sınırlamıştır. Diğer yandan, dava belirsiz alacak davası olarak açılmamış olup, davacının maluliyet oranı bakımından talebini (%20 oranı ile) sınırladığı da dikkate alındığında, İtiraz Hakem Heyetince tahkim yargılaması sırasında aldırılan rapordaki %23 maluliyet oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı 01/11/2018 tarihli aktüer raporu esas alınarak karar verilmesi, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İtiraz Hakem Heyetince, davacının %20 maluliyet oranıyla kendisini bağladığı dikkate alınarak, sürekli maluliyet zararının %20 maluliyet üzerinden (karar sadece davalı ......

                Yapılacak iş; Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan davacının maluliyet oranı ve maluliyetinin başlangıç tarihi hakkında rapor almak, davacının sigorta başlangıç tarihinin 506 sayılı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı 01.12.1989 tarihi olduğunu göz önünde bulundurarak davacının maluliyet aylığı koşullarını taşıyıp taşımadığını değerlendirdikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulüne karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazlarının kabulüne, kararın kaldırılmasına, talebin reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başvuruya konu kaza nedeniyle İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı ve bu davadan taraflar arasında anlaşma sağlandığından ve sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığından feragat edildiği anlaşılmaktadır. Ancak taraflar arasında yapılan anlaşmaya ve anlaşma neticesi ödenen tazminata esas maluliyet oranı dosyadan anlaşılamamaktadır. Davacı açılan bu davadan ve dava nedeniyle yapılan ödemeden sonra maluliyet oranının arttığını ve artan maluliyet nedeniyle doğan zararın bulunduğunu iddia ederek huzurdaki başvuruyu yapmıştır....

                    Davacı vekilince yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince yapılan inceleme sonucunda, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen maluliyetin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i hükümlerine çevrilmesi sonucunda bulunan maluliyet oranı sonrasında maluliyet artışından bahsedilemeyeceğinden ve her iki raporda da aynı sekele bağlı olarak maluliyet oranı belirlendiği görüldüğünden, ara kararla özürlülere ilişkin yönetmelik hükümlerine göre düzenlenecek raporla kaza ile illiyet içinde maluliyet artışı olup olmadığının varsa hangi tarih itibarıyla ortaya çıktığının ortaya konulması talep edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu