Adli Tıp İhtisas Kurulunun “11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri Ek-1 Bölüm kapsamında çalışma gücünün en az %60 ını kaybettiği ve maluliyet başlangıç tarihinin 10.09.2012 olduğunun belirtilmesi üzerine mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 25. ve 26. maddesidir. Anılan madde; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “...çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği...” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir....
ın davaya konu kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının belirlenmesi bakımından, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından alınan adli tıp uzmanı bilirkişi heyetinin 06.10.2015 tarihli raporuyla, davacının maluliyet oranı %13 olarak saptanmış ve bu maluliyet oranına göre tazminat hesabının yapıldığı rapor esas alınarak karar verilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı Anıl'ın maluliyet oranının.... Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 24.09.2014 tarihli raporla %8 olarak saptandığını belirtmek suretiyle tazminat talebinde bulunmuş; dava dilekçesinde, anılan maluliyet oranının düşük olduğu konusunda bir itiraz belirtmediği gibi maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutmamış, sadece belirtilen maluliyet oranına göre hesap olunacak tazminatın miktarı yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur....
Bu durumda, Mahkemece yapılacak iş: 5510 sayılı Kanunun 58. maddesinde öngörülen prosedür uyarınca ve 5510 sayılı Yasanın 95’inci maddesi gereğince, öncelikle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, davacının yasal düzenlemeler ve özellikle 01.09.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde malul olup olmadığı ile başka birinin bakımına muhtaç olup olmadığı, malûl ve başka birinin bakımına muhtaç ise, söz konusu hallerin hangi tarihte oluştuğuna dair rapor almak, iş bu rapora davacının itiraz etmesi halinde ise; Adli Tıp Kurumundan aynı şekilde alınacak raporla; bu raporun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan alınan rapora göre sigortalı lehine olması ve davalının itiraz etmesi halinde ise, Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 15. maddesi kapsamında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan aynı şekilde yasal düzenlemeler ve özellikle 01.09.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde alınacak raporla itirazın değerlendirilmesini sağlayarak sonucuna göre karar...
Buna göre, maluliyet oranının tespiti ve ilk başvurudaki maluliyet oranı ile arasındaki farkın değerlendirilmesi hususlarının konusunda uzmanlık gerektiren hususlardan olduğu gözetilerek, hakem heyetince, maluliyet oranının artmasında davacının kusurunun olup olamadığı, maluliyet oranının artmasında özellikle de bu artışın sebebinin hareket kısıtlılığı olduğu gözetildiğinde davacının da alabileceği önlemler olup olmadığının; zararın artmasına katkısının/kusurunun olup olmadığının, davalının bu maluliyet artışından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının, davacıya önerilen tedavilerin/egzersizlerin bulunup bulunmadığının ve davacı tarafça bunların yerine getirilip getirilmediğinin veya bu tedbirler ve tedaviler yerine getirilse idi dahi aynı şekilde maluliyet durumunda artış olup olmayacağının davacının tüm tedavi belgelerinin de dosya kapsamına kazandırılarak, konusunda uzman doktor bilirkişilerden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek...
Hakem heyetince maluliyet oranının tespiti amacı ile alınan raporda; davacının, sol ayak bileğinde ankiloz, sol omuz hareketlerinde ileri derecede hareket kısıtlılığı bulunduğu, ayak bileğindeki ankiloz ve normal hareketlerin %50’den fazla kaybına neden olan arızası için pelvis ve alt ekstremite arızası ve sol omuzdaki ileri derecede kısıtlılık sebebi ile %34 oranında malul olduğu belirtilmiş; hakem heyetince bu %34’lük maluliyet oranı üzerinden alınan tazminat raporunda, daha önce yapılan başvuruda %26 maluliyet oranı üzerinden tazminata karar verildiğinden bu dosyada tespit edilen %34 maluliyet oranı sebebi ile aradaki %11’lik oran farkı yönünden tazminat hesabı yapıldığında davacının geçici iş göremezlik zararının 51.003,63 TL olduğu belirtilmiş, hakem heyetince de bu rapor esas alınarak karar verilmiştir. Dosya kapsamında örneği bulunan, Fethiye 2....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2018/129 Esas - 2020/162 Karar DAVA KONUSU : Maluliyet Oranı ve Maluliyet Başlangıç Tarihine İtiraz KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 3. İş Mahkemesi 2016/483 E sayılı dosyasında görülmekte olan davada davalı T10 'nin meslek hastalığıyla ilgili olarak meslek hastalığına yakalandığı tarih ve sürekli iş göremezlik oranını gösterir şekilde tespit davası açılmasının gerektiğini belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Otokar vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazında bulunduklarını, davalı T10'nin davacı nezdinde meslek hastalığına yakalandığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nin yer altı işçileri için belirlemiş olduğu 32 yıl formülü uygulanarak belirlenmiş olan hesaplama yöntemine ve kriterlerine uygun olarak işçinin yaşı, maluliyet tarihi, maluliyet oranı, yer altında çalıştığı süre dikkate alınarak hesaplama yapıldığı ve işverenin kusur oranının belirlendiği anlaşılmakla tarafların bu yöne ilişkin itirazları doğru değildir. Taraflarca hesaplamaya itiraz edilmiş olup, hesap bilirkişisi tarafından denetime elverişli, dosya kapsamına uygun Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin belirlediği kıstaslara göre hesaplama yapıldığı anlaşılarak tarafların bu yöne ilişkin istinaf talepleri doğru değildir. Taraflarca manevi tazminat miktarına itiraz edilmiş ise de; davacının maluliyet oranı, kaçınılmazlık oranı, sosyal ve ekonomik durumları, ekonomik koşullar, meslek hastalığının tespit edildiği tarih, yaşı dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı yerinde olmakla tarafların bu itirazı haklı değildir....
Davacı taraf dava dilekçesinde, aldıkları raporla maluliyet oranının %13 olarak tespit edildiğini belirterek ve maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan tazminat istemiyle dava açmış olup, maluliyet oranı konusunda kendisini sınırlamıştır. Davacının maluliyet oranı bakımından talebini (%13 oranı ile) sınırladığı ve artan maluliyete dair bir talebi de olmadığı dikkate alındığında, İtiraz Hakem Heyetince tahkim yargılaması sırasında aldırılan rapordaki %23 maluliyet oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı 07/06/2018 tarihli aktüer raporu esas alınarak karar verilmesi, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur....
düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, meslek hastalığının başlangıç tarihinin dosyadaki mevcut belgelerine göre 21/11/2014 olduğu, kişide mevcut impigement/ rotator cuff yırtığı arızasının meslek hastalığı niteliğinde olduğu ancak 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde fonksiyonel araz tespit edilmediğinden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının belirtildiği, Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulunun 14/11/2019 tarih ve 1135 karar sayılı raporunda, davacıda p 1/1 düzeyinde pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyet tayinine mahal olmadığı, meslek hastalığının başlangıç tarihinin dosyadaki mevcut belgelerine göre 21/11/2014 olduğu, kişide mevcut...
Bu durumda, Mahkemece yapılacak iş: 5510 sayılı Kanunun 58. maddesinde öngörülen prosedür uyarınca ve 5510 sayılı Yasanın 95’inci maddesi gereğince, öncelikle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, davacıdaki hastalık ve arazların başvuru tarihinden(2006),01.10.2008 tarihine kadar Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde 01.10.2008 tarihinden 31.08.2013 tarihine kadar Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde; 01.09.2013 tarihi sonrası için Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde malûl sayılmayı gerektirecek derecede bulunup bulunmadığı, malûl ise, malûllük halinin hangi tarihte oluştuğuna dair rapor almak, iş bu rapora davacının itiraz etmesi halinde ise; Adli Tıp Kurumundan aynı şekilde alınacak raporla; bu raporun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan alınan rapora göre sigortalı lehine olması ve davalının itiraz etmesi halinde ise, Adli Tıp...