"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ....Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen yetkisizlik kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 02.05.2016 gün ve 2016/4297 Esas, 2016/8088 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talebinde bulunmuş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, hüküm; davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairece, 02.05.2016 günlü kararla, davalı vekili tarafından temyiz isteğinin, 15 günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığından reddine, davacı vekilinin temyiz isteğinin reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının dava dilekçesinde boşanma, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesi istemleri bulunmaktadır. Mahkemece; kısa kararda her üç istemi de kapsayacak şekilde davanın reddine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde ise davanın sadece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olduğu belirtilerek kısa karar ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Mal Rejiminin Tasfiyesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Taraflar Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 27.09.2012 gün ve 2684-22711 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/105 Esas 2013/192 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, TMK.nun 225. maddesinin "mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eşler 21.08.1989 tarihinde evlenmişler,10.01.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.09.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi TMK'nin 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 22.09.2014 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için herhangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nin 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nin 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Mal Rej. Tasf. Kayn, Alacak .......... ile ... aralarındaki ziynet davasının kabulüne, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası yönünden kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......... .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 03.....2014 gün ve 163-611 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... ...... (....) vekili, dava dilekçesinde; mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı ve davalının hesabında bulunan paranın yarısının değerinin ve davalıya verdiği ... çift ... burması ile 36 çeyrek altının karşılığı olan 30.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlgili yerlere yazı yazılarak söz konusu eksiklikler tamamlandıktan sonra diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hüküm kurulmasında nazara alınması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 239/son maddesi uyarınca edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde sahip olunan mal varlıklarının tasfiyesi sonucunda oluşacak alacak miktarına tasfiye tarihi olarak kabul edilen karar tarihinden itibaren faiz yürütülür, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulacak ve mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen malların tasfiyesi sonucunda belirlenecek alacak miktarına ise daha önceden temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamamışsa dava tarihinden İtibaren faiz yürütülmesi gerekir....
Aile Mahkemesi ise, eldeki davanın davacı ile dahili davalının evliliklerinin devamı sırasında ve eşler arasındaki mallara yönelik katılma rejiminin tasfiyesi veya katkı payı alacağı olmadığı, muvazaa nedeni ile Tapu İptali ve Tescil davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacının boşandığı eski eşi...'in taşınmazdaki 1/10 payını çocuğunu mağdur etmek amacı ile davalı kardeşi ...'e tapuda devir ettiğini ileri sürerek, 1/10 pay satışına dair 02.09.2008 tarihli akdin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ile eski eş... adına tapuya tescili istemine ilişkin dava olduğu , dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı,isteğin aralarındaki edinilmiş mallara Katılma rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmıştır....
P.. vekili tarafından davalı... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda taraflar arasındaki tasfiye şartlarının gerçekleşmediği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. 01.06.2001 tarihinde evlenen tarafların halen evliliklerini sürdürdükleri toplanan deliller ve dosya kapsamıyla anlaşıldığına, tasfiye şartları oluşmadığına göre mahkemece dava ön şartının bulunmaması nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında, aşağıda belirtilen husus dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün esasının ONANMASINA, Ancak, mahkemece davanın reddiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davalı için takdir edilen 22.400 TL. vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair 09.10.2009 gün ve 90/194 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda taraflar arasındaki tasfiye şartlarının gerçekleşmediği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....