Uyuşmazlık; eşler arasındaki mal rejimine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. .......
Hukuk Dairesinin 09.05.2013 tarihli ve 2012/12664 E., 2013/6879 K. sayılı kararından da bahsetmek suretiyle, davanın muvazaa nedenine dayalı olmasına ve dava dilekçesinde mal rejimine dayalı dava açılacağı belirtilmiş olmasına rağmen mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle açılmış bir davanın bulunmadığı, davacı tarafın da dava açıldığına ilişkin somut bir belge sunmadığı, davacı tarafın yapması gereken işlemlerin Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde mahkemeden yapılmasının istenmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 11. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 12....
Sanık ... hakkında hem hapis, hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, 2. Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine kaçak eşyanın müsaderesi sırasında uygulama yeri olmayan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine atıf yapılarak TCK.nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin fıkradaki "sanığın cezasının" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının" ifadesinin hükme eklenmesi, 4- Hükmün müsadereye ilişkin paragrafından "4733 Sayılı Yasanın 8/4 Maddesi yollaması ile 5607 Sayılı Yasanın 13/1 madde delaletiyle TCK.nın 54/1 maddesi gereğince ZORALIMINA" ibaresinin çıkarılıp yerine gelmek üzere, "5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla TCK.nın 54/4. maddesi gereğince müsaderesine" ibaresinin eklenmesi, tasfiyeye ilişkin "5607 Sayılı Yasanın 16. maddesi gereğince suça konu eşyanın bozulma ihtimali nazara alındığında kararın kesinleşmesinin beklenmeksizin anılan eşyanın tasfiyesine" ibaresinin çıkarılması ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği düzenlenmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2011/77 Esas numarasında derdest olduğunu açıklayarak davalı adına kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mal varlığının tespiti ile taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiye edilerek, edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesi ile saptanacak artık değerin yarısı üzerinden şimdilik 10.000 TL katılma alacağı ve değer artış payının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, tarafların evliliği sırasında alınan mal varlığının yalnızca iki araçtan ibaret olduğunu ve bu araç bedellerinin evlenmeden önce davalıya ait mal varlığından karşılanarak edinildiğini, davacının katkısı ve hakkı olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2020/249 Esas, 2020/456 Karar sayılı kararı ile sanığın kaçakçılık suçundan 10 ... hapis ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mükerrirlere özgü infaz rejimine ve eşya müsaderesine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ A. Katılan ... İdaresi Vekilinin Temyiz Sebepleri Kamu zararının tazminine karar verilmesi gerekirken verilmediğine, dava konusu eşyanın değerinin pek hafif olmadığı halde öyle kabul edildiğine ve re'sen belirlenecek sebeplere ilişkindir. B. Sanığın Temyiz Sebepleri Sanığın hükmü temyiz sebebi göstermeksizin temyiz ettiği anlaşılmıştır. III....
Aile mahkemesince, uyuşmazlığın mal rejimi dışında akdi ilişkiye dayandığı ve genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, talebin mal rejiminden kaynaklanan alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının, boşanma davası devam eden davalı eşi ile ortak olarak açtıkları altın hesabında bulunan miktarın davalı tarafından diğer davalı kayın pederine gönderildiğini ileri sürerek, tazminat istediği, böylece dava konusunu "Aktif" değerlere ekleme talebinde bulunduğu, bu kalemin de mal tasfiyesinde yer alan kalemlerden biri olduğu, ayrıca, taraflar arasında boşanma davasının devam ettiği, buna göre talebin mal rejimine ilişkin olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
defteri açılarak mal sahibine teslim edildiğinin, bu tarihten sonra eşyanın bulunduğu geminin 1 nolu ambarının su alması nedeniyle hasara uğrayan ve zayi olan gübreye isabet eden vergi ve resimlerin iadesinin istenildiğinin, ayrıca, fiili ithalin gerçekleştirildiği 23.11.1994 tarihinden önce, eşyanın telef ve ziyaı dikkate alınmak suretiyle işlem yapılması yolunda herhangi bir başvuruda bulunulmadığının anlaşıldığı; bu itibarla, iade isteminin reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddine ilişkin ...Vergi Mahkemesinin ......
Davadaki istemin dayanağı 5.12.2005 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesidir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alır. Bu tür sözleşmeler alacaklısına doğrudan taşınmaz mülkiyetini geçirmez. Ancak, ilerde taşınmaz mal mülkiyetinin alacaklıya aktarılmaması halinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesine dayanılarak hükmen tescil isteme hakkı sağlar. Açıkçası, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri, asıl işlem ileride yapılmak üzere yapılan bir ön akit (akit yapma vaadi)dir. Türk Medeni Kanununun 683/son fıkrası hükmünce de eşyayı haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi eşyanın malikine tanımıştır. Her ne kadar, 5.12.2005 günlü sözleşmede satış vaadi ile birlikte taşınmazın zilyetliğinin devredildiği yazılı ise de zilyetliğin devredilmediği davalının yedinde kaldığı iddia ve savunma ile sabittir....