Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2.m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Dava dilekçesinin içeriği ve dava konusu 291 ada 96 parsel 9 nolu bağımsız bölümün 14.08.1995 tarihinde edinilmiş olmasına göre dava, 743 sayılı TKM'nin 170. Maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli bulunduğu dönemde edinilmiş taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, kadın ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir....
Taraflar 18.03.1988 tarihinde evlenmiş, 12.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15.05.2012 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava dilekçesinin içeriği, davalının savunması ve dava konusu meskenin 26.05.2004 tarihinde edinilmiş olmasına göre istek mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Katılma alacağı isteğinde, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir....
Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 01.06.2006 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.). Dava; mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. TMK.nun 214/2.maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla, bu nitelikteki davalarda HUMK.nun 13. maddesindeki yetki değil; konuyla ilgili özel düzenlemelerin yer aldığı 4721 sayılı TMK.nun 214. maddesindeki yetki kuralı geçerlidir. Somut olayda; taraflar Üsküdar 1. Aile Mahkemesinin 2008/48 Esas sayılı ilamı ile boşanmışlardır....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ... (....) ile ..... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 21.06.2013 gün ve 32/584 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..... vekili; boşanma davası ile birlikte açılan ve sonrasında tefrik edilen davada, evlilik birliği içinde satın alınarak davalı adına tescil edilen .. ...... plakalı araç nedeniyle 15.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Necati vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bundan ayrı, eşlerden birinin diğerinden mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunabilmesi için talepte bulunulan mal veya değerin evlilik içinde edinilmiş olması gerekir. Eldeki davada dava konusu mesken davalı ... tarafından 20.3.2003 tarihinde edinilmiş, eşler arasındaki mal rejimi ise boşanma davasının açıldığı 13.3.2003 tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK. m. 225/2). Mal rejimi sona erdikten sonra davacının davalıya devrettiği taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteme imkanı bulunmamaktadır. Bu yönden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Tarsus'un temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında, evlendikleri 31.08.2003 tarihinden boşanma davasının açıldığı 03.07.2009 tarihine kadar eşler tarafından başka bir mal rejimi de seçilmediğinden edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TKM. m. 202) Taraflar arasındaki mal rejimi TMK. nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. ......... Dava konusu taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı bulunduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Ancak davalı bu taşınmazı 08.02.2005 tarihinde yani boşanma davasının açıldığı 03.07.2009 tarihinden önce dava dışı teyzesi ......’a satmak suretiyle devretmiştir. Satışa ilişkin tapu kaydı dosya arasında bulunmakla birlikte davalının bu taşınmazı satın aldığına ilişkin ve satın alma tarihini gösterir tapu kaydı ile resmi akit tablosu dosya arasında bulunmamaktadır....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak .... (...) ile ..... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Antalya 4. Aile Mahkemesi'nden verilen 22.11.2013 gün ve 657/1009 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de karşı tarafa tebliğ edilen temyiz dilekçesinde duruşmalı temyiz istenmeyip, dosya Yargıtay'a intikal ettikten sonra ek temyiz dilekçesiyle duruşma istenmiş olup takdiren duruşma isteğinin reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Özlem vekili, dava konusu ... ada .. parselde bulunan 1, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümler nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı Turgay vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Taraflar 16.08.1998 tarihinde evlenmiş, 28.01.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.05.2011 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.) Dava, değer artış payı ve katılma alacağına ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan hareketle davacı ...'...
Madde hükmünden de açıkça anlaşıldığı üzere, eşler ancak seçimlik mal rejimlerinden olan "mal ayrılığını veya paylaşmalı mal ayrılığını ya da mal ortaklığını seçebilirler. Bunlardan birini seçmedikleri takdirde, kanun gereği edinilmiş mallara katılma rejimi eşler arasında yasal mal rejimi olarak geçerli olacaktır. Yani TMK.nun 202/2 fıkrası ile eşlerin yasal mal rejiminden seçimlik mal rejimine ya da seçimlik mal rejimden yasal mal rejimine dönmeyi sağlayan mal rejimi sözleşmesini yapabilme olanağına sahiptirler. TMK.nun 203. maddesinde ise; "mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar istedikleri mal rejimini, ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırılabilir veya değiştirilebilir." hüküne yer verilmiştir....
Mal rejimini ilgilendiren bir anlaşma protokolü veya beyan; açıkça mal rejimi konusunda da, ne tür mallar varsa tek tek isim ya da nitelendirme yapılmak suretiyle belirtilmesi gerekmektedir. Beyanlarda geçen ve tekil olarak kullanılan alacak ve eşya tabirinin içine mal rejiminden kaynaklanan eşya ve alacağın da yerleştirilmesinin hak kaybına yol açacağı bir gerçektir. Şu halde, beyanlarda geçen “alacak” ve “eşya” tabirinin geniş bir yoruma tabi tutularak tüm taşınır ve taşınmaz malları yani mal rejiminden kaynaklanan mallar ile alacakları kapsadığının kabulüne olanak bulunmadığından iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak, davacının edinilmiş mallara katılma alacağı konusunda bir hüküm kurulması için hükmün bozulması gerekirken, alacak ve eşya tabirinin mal rejiminden kaynaklanan malları ve alacağı da kapsadığı gerekçesiyle hükmün esasının onanmasına karar verilmesi yönündeki değerli çoğunluğun görüşlerine katılmıyoruz....