Somut olaya gelince, mahkemece üç farklı alacak kaynağına dayalı alacak talep edildiği halde davacıya özellikle, talep ettiği alacak miktarı içerisinde mal rejiminin tasfiyesinde kaynaklı alacak mikatrının HMK 31. maddesindeki "hakimin davayı aydınlatma ödevi" çerçevesinde açıklattırılmamış; bu alacağa konu edilen taşınmazın tapu kaydı getirtilerek muhtemel bir alacak konusu olup olmayacağı değerlendirilmemiş; yasadaki soyut kanun metni gerekçe gösterilerek talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılarak ihtiyati haciz talebi hakkında yeniden karar vermek olmalıdır. Bu nedenle açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin hümün bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 8....
BK nun 535/7. maddesi gereğince mahkemece adi ortaklığın feshine karar verildiğinde ortaklığın mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği de karar yerinde gösterilmelidir. BK.nun 538. maddesinde 2009/14978-2010/4911 belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. ...'ın ve Dairemiz'in sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Dosya üzerinden ve UYAP'tan yapılan incelemede taraflar arasında ....02.2012 tarihinde açılan Kumluca .......
Aile Mahkemesinin 2012/22 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan mal rejiminin tasfiyesi dava dosyasının incelenmesinde taraflar arasında geçerli olan mal rejiminin 4721 sayılı Kanun'un 244 üncü ve devamı maddeleri uyarınca paylaşmalı mal ayrılığı hükümlerine göre olmadığı, taraflar arasında paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin uygulanmadığının sabit olması karşısında 4721 sayılı Kanun'un 254 üncü maddesi uyarınca bir hak iddia edilemeyeceği ve yine bir an için 4721 sayılı Kanun'un 240 ıncı maddesinin uygulanmasının gerekebileceği düşünülmüş ise de, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ölüm ile değil, boşanma ile sona ermiş olması karşısında taraf delillerinin toplanmasına gerek kalmaksızın açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı defterlerinde davacıdan alacak ve borç gözükmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle 35.180.00 YTL. borcunun olmadığının tespitine, davalının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı dava konusu çeki ileride alacağı mallara karşılık olarak avans şeklinde verdiğini, ancak sonradan taraflar arasındaki ilişkinin sona ermesi ve mal gönderilmemesi nedeniyle karşılıksız kaldığını iddia etmiştir. Davalı ise iddianın yerinde olmadığını, anılan çeklerin çekilen kredi karşılığı verildiğini savunmuştur. Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. BK 182/2 maddesi uyarınca aksine adet veya sözleşme mevcut değil ise satıcı ile alıcı borçları aynı zamanda ifa etmekle mükelleftirler....
Davacı kadının dava dilekçesindeki anlatımına göre talebinin açık olmadığı, mahkemece tefrik öncesi, dava dilekçesi içeriğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi olmasına rağmen talep sonucu bölümünde bu husustan bahsedilmemesi nedeniyle açıklama için 2 hafta kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından herhangi bir dilekçe sunulmadığı, fakat verilen kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının hatırlatılmaması sebebiyle usulüne uygun olmadığı, mahkemece talep tefrik edilerek yargılamaya devam edildiği ve yargılama sonucunda davacının yukarıda bahsedilen 29.01.2019 tarihli dilekçeyi sunduğu anlaşılmaktadır....
Protokolü kabul ediyoruz, ... protokolde 3 numarada belirtilen davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazlar en geç 01.06.2020 tarihinde davalıya davacı tarafından tapuda devir edilecektir,...’ şeklinde beyanda bulundukları, boşanma kararında tasfiyeye konu taşınmaz dışında ‘4 adet taşınmazın malların tasfiyesine ilişkin alacak olarak davalıya devredilmesine’ karar verildiği, davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığı veyahut feragat ettiğine dair protokolde, duruşmadaki beyanlarda ve hükümde bir düzenleme olmadığı, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2022/672 ESAS DAVA KONUSU : Mal Rejimin KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği içerisinde taşınır ve taşınmaz mal edindiklerini, davalının mal kaçırma ihtimaline binaen, davalı adına mevcut bulunan Garanti Bankası hesapları ile bu hesaba bağlı döviz ve altın hesaplarına, 34 XX 615 plakalı araca, Hamidiye Mahallesi, Selçuklu Cad. C Blok Apt No.10 C/6 Kağıthane/İstanbul adresinde kain şirket hisselerine ivedilikle tedbir konulması ve mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2022/509 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Mal Rejimin KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, davalının mal kaçırma ihtimali bulunduğundan dolayı davalı adına kayıtlı araçlar, taşınmazlar, davalının şirket hisselerine, banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2015/873 Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesine yönelik açmış oldukları davanın derdest olduğunu, dava konusu taşınmazın bedelinin tamamının davalı tarafından ödendiğini, davalı tarafça Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/602 Esas sayılı dosyası ile açılan muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasının 3....