- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 685.801.08 TL.bedelli 16/1 ve 24/1 niteliğinde iplik aldığını, alınan iplik bedelinin 496.147.94 TL.sini ödediğini, 189.653.14 TL.sinin ise vadesi gelmediğinden ödenmediğini, satışa konu ipliklerin kapalı ambalaj içinde geldiğini, bu iplikler kullanılarak kumaş dokunduğunda ipliklerde gizli ayıp olduğunun tespit edildiğini, delil tespiti raporu ile de durumun tespiti üzerine davalıya ihtarname ile ayıplı malın geri alınması ve bedelinin iadesi için müracaat edildiğini, herhangi bir sonuç alınamadığını belirterek davalıdan alınan malların iadesi ile ayıplı mal için ödenen 496.147.94 TL.nin temerrüt tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davalı tarafa 189.653.14 TL.borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, ürünler teslim alındıktan 2 yıllık zamanaşımı süresinde davanın açıldığını, davalı tarafın ürünlerin ayıplı olmadığına ilişkin olarak dosyaya delil sunamadığını, davacının seçimlik haklarını kullanmakta haklı olduğunu gerekçe göstererek açılan davayı kabul etmiş ve ürün bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar vermiştir. 6502 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Mahkemece davaya konu koltukların ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı,davaya konu mobilyalarda yamulmalar olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia etmiş,mahkemece ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir .4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
karşı, aracın garantiden onarımı teklif edildiğini, ancak davacı onarıma izin vermediğini, davacı tarafça araç bedelinin iadesi talep edilmişse de daha sonra taleplerini değiştirerek ayıp bedelinde indirim olan 16.000 TL'yi talep ettiklerini, talep değişikliğine muvafakatlerinin bulunmadığını, aracın bedelinin iadesi talep edilirken daha sonra verilen dilekçe ile ayıp bedelinde indirim miktarının talep edilmiş olması kısmi feragat hükmünde olduğunu, kısmi feragat olması sebebiyle de vazgeçilen miktar üzerinden tarafları lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtip, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... kapsamı içinde onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle bedel iadesi talebinin koşullarının bulunmadığı belirtilmişse de, Yönetmelikte sözü edilen, “aynı arızanın ikiden fazla tekrarının” gerçekleşmiş olması karşısında somut olayda bedel iadesi koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Yine az yukarda değinilen bilirkişi raporu gereğince aracın hasarlı olduğu da anlaşıldığından, araca verilen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının da iade edilecek bedelden mahsubu gerektiği gözardı edilmemelidir. O halde mahkemece araçtaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybının mahsubundan sonra kalan satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2018/231 ESAS - 2019/508 KARAR DAVA KONUSU : Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan KARAR : Adana 4....
Tüketici Mahkemesi'nin 18/05/2018 tarih ve 2017/96 Esas 2018/422 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davalı şirketten davaya konu tv'nin olup olmadığını sorduğunu, depoya baktıklarında ellerinde mevcut olduğunu, kasaya ödeme yapması için yönlendirildiğinde personelin kapalı kutu var ama diğer şubeden geldiği için kırık çıkığı varmı diye kendilerinin kontrol etmek amacıyla açtıklarını söylediklerini, satıcının personellerine güvenerek açık kutu içerisinde aldığı tv'nin kusurlu olduğunu, ayıplı olması nedeniyle kendisine satılan ürünün iadesi ile ödemiş olduğu bedelin iadesini talep ettiği, yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliği'nin 18/09/2018 tarih 9258 yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi keşide edildiğini beyanla müvekkilinin 11/08/2018'den itibaren aracını kullanamaması nedeniyle 1.000,00 TL zararın, davalılar tarafından müvekkiline satılan aracın gizli ayıplı olması nedeniyle davalılara iadesi ile araç bedeli olan 105.000,00TL'nin 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline iadesine, Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/30 D.iş sayılı dosyası ile yaptırılan tespit için sarfedilen toplam 857,00TL'nin iadesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ; dava konusu malların ayıplı olduğu kabul edilerek iade alındığını ve müvekkili tarafından ödenen çek bedelinin iade edilmediğinin sabit olmasına rağmen mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, oysa malların ayıplı olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığını, davalının malları kabul ederek iade aldığını, mahkemece olayın hukuki nitelendirilmesini yanlış yapıldığını belirterek kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, davalı tarafından davacıya satışı yapılan flaşörlerdeki ayıp nedeniyle ödenen satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın, zamanaşımı, ayıp ihbar süresine riayet edilmemiş olması ve husumete ilişkin açıklamaları göz önünde bulundurularak reddedilmesini, davada ayıp ihbar süresinin geçmiş olduğunu, davalılardan ... A.Ş'ye husumet yöneltilemeyeceğini, araçta herhangi bir ayıbın bulunmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı olan davasının esastan da reddedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Açılan davanın, ticari satıma konu edilen malın ayıplı olduğu iddiası ile ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsili ile iadesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalılardan ... Tic. ve San. A.Ş.' ye yazılan müzekkere cevabı ve Adana İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmış, incelenmiştir....