DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan hukuki ayıp niteliğindeki davalı bankanın takyidatlarının kaldırılması taşınmaz üzerindeki hukuki ayıp sebebiyle oluşan değer kaybının tahsili olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili ile bedel ödendiğinde tapu kaydının iptali ile davalı firma adına tescili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu senedi, bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. Maddesinde ise ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 5.6.2006 gün, 6539-6564 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 27.6.2006 gün 8292-10594 sayılı 19.Hukuk Dairesinin 5.2.2007 gün 7264-861 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ticari niteliği olmayan aracın satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 10.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
GEREKÇE : Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönündeki tedbir talebinin mahkemece reddine dair ara kararın kaldırılması istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince verilen 13/02/2024 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 28.09.2010 No : 2009/1008-2010/1271 Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... İç ve Dış Tic. AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı yandan satın alınan bilgisayarın ayıplı olması nedeniyle yenisiyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde cihaz bedelinin 24.10.2008 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili ve ayıplı maldan kaynaklanan zarar nedeniyle 125.00. TL maddi ve manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline ilişkindir....
Davacı taraf, yüklenicinin ayıplı imalatı nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesi hükmünde belirtilen ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın varlığı kanıtlanamadığı gibi, davacının dosyaya sunduğu belgelerdeki masrafların da ayıplı imalâtla bağlantısı bulunmadığından, mahkemece menfi zarar isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Yine aynı Kanunun 49. madde hükmü uyarınca, manevi tazminat istemi için davacının kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edilmesi gerekir. Davacı bu hususu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece sözleşme ilişkisinin ifa ile sonuçlanmamış olması gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk ile 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, apartmandaki ayıplı imalattan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 12.01.2007 tarihinde 31.400.00.-YTL değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde açıldığı, davacıların apartmanda kat maliki oldukları, uyuşmazlığın kat mülkiyeti ile ilgisi bulunmadığı, ayıplı imalattan kaynaklandığı ve görevin tesbitinde değerin esas alınması gerektiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi gözetilerek dava tarihi ve değeri esas alındığında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2....
Malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat hukukuna yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE,21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmaz satışından kaynaklanan kapora iadesi talebine karşı açılmış menfi tespit davasından kaynaklanmaktadır. Daha önce Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin bozması bulunmakta olup, kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi' ne aittir, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır(m.227/1)[mülga 818 SK 202- 204). Yukarıda belirtildiği üzere malın gizli ayıplı olması halinde ayıp ihbarı, ayıbın ortaya çıkması üzerine hemen yapılmalıdır (6098 sayılı TBK'nın m. 223/2). Davacı malın ayıplı olması nedeniyle ayıp ihbarında bulunmuştur. Ancak bu haliyle de ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanıtlanamamıştır. Davalının, ikame mal vermesi ayıbın süresinde yapıldığını kanıtlamamaktadır. Ayrıca davacı, davalıdan ikame ürünleri teslim alırken itirazi kayıt koymamış olması nedeniyle davalı herhangi bir talepte bulunamayacağı, ayıp ihbarının BK.'nın 362/III maddesi uyarınca süresinde yapılmadığını, kumaşların davacının ayıplı haliyle kabul etmiş sayıldığını ve ayıba bağlı hakların düştüğüne yönelik Mahkeme kararının yerinde olduğunun kabulü gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/02/2015 NUMARASI : 2014/114-2015/33 -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, ayıplı araç satışından dolayı araç bedeli ile aracın onarımı için yapılan tamir bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 03/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....