ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/127 Esas KARAR NO:2024/226 DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 16/02/2024 KARAR TARİHİ: 01/03/2024 Mahkememizde görülen Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden incelenmesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ----------- mevcut olduğunu, bu satışın sözleşmesine istinaden sözleşme konusu makine ve ekipmanları tam olarak davalı şirket tarafından test edilmeden sadece çalıştırılarak müvekkiline teslim edildiğini, bu hususta görüşme kayıtlarını ve davacı şirketin ikrarlarını da ekte bildirdiklerini, davacı şirket tarafından edim gereği gibi yerine getirilmediğini, sözleşme konusu makinenin ayıplı çıktığını, taraflar arasında yapılan görüşlemeler ile akdedilen ----- kurulumu yapılan ------ makine ve ekipmanlarının sözleşmeye aykırı olarak ifa edildiğini, malın ayıplı çıktığını, davalının aşağıda sunacağımız mesaj içeriklerinden...
- K A R A R - Dava, ayıplı kamyon satışından kaynaklanan zararın üretici ve satıcı firmalardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... A.Ş vekili müvekkilinin merkezinin bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, olayın üretim hatasından değil düşük kalite yakıt kullanımından kaynaklandığını, davacının garanti koşullarından yararlandırılamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Satıcı olan diğer davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....
. - K A R A R - Dava; ticari mal satışından kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilince alınan bir kısım malzeme defolu çıktığı için davacıya geri gönderildiğini, takibin haklı olduğunu belirterek, davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, mal satışından kaynaklanan cari hesap ekstresinde görülen faturalara dayalı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıdan alınan ipliklerin ayıplı çıktığını, bu nedenle müvekkilince reklamasyon faturası düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
AŞ'nin garanti belgesi kapsamında imalatçının sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konubu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde İİK'nun 24. maddesinin uygulanmasına, ayıplı aracın davalılara iadesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari satışa konu aracın ayıplı olduğu ve misli ile değiştirilmesi gerektiği iddiasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla somut olayda 6102 sayılı TTK'nun 23. maddesindeki ayıplı mal satışına ilişkin özel hükümlerin uygulanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda TBK'nun ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki görüş bu nedenle isabetli değildir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davalı ile, satıcı davacı arasında mal satışından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, sözü edilen yasanın 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.Mahkemece, yapılan bu saptamadan dolayı resen gözetilmesi gereken ve kamu düzenine ilişkin olan görev konusu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken istemin esası incelenerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Birleştirilen her davanın ayrı ayrı hukuki varlığını devam ettirdiği gözetilerek, mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinde satılan ürünün ayıplı olması halinde kimlerin sorumlu olacağı sayılmıştır. Bunlar arasında servis sayılmadığından davalı ... (...) ayıplı ürün satışından dolayı sorumlu tutulamaz. Bu durumda mahkemece bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmelidir. Bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ... A.Ş.'ye iadesine, 17.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 15/02/2021 tarihli ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek teknik şartnameye aykırı, eksik ve ayıplı işleri 3. firmalara yaptırdığını, davalının yerine getirmediği işler için başka firmayla anlaşıldığını, davalının gecikmesinden kaynaklanan cezai şart bedelinin, teknik şartnameye aykırı, eksik ve ayıplı işler ve sözleşmeyi kısmen ifa etmemesinden kaynaklanan zararının tazmini için işbu davayı açmak gerektiğini ileri sürerek ıslah ya da ek dava yoluyla asıl alacak ve faizine yonelik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; davacının sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağına karşılık şimdilik 4.000,00 TL ve sözleşme kapsamında yapılan eksik ve ayıplı işler ile sözleşmenin eksik ifası sebebiyle müvekkilin uğradığı maddi zararına karşılık şimdilik 4.000,00 TL tazminatın her iki tazminat için sözleşmenin fesih olduğu 15.02.2021 tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizleriyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini...
olmadığından, dava tarihinde dava konusu taşınmazların maliki olduklarından ve kendileri tarafından HMK 30. madde gözetildiğinden işbu yargılama kapsamında ayıplı ifadan kaynaklı tazminat da talep edildiğini, Ayrıca tapuda devir işleminin yapılmasıyla birlikte satış işleminin gerçekleşmiş olup, dava konusu taşınmazların mülkiyetinin müvekkile geçtiğini, bu tarihten sonra mülkiyetinde olan taşınmazların müvekkilce kontrol edildiğini ve ayıplı ifanın mevcudiyetinin tespit edildiğini ve işbu davada söz konusu ayıplardan kaynaklanan tazminat talep ettiğini, mülkiyetinde bulunan taşınmazın her ne kadar son hali ile dava tarihinde zilyetliği teslim edilmemiş olsa da talep konusu edilmiş ayıpların sonradan giderilmesi mümkün olmayan ayıplar olduğunu ve zaten zilyetliğin devrinden sonra yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde de söz konusu durumun tespit edildiğini, TTK 23/1-c düzenlemesi, süreler açısından teslim anını gösterse de, söz konusu sürelerin ayıp bildiriminin en geç yapılacağı süreleri...
için müvekkili tarafından bankaya talimat verildiğini, işbu talimat gereği Akbank tarafından 550.000,00-TL'nin 16/12/2014 tarihinde ...’e ödendiğini, taşınmaz satışından kaynaklanan tüm borcun 16/12/2014 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin, taşınmaz satışından kaynaklanan tüm borcu ödemiş olmasına rağmen; davalı tarafın kredi ödemesinden önce müvekkilince kendisine keşide ve teslim edilen dava konusu 16/12/2014 keşide tarihli, 850.000,00 TL bedelli senedi iade etmediğini, bu senetle ilgili olarak İzmir .......