İncelemeye konu bu ürünlerde ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliği, gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu, basit bir inceleme ile anlaşılıp anlaşılamayacağı, davacının TTK'nın muayene külfetine ilişkin hükümleri uyarınca yasal süre içerisinde muayene külfetini yerine getirmiş olsa idi basit bir inceleme ile bunu anlayıp anlayamayacağı, ayıbın niteliğine göre bedelden tenzil edilecek miktarın ne olabileceği ve bu kapsamda davacının uğramış olduğunu iddia ettiği 12.504,04 TL'lik zarara ilişkin talebi de dikkate alınarak tekstil mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmıştır. 04/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; şahit numuneler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, kumaş boncuklanma eğilimi, kumaş yüzeyinde boncuk oluşumuna neden olan spesifik cihazlar kullanarak laboratuvar ortamında test edilebileceği, mevcut hatanın laboratuvar analizi veya kullanım sırasında ortaya çıkabilecek bir hata olması nedeniyle gizli ayıp olduğu, kumaşta laboratuvarda yaptırılan test sonucunda boncuklanma...
Satıcı tarafından, davacı tüketicinin yasal süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına yönelik bir savunma ileri sürülmedikçe bu husus, mahkemece re’sen dikkate alınıp değerlendirilemez" yönündeki kararı dikkate alındığında, mahkemece re'sen dikkate alınan süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
tarafından inşaa ettirilen 8982 ada 1 nolu parseldeki ... konutları 2.etap projesinden 4.2.2009 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını ve 18.2.2011 tarihinde de konutun teslim edildiğini, tanıtım ve projesi ile broşürlerde olmasına rağmen sosyal donatı alanlarının yapılmadığını, yeşil alanın bir kısmının site dışındaki kayalık alanda bırakıldığını, bu şekilde sitenin ortak kullanım alanında ve bağımsız bölümde yapılacağı vaat edilen hususların yerine getirmeyerek davalının edimini eksik olarak ifa ettiğini ve bundan dolayı kendisinin zarara uğradığını ileri sürerek, ayıp ve eksiklikler nedeni ile şimdilik 50,00 TL bedel indiriminin, 50,00 TL. maddi ve manevi tazminat ile 50,00 TL. kira kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile de talebini artırmıştır. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevabında, davacıdan satın alınan kumaşların T-Shirt haline getirilerek paketlenmesinden sonra kumaşta yağ lekesi olduğunun belirlendiğini, ayıbın öğrenilmesi üzerine derhal ayıp ihbarında bulunulduğunu, yağ lekesinin kumaştan kaynaklandığının alınan raporla tespit edildiğini, malların müvekkilinin elinde kaldığını, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının, davalıya kısım kısım teslim ettiği ve son teslimatın 23.10.2012 tarihinde olduğu ürünlerin gizli ayıplı olup, süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu, davalının ayıplı ürünlerden dolayı zarara uğradığı, davalının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında kumaş alım satımı bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olması nedeniyle iadesi ve maddi manevi tazminat isteğine yönelik alacak davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
DAVA : Maddi Tazminat (Ayıp oranında bedelden indirim tutarında tazminat talebi) DAVA TARİHİ : 09/11/2021 KARAR TARİHİ : 16/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Ayıp oranında bedelden indirim tutarında tazminat talebi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkilinin Bursa 20 Noterliğince düzenlenen 19/3/2021 tarih 9712 Yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile ... plakalı aracı Davalı ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2016/8417 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketin icra takibi yapılana kadar ayıp ihbarında bulunmadığını, yasal mevzuat gereği malın tesliminden itibaren 2 gün içinde, en nihayetinde 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması gerektiğini, davalının malın tesliminden 1 ay sonra ayıp ihbarı ile ilgili olarak ihtarname çektiğini, bunun da davacıya 08/06/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin tacir olduğunu, ayıp ihbarının geçerli olmadığını, itirazın haksız olması nedeniyle itirazın iptaline, alacak istemli birleşen davanın ise reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/8417 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketin icra takibi yapılana kadar ayıp ihbarında bulunmadığını, yasal mevzuat gereği malın tesliminden itibaren 2 gün içinde, en nihayetinde 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması gerektiğini, davalının malın tesliminden 1 ay sonra ayıp ihbarı ile ilgili olarak ihtarname çektiğini, bunun da davacıya 08/06/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin tacir olduğunu, ayıp ihbarının geçerli olmadığını, itirazın haksız olması nedeniyle itirazın iptaline, alacak istemli birleşen davanın ise reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir....
Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacının 09.01.2008 tarihinde satın aldığı dairenin fiilen teslim edildiği, davacının satın aldığı bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, dava tarihinden önce davalıya bildirdiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve sonrasında 06.12.2010 tarihinde açtığı eldeki dava ile de, taahhüt edilen yeşil alanın kamunun kullanımına da açıldığı gerekçesi ile bu ayıp nedeniyle satın aldığı taşınmazda meydana gelen ekonomik eksikliğin tazminini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazda yapılan keşifte inşaat mühendisi bilirkişinin tespit ettiği eksik ve hatalı imalatların gizli ayıp olarak değerlendirildiği ve dairenin işlevine uygun olarak kullanılması için söz konusu imalatların yapılması gerektiği gerekçesiyle talebe bağlı kalınarak davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, şartları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, eksik ve hatalı imalat iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar eksik incelemeye dayalıdır....