Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının soğuk hava deposu işlettiği ve davalıdan davaya konu olan grapage marka kükürtdioksit petler aldığı, hak düşürücü süre niteliğindeki ayıp ihbar sürelerinin resen nazara alınacağı, süresinde yapılmayan ayıp ihbarı nedeniyle davacının satılanı kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş.' nin yetkili bayisi olan diğer davalıdan Ford Mondeo marka sıfır kilometre akıllı güvenlik sistemi bulunan aracı şirket yetkilisinin özel işlerinde kullanılması amacıyla satın aldığını, araçta gözle görülür bir ayıp bulunmadığını, şirket yetkilisi ...' nin yanında annesi ... ile seyir halinde iken 13.11.2006 tarihinde ağır bir kaza geçirdiğini, hava yastıklarının açılmaması ve emniyet kemerlerinin çalışmaması nedeniyle ...' nin öldüğünü, ...' nin ise yaralandığını, araçtaki emniyet sisteminin çalışmadığını, aracın ayıplı olduğunu, bu ayıbın gizli ayıp olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, 1.000 YTL maddi ve 600.000 YTL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu, tarafların tacir olup, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizin 2017/335- 2019/486 E.-K sayılı dosyasının iş bu dosya arasına alınarak yapılan incelemesinde, davanın ayıplı maldan kaynaklı sorumluluğa ilişkin olduğu, davaya ilişkin aldırılan bilirkişi raporunda araçta 20.500,00 TL tutarında gizli ayıp olduğunun belirtildiği bu nedenle 20.500,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 17/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte T1 tahsiline karar verildiği ve kararın istinaf mahkemesi incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın ayıplı araç satışı nedeniyle davacının mahkememizin kesinleşen 2017/335- 2019/486 E....
Davacının eksik ifa olarak nitelendirdiği işlerin bilirkişi raporunda sportif tesisin kamuya ait alanda yapıldığı, yine otopark ve açık havuzun bulunduğu alanın belediyeye ait olduğu kapalı havuz ve tenis sahasının hiç yapılmamış olması hususlarının davacının satın aldığı bağımsız bölümünün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın ve teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. Davacı taşınmazı 18/05/2009 yılında satın almış, 17/03/2011 tarihinde fiilen kendisine teslim edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı ayıp ihbarını dava tarihinden önce 12/04/2013 tarihinde davalıya bildirdiği ve tazminat talep ettiği anlaşılmakla yasanın 4. Maddesinde belirtilen teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmasına ilişkin ayıp ihbar süresine uymamıştır....
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında yapılan ticari alım nedeniyle, belirtilen malların 27.08.2009 ve 28.08.2009 tarihlerinde satıldığını, malın satımı konusunda korunma ve yıkanmaya ilişkin gerekli uyarıların ürünlerin altında yer aldığını, dava konusu malların hiç bir şekilde ayıplı olmadığını, mallarda meydana gelmiş herhangi bir ayıp var ise bunun sorumlusunun davacı olduğunu, alım satımdan itibaren 2 yıl geçtiğini, davacının malları sakladığı deponun koşullarının bilinmediğini, BK’nın 207. maddesi gereği ticari satımdan doğan iş bu davanın 6 aylık süre içinde açılmadığından zamanaşımı def’inde bulunduklarını, ayrıca davacının TTK’nın 25/3. ve 4. maddelerinde belirtilen 2 ve 8 günlük süreler içinde muayene ve ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğini, kaldı ki davacının ayıp ihbar bildirim tarihi olarak iddia ettiği 17.07.2009 tarihinin davaya konu malların satışına ait fatura tarihlerinden önceki bir tarihe ait olduğunu ve bu tarihte bir bildirim alınmadığını ileri sürerek...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece haksız bir şekilde davasının reddedildiğini, alınan raporların yeterli olmadığını, toyotanın kendi resmi eksperinin raporunda airbagların darbe aldığı halde patlamadığının ifade edildiğini, araçta ayıp olduğunun açık olduğunu, dava açılırken belirtilen tazminat miktarının çoğunun manevi tazminat olduğunu ve nispi tazminat miktarına hükmedilemeyeceğini, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tüketicinin korunmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmiş kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalıdan alınan araçta ayıp olduğundan bahisle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri toplanılmış, iki ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, birbirini teyit eden raporlarda araçta ayıp olmadığı ve imalat hatasının bulunmadığı tespit edildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
aracında da gerekli tüm kontroller ve incelemeler yapıldıktan sonra davacıya aracın ayıpsız şekilde teslim edildiğini, davaya konu araçta ayıp olarak nitelendirilecek maddi bir hasar ya da eksiklik söz konusu olmadığı gibi, üretimden kaynaklanan bir ayıp da bulunmadığını, Davacının aracında ayıp olduğu iddiasını kabul etmemek kaydıyla, müvekkil şirketin aracı üreten veya ithal eden firma olmadığını, müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmayıp, davanın müvekkil şirket bakımından husumet yönünden reddi gerektiğini ve talep edildiğini, Esasa ilişkin olarak; Davacının dava dilekçesi ile ileri sürdüğü iddialar ve taleplerin haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksiklik söz konusu olmadığı gibi araçta herhangi bir ayıp da bulunmadığını, Dava konusu araçta gizli ayıp olduğu hususunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil şirket tarafından davacıya ait aracın tüm kontrollerinin yapılıp, tesliminin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İş dosyası ile tespit yaptırdığını, alınan bilirkişi raporu ile konutun piyasa değerinin %25 değer kaybına uğradığının tespit edildiğini beyan ederek taşınmazdaki ayıp nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın ve taşınmazdaki değer kaybının tespiti ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının iddia ettiği hususların taşınmazdan beklenen faydayı ortadan kaldıran ayıplar olmadığını, kullanıma engel olmadığını, taşınmazda ayıp bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise taşınmazın açık ayıp niteliğinde olduğunu, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davanın kabulü ile; 45.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine," dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Eksik ayıp olduğu belirtilen hususlar davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini azaltan açık ayıp niteliğinde olduğu ve davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının taşınmazı teslim aldıktan sonra bu ayıpları kolayca öğrenebileceğinin kabulü gerekir....