B- İdare Mahkemesi Kararının, Davacının Kabul Edilen Manevi Tazminat İstemi Yönünden Faiz Talebine Yönelik Hüküm Kurulmaması İle Maddi ve Manevi Tazminat İstemli Olarak Bakılan Davada Davalı İdare Lehine Tek Vekalet Ücreti Üzerinden Hüküm Kurulmasına İlişkin Kısmının İncelenmesi: Dosyanın incelenmesinden dava, 1.500,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davacının maddi tazminat isteminin reddi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir....
K A R A R 1-Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, sigortalının iş kazasında sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, Asıl dava için 35.000 TL manevi tazminat alacağının olay (29/06/2007) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Birleşen dava dosyasında ise bakiye maddi tazminat alacağının 3.737,56 TL olduğunun kabulü ile Yargıtay Bozma İlamından sonra yapılan ıslah talebi yerinde görülmediğinden, talep gibi 1.000,00 TL maddi tazminat alacağının olay (29/06/2007) tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; davalı aleyhine açılan 3737,56 TL istemli maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiğinin anlaşılmasına göre; davalı şirket tarafından...
Davalı ..., diğer davalının kendi sevk ve idaresindeki araç ile otoparkından çıkıp sağa dönmek üzere trafiği kontrol ettiği esnada davacının aniden yola fırlayarak araca sağ ön tekerlek üstünden çarpması sonucu meydana gelen kaza sebebi ile açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddi gerektiğini, kusur oranının kesinleşmediğini, kazanın meydana gelmesinde bizzat davacı yayanın kusurlu olduğunu, kullandığı ilaçların etkisinin uyku hali, sersemlik, görme bozukluğu ve dikkat kaybı yaptığını, davacının yola fırlamasının bilinç bulanıklığı ve uyku halinden kaynaklanmış olabileceğini, davacının maddi tazminat talebine ilişkin vakıa ve delillerini açıklamadığını, davacının manevi tazminat talebinin haksız, yersiz ve fahiş olduğunu, manevi tazminat şartlarının da oluşmadığını, bu nedenlerle davanın ......
Maddi ve manevi tazminat istemli eldeki dava ise boşanma kararından sonra 06/11/2013 tarihinde açılmıştır. Şu halde; manevi tazminat isteminin boşanmanın feri niteliğindeki manevi tazminat kararı ile sonuçlandığından kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
G E R E K Ç E: Tescilli tasarıma tecavüzden kaynaklanan 3.000 TL maddi tazminat ile, marka ve tasarıma tecavüzden kaynaklanan 2.000 TL tazminat talepli davada, davacı vekili dava dilekçesinde, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuşsa da, talebini ıslah etmemiş, mahkemece tasarıma tecavüz nedeniyle, 3.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
nün ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazası sonucu ölen işcinin yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, uyulan bozma ilamı sonrasında, davacılar ..., ... ve ...'ün, davalılar aleyhine açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemli davasında, daha önce Mahkememizce verilen karar Yargıtay bozma ilamı dışında kaldığından, davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri ile ilgili tekrar karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ...'ün maddi tazminat talebinin reddi, Kurum tahsis ve ödemelerinden kaynaklanmadığından, davalılar lehine mahkemece hesaplanan 3.110,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacı ...'den alınarak davalılara verilmesine, harç peşin alınmış olmakla başkaca alınmasına yer olmadığına, karar vermiştir. 6001 sayılı yasanın 12/2 maddesinde ...’nün harçtan muaf olduğu hükme bağlanmıştır....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat isteminin reddine, davalı ..., Hazine Müsteşarlığı aleyhine açılan manevi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile toplam 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... vekilleri ve davalı Hazine Müsteşarlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmün başlık kısmında davalı ..., Hazine Müsteşarlığı ve ...'nın hiç yer almamasının ve davalılar vekilinin yazılmamasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunmasına göre davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine Müsteşarlığı aleyhine maddi tazminat istemiyle dava açılmıştır. Kazaya neden olan aracın trafik sigortacısı iflas etmiştir....
Ceza Dairesinin, 24.06.2019 tarihli ve 2019/870 Esas 2019/1252 Karar sayılı kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: Karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının 58.800 TL olduğu; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 09.08.2016-11.08.2016 tarihleri arasında 2 gün gözaltında kalan davacı tarafından 500 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat istemli açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde İlk Derece Mahkemesince davacının maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 300 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline hükmedilmesi üzerine hükmün yalnızca davalı vekilince istinaf edilmesi neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davacının hükmü istinaf etmemesi nedeniyle davacı yönünden reddedilen tazminat miktarının 300 TL olduğu gözetilerek hükmün davacı açısından kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk...
Davacı 07.04.1995 tarihinde maddi ve manevi tazminat istemli ilk davayı, 09.06.1998 tarihinde de maddi tazminat istemli ikinci davayı açmıştır. Her iki dosya mahkemece birleştirilmiştir. Borçlar Kanunu'nun zamanaşımını düzenleyen 60.maddesinde; "Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.....Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik olunur." Hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre davacının bedensel zararına yol açan eylemin suç teşkil etmesi karşısında kural olarak uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanması gerekmektedir....
Hal böyle olunca, davacı tarafından 03.10.2013 tarihinde maddi tazminattın ıslahen artırılması ve manevi tazminat isteminde bulunulması üzerine, süresi içerisinde davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i nin kabul edilerek ıslahen artırılan miktara ilişkin maddi tazminat talebi ile bu dilekçe ile dava konusu yapılan manevi tazminat ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, maluliyet oranının kesin olarak öğrenildiği tarihten itibaren zaman aşımının işlemeye başlayacağının kabulü ile ıslahen artırılan miktarı da kapsar biçimde maddi tazminat talebi ile manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan ve özellikle zaman aşımının başlangıcında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....