WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü 1-Asıl davada davacıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Asıl dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava ise aynı nedenle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacılar ve davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından, karşı davada ise davacı ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davacılar; ...e ...’ın babası, ...’ın kayınbabası olan davalıların saldırısı sonucu ağır şekilde yaralandığını ve daha sonra vefat ettiğini, davacılar ..., ..., ... ve ...’ın olayda davalıların saldırıları sonucu yaralandıklarını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır....

    b) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı şirketinişinin yüklenicisi olarak görev yaparken; kazı çalışmaları esnasında, idareye ait mevcut su ve kanalizasyon sisteminde hasara sebep olduğunu beyan ederek, uğramış oldukları maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir Dosya kapsamından; davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, faiz başlangıcı zararın doğduğu tarihten itibaren istenmesine rağmen, mahkemece bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle davalıya ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihlerden itibaren faiz yürütülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davacının talebinin mal sigortalarının bir türü olan kasko sigorta poliçesine dayalı ve 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup bu sürenin de geçmesine, KTK’nın 109/2. maddesindeki uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için yaralama veya ölümle ilişkili bir olaydan yani haksız eylemden zarar gören tarafın açtığı bir davanın olması gerekmesine, kasko sigortası nedeniyle maddi tazminat talebinin dayanağının ise sigorta ettiren ve sigortacının taraf olduğu sözleşme olmasına, KTK’nın 109/2. maddesi kapsamında haksız eylem nedeniyle zarar gören üçüncü kişilerin zararlarının karşılanması bakımından trafik sigortacısına başvurabilmesine, kasko sigorta sözleşmesine dayalı olarak zarar gören üçüncü kişilerin hiçbir zaman sigortacı kasko şirketine başvuramamasına, kasko sigorta sözleşmesine dayalı...

        şartların oluşmadığı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle, talep edilen maddi tazminat miktarının 456,51-TL'sinin ilk davanın açıldığı 29/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte ödenmesi isteğinin kabulüne, diğer maddi taleplerine ilişkin kısımlar yönünden maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice-i Kanaat; Davacı ile davalı arasında hizmet ilişkisinden kaynaklı işveren-işçi ilişkisi bulunmaktayken davalının geri dönüşü yüksek riskli olduğu halde bazı 3. kişilere usulsüz olarak kredi kullandırdığı ve bu kredilerin geri dönüşünün sağlanamaması nedeniyle bankanın zarara uğradığı iddiasıyla hem maddi hem de manevi tazminat talep edilmektedir. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, bir kimseden maddi tazminat talep edilebilmesi için ortada haksız bir eylem olmalı, bu haksız eylem hukuka aykırı olmalı, hukuka aykırı haksız eylem nedeniyle bir kimse zarara uğramalı ve zarar ile eylem arasında uygun hukuki illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Maddi zarar doğrudan oluşabileceği gibi dolaylı yoldan da oluşabilir. Bu takdirde illiyet bağının irdelenmesi gerekir. Somut durum itibariyle, davalı davacı işveren banka bünyesindeyken bir takım krediler kullandırmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/05/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/12/2018 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden hüküm tesisi ile davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen 29/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya kapsamından; davalı ... hakkında ......

            Davacı, dava dilekçesinde davalıların birlikte gerçekleştirdikleri haksız eylemleri nedeniyle 60.000 TL tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı yargılama sırasında isteminin 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat olduğunu açıklamıştır. Davalılar, kusurlu ve sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların birlikte gerçekleştirdikleri haksız eylem için 15.000 TL manevi tazminata, davalı R.. E..'in tek başına gerçekleştirdiği haksız eylem için 20.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir. HMK'nın 26/1. maddesi gereğince "hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez." Mahkemece, HMK'nın 26/1. maddesine aykırı biçimde talep aşılarak fazla manevi tazminata karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılar A.. E.. ve R.. E.. yararına BOZULMASINA, davalılar A.. E.. ve R.. E..'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/02/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 06/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi, birleşen davada ise davacılar ... ve ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile birleşen davanın reddine dair verilen 27/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

                  Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. Buna göre davacı yararına hükmedilen maddi tazminatın tamamının davalılar işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken davalıların kusur oranına göre sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. 2-Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek dava dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden gerekse ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir....

                    UYAP Entegrasyonu