"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 219 parseldeki 14 nolu bağımsız bölümü davalıya bağışladığını ancak bağıştan sonra işlem tarihindeki şartlarının değiştiğini, geçimini sağlaması için bağıştan dönmesi, taşınmazın tarafına iadesinin gerektiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı koşulsuz bağışladığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu etmek için 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Şti. vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava; 11.11.2006 tarihli iş kazasında, ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. Maddesidir. Anılan madde kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, davalılar Kurumun rücu alacağından kusurları oranında sorumludurlar. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ... İnşaat San. A.Ş. tarafından yapılan konut inşaatının alüminyum doğrama işlerini üstlenen .... Al. Doğ. San. İnş. Taah. Gıda ve San. Tic. Ltd....
Davacı kadının amcası Tanık Mehmet Saki Kaçar "Davacıya 5 tane 30 gramlık bilezik ve düğün sırasında 49 tane çeyrek altın takıldığını, " Tanık Kutfettin Koca; "Çeyrek altınlarında bildiği kadarıyla düğün masraflarını karşılamak için satılarak harcandığını, bunu Cüneyt'in babası olan Hacı Kemal'in söylediğini," Tanık Şerif İşler; "Tarafların düğününe katıldığını, bir çeyrek taktığını, toplam kaç çeyrek takıldığını bilmediğini .... gelenekte çeyrek altınları damadın babası tarafından düğün masraflarına harcandığını," Tanık Murat Haksever; " Düğün günü hatırladığı kadarı ile 49 tane çeyrek altın, 5 tane de bilezik takıldığını, düğün sonunda 49 çeyrek ve 1 tane 30 gramlık bileziğin damadın annesi tarafından alındığını, düğün sonunda toplamda takılan altınların anons edildiğini, bu sebeple takılan takıların miktarını hatırladığını, 4 bileziğin kardeşinde kaldığını" beyan etttikleri, görülmüştür....
Temyiz Nedenleri Davalı vekili, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, raporlarda tespit edilen değerlerin nasıl belirlendiğinin açıklanmadığını, dava konusu taşınmazda imar planındaki amacına uygun olarak semt spor sahası yapılmış olduğunu davanın konusuz kaldığını, ayrıca kararın gerekçe kısmında dava konusu taşınmaz değerinin 1.530.110,28 TL olduğu açıklanmış ise de hüküm kısmında bozma kararından önceki karardaki değer olan 2.528.334,00 TL üzerinden vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin belirlendiğini, ayrıca lehlerine reddedilen kısım yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....
Mahkemece dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmişse de, HMK.31 maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda iddianın ileri sürülüş şekline göre, davacı, evlenme şartıyla bedelini kendisi ödeyerek davalı adına taşınmaz alımını sağladığını, evlenme olmaması nedeniyle verilenin geri iadesini istediğinden davacının talebinin hukuksal dayanağı bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescile yöneliktir. Burada taşınmazın ileride davacıya iade edileceğine ilişkin taraflar arasında bir anlaşma olduğu yönünde davacı iddiası bulunmadığından olayda inanç sözleşmesi hükümlerinin uygulama yeri bulunmamakla birlikte böyle bir anlaşmanın varlığının da usulünce ispatlanamadığı anlaşılmaktadır....
İşverenin, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesinde; işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ortaya çıkan tazminat miktarından, Borçlar Kanunu'nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50'den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir. İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43. ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
Dava; 18.02.2002 tarihli iş kazasında, sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. Maddesidir. Kesinleşen ilk rücu davasıyla, davalı işverene ait işyerinde meydana gelen iş kazası sonucu, 11.07.2003 gelire girme tarihi itibarıyla, % 13 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalıya bağlanan gelir ve masraflar dava konusu yapılmış; Mahkemece, % 13 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden bağlanan gelirin ilk peşin değerli tutarının (% 90 oranında işveren kusuru dikkate alınmak suretiyle )tamamının tahsiline karar verilmiştir....
Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-k.davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; tazminat ve nafaka miktarının yeterli olmadığını talep gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-k.davacı koca vekili istinaf dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kocanın kusurlu olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, tazminat ve nafakanın şartlarının oluşmadığını ve hükmedilen miktarın fazla olduğunu, ziynet eşya alacağının kabulünün yerinde olmadığını kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Ası dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri ve ziynet eşya alacağı, karşı dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/383 KARAR NO : 2023/495 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜROYMAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2022 NUMARASI : 2020/75 ESAS 2022/65 KARAR DAVA KONUSU : Bağıştan rücu ve bağış vaadinden kaynaklı alacak davaları KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Vekili Tarafından Sunulan Dava Dilekçesinde Özetle; Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 30 gr bilezik, 45 adet düğünde takılan takı, 4 adet bayramda takılan çeyrek altından ibaret düğünde takılan ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse ziynet eşyalarına denk gelen bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini,...