Buna göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince ara kararın düzeltilerek yeniden talep hakkında karar verilmesine, giderek " ilk derece mahkemesinin 06/01/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak 100.000,00 TL manevi tazminat talebi yönünden; davacının İ.İ.K.’nın 257/1.maddesindeki koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin kısmen KABULÜ ile; takdiren 40.000,00 TL bakımından borçlular/davalıların borca yeter miktarda menkul, gayrimenkul, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, davacının adli yardım talebi kabul edilmekle teminat alınmasına yer olmadığına, davacının, ihtiyati haciz kararının tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğuna, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...
araca da ihtiyati haciz konulmasının açık çelişki içerdiğini, mevcut dava değeri ve talep miktarlarının 150.000,00 TL oluşu nazara alındığında da dava değeri bu bedel ve söz konusu araca ihtiyati haciz konulmasının Hakimin Talep İle Bağlı Olduğu Prensibine aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince talep miktarı aşılarak sehven karar verildiğini, dava konusu talebin manevi tazminat oluşu ve oluşacak kusur durumuna göre ilk derece mahkemesince manevi tazminata hükmedilmemesi veya daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmemesi durumu oluşabileceğinden dava değeri oranında ihtiyati haciz kararı verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ihtiyati haciz ara kararına süresinde itiraz ettiklerinden itiraz konusu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Maddede açıklanan ihtiyati haciz şartlarının dosyada oluştuğunu, yerel mahkemece ihtiyati haciz konulması talep olunan taşınmazların bildirilmediği gerekçesiyle verilen kaldırma kararının hukuka aykırı olduğunu, şayet ihtiyati haciz kararı mahkemece kısmi olarak kabul olunacaksa davalıların hangi taşınır veya taşınmazına haciz konulacağı mahkemenin takdirinde olduğunu, mahkeme kararının müvekkillerini mağdur edeceğini, diğer davalı T11'in hiçbir mal varlığının bulunmadığını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, iş kazası sonucu vefat eden davacılar murislerinin maddi ve manevi zararlarının tazmini için açılan dava sırasında talep edilen ihtiyati haciz isteğine ilişkindir....
Birleşen davada davacı temsilcisi, davalının davacı aleyhine takip yaptığını, takip sırasında davacının işyerinde yapılan fiili haciz esnasında davacının maddi zararının oluştuğunu, müşteriler önünde yapılan haciz nedeniyle işyerinin itibarının sarsıldığını, davacının manevi zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi zararın davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, dava konusu haciz işlemi sırasında davacı aleyhine haksız fiil ika edilmediğini, işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2022 NUMARASI : 2022/1053 E - DAVA KONUSU : T KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T3 tarafından davalı şirket bünyesinde gerçekleştirilen saç ekim operasyonu sonrasında müvekkilinin başında meydana gelen çökme, çökmenin meydana geldiği bölgede saçlarının artık hiç çıkmaması ve bu süreçte meydana gelen manevi yıkım iddiası ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açılmış, teminatsız olarak , mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında borçlunun malvarlıklarına ilişkin olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....
Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. Davaya konu ihtiyati haciz talebi, davalıların, davacıların müşterek murisi Sedat Yucabaş'a karşı gerçekleştirmiş olduğu ateşli silahla öldürme eylemi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasıyla açılan tazminat davasında yapılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı yaralanmalı trafik kazasını nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, alacağın tahsili için davalıların taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir. İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz edenler vekilleri, kazaya karışan aracın sigorta poliçesi bulunduğunu, zararın teminat altına alındığını, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, kararın yerinde olmadığını, belirterek; ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/805 Esas sayılı dava dosyasından verilen 29/11/2022 tarihli ara kararın HMK.m. 353/1-b/2 uyarınca kaldırılmasına, a/davacılar vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine, b/Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava dilekçesinde gösterilen dava değeri olan 945.919,00-TL'nin % 10'una isabet eden 94.591,9-TL nakdi veya süresiz banka teminat mektubu teminat olarak yatırıldığında, davalı ... ve ...'in adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine dava değeri olarak gösterilen 945,919,00-TL ile sınırlı olmak kaydı ile ihtiyati haciz konulmasına, c/Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 296,40-TL maktu ihtiyati haciz harcının aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen ... ve ...'...
talebinde bulunduğunu, bu talebinde müvekkilini küçük düşürücü iddialar ileri sürdüğünü, bu talep sonucunda ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkilinin istihkakları ile bankalardaki hesapları üzerine hacizler konulduğunu, konulan hacizler nedeniyle banka ve belediyelerin müvekkiline olan güvenlerinin sarsıldığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, o tarihlerde girmesi gereken ihaleler olmasına rağmen hesapları üzerine haciz konulduğundan teminat gösteremediğini ve ihalelere bu nedenle giremediğini, yine bu nedenle ek hesabından faizle para kullandığını, 40.000 TL kredi çekmek zorunda kaldığını, ihtiyati haciz kararına yaptıkları itirazın kabulüne karar verildiğini, hacizlerin kaldırıldığını ileri sürerek, 60.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminatın 11/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İhtiyati haciz talep eden davacılar tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.Dosyada bulunan soruşturma evrakı ve sulh ceza tutuklama kararı dikkate alındığında davacıların manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacının manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz....