WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasından erken kapama komisyonu adı altında yapılan kesinti nedeniyle takip başlatıldığı, ancak bu kesinti tarihinden önce davacıya kullandırılan bir kredi olmadığı ve erken kapamaya ilişkin bir geri ödeme planının da bulunmadığı, bu nedenle yapılan ... TL kesintinin dayanaksız olduğu, davacının bu takip nedeniyle ... TL asıl alacak ve ... TL işlemiş faiz talep edebileceği değerlendirilmiştir. Yine Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından hizmet bedeli adı altında yapılan kesinti nedeniyle takip başlatıldığı, ancak sözleşmede bu hususta bir bilgi yer almadığı, yapılan ... TL kesintinin dayanaksız olduğu, davacının bu takip nedeniyle ... TL asıl alacak ve ... TL işlemiş faiz talep edebileceği değerlendirilmiştir....

    GEREKÇE: Dava, kredi kullanılmadığı halde, kredi tahsis komisyonu adı altında yapılan haksız kesintinin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır. Davacı taraf, davalı banka ile görüşme yapılmakla birlikte kredi kullanılmadığı buna rağmen kredi kullandırılmış gibi kesinti yapılmasının haksız olduğunu ileri sürmüş, davalı ise yapılan kesintinin, bankacılık hizmet sözleşmesi, genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu gibi bankacılık mevzuatına da uygun bulunduğunu savunmuştur....

      GEREKÇE : Dava, kredi kullanılmadığı halde, kredi tahsis komisyonu adı altında yapılan haksız kesintinin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır. Davacı taraf, davalı banka ile görüşme yapılmakla birlikte kredi kullanılmadığı buna rağmen kredi kullandırılmış gibi kesinti yapılmasının haksız olduğunu ileri sürmüş, davalı ise yapılan kesintinin, bankacılık hizmet sözleşmesi, genel kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu gibi bankacılık mevzuatına da uygun bulunduğunu savunmuştur....

      Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır. 19.01.2009 tarihli iddianamede, “...İlköğretim okulunda müdür yardımcısı ve maaş mutemedi olarak görev yapan sanığın, Aralık 2004-Nisan 2006 tarihleri arasında maaş ve ek ders ücretleriyle ilgili banka listelerinin asılları üzerinde sahtecilik yaparak 71 personelin hesabından toplam 12.091,16 lirayı kendi hesabına aktardığından” bahisle dava açılmış olup, zimmet ve sahtecilik suçları tavsif edilmiştir. Bu itibarla, iddianamedeki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        a ve onların gösterdiği başka kişiler adına 27/08/2014-24/06/2016 tarihleri arasında toplam dokuz adet araç satışının yapıldığını, dava dışı bu şahısların satın aldıkları araçların vadeli bakiye borçlarının ödeme zamanı geldiğinde çalıştıkları şirket olan davacı şirket hesabından şahsi hesabına ödemeler geldiğini, bunu dava dışı şahıslara sorduklarında ise şirket hesabından gelen paraların kendi maaş ve prim alacaklarına karşılık davacı şirket tarafından gönderildiğini beyan ettiklerini, tarafına gelen ödemelerin dava dışı şahıslara yapılan araç satışlarından kaynaklandığını ve sebepsiz zenginleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davacı şirket adına mal veya hizmet kabul etmeye yetkili olmayan ...'e veya ...'...

          -TL bedelli krediden dosya masrafı adı altında yapılan ...-TL dışındaki kesinti, ...-TL gecikme hatırlatma ücreti, ...-TL ekstre gönderim ücreti, ...-TL KMH hizmet bedeli adları altında kesintilere ilişkin söz konusu uygulamanın sözleşme, yasa, bankacılık teamüllerine aykırı olmadığı ve uygulamada bütün bankaların bu şekilde makul oranlarda komisyon uygulaması yaptıkları göz önünde bulundurularak ve davalı banka tarafından yapılan işlemlerin davacının bilgisi dahilinde oluşu gözetilerek, davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, bunun dışında davalı banka tarafından ... tarihinde kullandırılan ...-TL bedelli krediden dosya masrafı adı altında yapılan ...-TL kesintinin bankacılık hizmet komisyonları bildirim formunda taksitli turizm destek kredisi için tabloda belirtilen maksimum %... komisyon oranına göre fazladan tahsil edilmesi ve paket ücreti adı altında toplam ......

            Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın alacağını, usulüne uygun şekilde genel haciz yolu ile takip başlatarak ya da açılan davada ilama bağladıktan sonra icra takibi yapması gerektiği halde bunları yapmadan doğrudan davacının banka nezdinde bulunan maaş ve mevduat hesabından re’sen kesinti yapmasının İİK.’nun ...vd. maddelerine açıkça aykırı olup, bu nedenle maaş hesabına konulan blokenin haksız olduğu... son tahsilat tarihi itibariyle davacının davalı bankaya .. borçlu BK'nın 49 vd. maddelerinde öngörülen yasal koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından, davalı banka nezdinde bulunan maaş hesabına konulan blokenin haksız şekilde konulduğunun tespitine, maaş hesabındaki blokenin kaldırılmasına, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde men'ine, davacının davalı bankaya.. borçlu olduğunun tespitine, davacı tarafın manevi tazminat ve fazlaya ilişkin taleplerinin...

              Davalı vekili, dava konusu paranın müvekkilinin uhdesinde bulunmayıp sigortalının mirasçıları tarafından çekildiği için husumetin yanlış yöneltildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin maaş ödemesi konusunda davacı ile aralarında yapılan protokole uygun hareket ettiğini, davacının, sigortalısının ölümüne rağmen hesabına maaş gönderiminde bulunarak kusurlu davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın esasında maaş alacağı değil davacıya ücretinden yapılan haciz borcuna ilişkin kesintinin bir kısmının firma tarafından icra dosyasına ödenmemesinden dolayı davacının borcunun azalmaması nedeniyle uğramış olduğu zarar olduğunu, mahkemece hukuki sorun ortaya çıkarılmadan hatalı karar verildiğini, davacının çalışırken bu durumu ne müvekkili kuruma bildirdiğini ne de bu konuda bir itirazı olmadığını, işten çıktıktan sonra müvekkili kuruma karşı dava açtığını, bu yönden esasında davacının iyi niyetli olmadığının ortada olduğunu, müvekkili kurumun bu konuda bir dahli ve kusuru söz konusu olmadığını, bu şekilde icradan gelen haciz yazısı gereği yapılması gereken bu kesintinin bir zorunluluk olup bu durumun firmanın ihmali ve kasti davranışı ile oluşmadığını, burada davanın konusunun işçi alacağı olmadığı için mahkemenin görevsizliği de söz konusu olduğunu, buna rağmen mahkeme tarafından dosyanın,...

                İcra Dairesi 2019/29359 sayılı dosyasından gönderilen maaş haczi müzekkeresi veya 89/1 müzekkeresi bulunmadığını, müvekkili banka ve borçlu arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesine istinaden borçluya kredi tahsis edildiğini, borçlunun imzaladığı sözleşme ve muvafakatname - taahhütname gereğince kredinin emekli maaşı hesabından tahsiline muvafakat ettiğini Müvekkil bankaya teminat olarak borçlunun emekli maaşının gösterildiğini, davacı tarafından imzalanan sözleşmelerde ve alınan taahhütnamede kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bankaya ödenmeme halinde takas,virman ve mahsup yetkisinin verildiğini, uyuşmazlığın sözleşme koşullarında çözümlenmesi gerektiğini,Yargıtay 13. H.D. 2015/7196 E. 2016/12943 K. Sayılı 11.05.2016 tarihli ve 2016/15198 E. 2018/7437 K....

                UYAP Entegrasyonu