WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi ise, talebin icra dosyasında maaşa konulan haczin ortadan kaldırılması isteğinden ibaret olduğu, nafakanın kaldırılması istemi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 16. maddesinde “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmü getirilmiştir. Dosya kapsamından, davacının çocuklarına bağlanan 415 TL nafakanın maaşından kesilmekte iken bunun haricinde 219 TL.nin daha haksız yere kesildiğini belirterek haksız kesilen 219 TL.nin kesilmemesini talep ettiği, davacının Aile Mahkemesinin 20.02.2013 tarihli duruşmasındaki beyanından da mahkeme ilamında hükmedilen nafakaya bir itirazı bulunmadığı, fazladan kesilen miktara itiraz ettiği anlaşılmıştır....

    KARAR Davacı, dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında davalı bankaca maaşına bloke konularak tahsil edilen 1.721,33 TL'nin iadesini istemiş, mahkemece bloke konulan kısmın %40'ına yapılan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından temyiz edilen kısım 1.721,33 TL'nın %60'ı olan 1032,80 TL'na ilişkin olup, mahkememenin kararı 15.7.2010 tarihlidir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2010 tarihinden itibaren 1.430.00 YTL.ye çıkarılmıştır....

      Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Ltd. firmasının borcu nedeniyle maaşına bloke konulduğunu, bu durumun BAĞ-KUR Kanunu 67. madde ve 5510 SK'nun 93. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını, muarazanın menini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının Tufan Pet. Ltd. firmasının kredi borcunu müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, 28.03.2008 tarihinde maaşından virman/mahsup işlemi yapılmasına muvafakat verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının emekli maaşına bloke konulmasının 1479 SK'nun 67, BK'nun 19 ve 20. maddeleri uyarınca mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          tarafından, müvekkilinin, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/3. maddesi uyarınca 20/04/2018 tarihinde banka hesaplarına konulan blokenin kaldırılması istemiyle Hazine ve Maliye Bakanlığına karşı açılan davada, Edirne İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ve Ankara ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın yetki yönünden reddine dair kararları sonucunda anılan iki Mahkeme arasında çıkan yetki uyuşmazlığı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 43. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenerek gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 32. maddesinin 1. fıkrasında, "Göreve İlişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.", kuralına bağlanmıştır....

            Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredi borcu nedeniyle davacının maaşı üzerine davalı tarafından konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklandığı ve Tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olmadığı, haksız fiilden kaynaklandığı ve davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/04/2015 tarih ve 2015/93-2015/303 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin emekli maaşını aldığı davalı Banka'dan tüketici kredisi kullandığını, kredi ödemelerini aksatması üzerine davalının yasaya aykırı olarak maaşının tamamına bloke koyduğunu ileri sürerek, maaşına konulan blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı Banka vekili, davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/10/2013 gün ve 2012/395-2013/547 sayılı kararı bozan Daire’nin 03/06/2014 gün ve 2014/192-2014/10334 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dışı ...ı'nın davalı bankadan almış olduğu toplam 16.000,00 TL meblağlı 2 adet teminat mektubu borcuna kefil olduğunu, 16.000,00 TL nakit bloke karşılığında asıl borçluya ait araç kaydına konulan rehnin kaldırılmış olmasına rağmen, kefil olan kendisine ait bu miktardaki blokenin kaldırılmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine, bloke kaldırılarak 16.000,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep...

                  maaşının tamamını bloke ettiğini ve kredi alacağına mahsup etmeye devam ettiğinden bahisle, öncelikle dava sonuna kadar, müvekkilin emekli maaşının tümü üzerine konan blokenin emekli maaşının 3/4 oranındaki kısmı üzerinden kaldırılması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile; müvekkilinin hesabına konan blokenin emekli maaşının 3/4 oranındaki kısmı üzerinden kaldırılmasına ve yapılan tüm kesintinin 3/4 ü oranındaki kısmının (şimdilik kısmi dava olarak 100 Tl talep edilmiştir, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenecek tutara ıslah edilecektir) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir....

                  nin davalı banka nezdinde kullanmış olduğu kredi borçlarına teminat olarak davalı banka nezdindeki hesaplarında bulunan döviz ve altının rehin olarak verildiğini, dava konusu borcun kaynağının rehin sözleşmesine dayandığını, altın hesabı üzerindeki blokenin kaldırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının altın hesabı üzerindeki blokenin davalı banka tarafından kaldırıldığı, USD hesabı üzerindeki blokenin devamında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, zira blokenin geçerli bir rehin sözleşmesine dayandığı, rehin senedi (kefil/üçüncü şahıs) başlıklı sözleşmenin geçerli bulunduğu, olayda davacının kefaletinin söz konusu olmadığı, rehin sözleşmesinin içeriğini oluşturan genel işlem şartlarının geçersizliğinden bahsedilemeyeceği, davacının USD hesabına ilişkin muarazanın meni talebinin dayanaksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu