Kadastro Müdürlüğüne gönderildiğini, ancak gelen yazı cevabında kararın kısmen mükerrerlik oluşturacağı gerekçesi ile mahkemeden tavzih kararı alınması gerektiğinin bildirildiğini ileri sürerek, hükmün infaz edilebilmesi için bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle tavzih kararı verilmesini talep etmiştir. II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 14.11.2018 tarihli ek kararıyla, 12.07.2018 tarihinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda A ile gösterilen 18.494,56 m2 kısmının Hazine adına tescil edilebileceği ve Kadastro Müdürlüğünden sorulması üzerine bu kısmın mükerrerlik oluşturmayacağının tescile uygun olduğunun bildirildiği açıklanarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 ve izleyen maddelerine göre tavzih isteminin kabulüne ve mahkemenin 26.02.2004 tarihinde kesinleşen iş bu ilamının hüküm kısmının 2 numaralı bendinin "... ili, .... ilçesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ (ÜSKÜDAR 3.İŞ) Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece, davalı işyerinde otuz işçinin altında çalışan olduğu ve davacının Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne yaptığı şikayeti neticesinde işten çıkartıldığının kabulü ile kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, dosyada davacının Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne şikayette bulunduğunu ispatlayan Bölge Çalışma Müdürlüğü'nün dosyası bulunmadığı gibi Bölge Çalışma Müdürlüğü havalesini içeren davacı şikayet dilekçesinin de olmadığı anlaşıldığından, varsa davacının şikayeti üzerine düzenlenen Bölge Çalışma Müdürlüğü dosyasının gönderilmesi, şikayet yok ise bu hususun tutanağa bağlanması için dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı borçlu yargılama sırasında davacının aynı alacak için mükerrer takip yaptığını ileri sürmüş ise de, icra dosyasına yapılmayan mükerrerlik itirazı borca itiraz mahiyetinde olup, İİK'nun 63. maddesi gereğince yargılama sırasında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Bu durumda davalının ödeme itirazını İİK.nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mükerrer takip yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
Kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği; dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, Mahkemenin mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/602 Esas ve 2015/1023 Karar sayılı dosyasının, sanığın borcundan dolayı mühürlenen elektrik sayacındaki mührü 04.04.2015 tarihinde bozduğu iddiasıyla açılan kamu davası olduğu, anlaşılmakla, mükerrer kabul edilen dosya ile işbu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı gözetilerek, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu anlaşılmıştır. 2....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07.03.2012 tarihli ve 2011/165 Esas, 2012/336 Karar sayılı dosyası ile işbu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmakla, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında; 1. Sanıkların yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 203 maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır. 2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 02.12.2014 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten, hüküm tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir. IV....
Kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece "aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği cihetle; dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ışığında, Mahkemenin mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2014 tarihli ve 2014/391 Esas, 2014/530 Karar sayılı dosyası ile işbu dava dosyası arasında mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmakla, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı ise de zamanaşımının olumsuz muhakeme koşulu olarak yargılamaya engel olduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır. 2....
ın davalı ... hakkında açtıkları maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 2.fıkrada sigorta şirketi hakkında kurulan hükümle tahsilde mükerrerlik olmamak şartıyla dava ve ıslah dilekçesi gözetilerek toplam 33.305,35 TL.destekten yoksun kalma tazminatının 17.9.2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacılara verilmesine, davacı ...'ın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,davacılar ..., ..., ...'in davalı ....hakkındaki dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminat davasının kabulü ile; daha önce yapılan ödeme tutarı ve poliçe limiti gözetilmek suretiyle 1.fıkrada davalı ... hakkında kurulan hükümde tahsilde mükerrerlik olmamak şartıyla davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL.olmak üzere toplam 20.000,00 TL.nin poliçe limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş.den alınarak davacılara verilmesine, davacı ...'...
muhalefet HÜKÜM : CMK'nun 223/7. maddesi gereğince Red Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek şikayetçi BTİK vekili ile sanık müdafinin temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14. maddesinin 4. fıkrasında, kendisini vekil ile temsil ettiren sanığın beraat etmesi halinde sanık yararına maktu avukatlık ücretine hükmedileceğinin belirtildiği, davanın reddine karar verilmesi halinde ise vekalet ücreti hükmolunacağına dair bir düzenleme bulunmadığı, bu itibarla hakkında açılan kamu davası mükerrerlik...
Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/83 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 26.12.2011 olduğu, bu dosyada ise 26.12.2011 tarihinde konulan mührün 15.01.2014 tarihinde yapılan kontrollerde mührün bozulduğunun tespit edildiği, sanığın 15.01.2014 tarihli eylemi yeni bir suç olduğundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken mükerrerlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan bozulması talebine ilişkindir. IV. GEREKÇE 1....
Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davalarında Mahkemenin 2014/334 Esas ve 2015/953 Karar sayılı ilamı ile sanık ... için her iki takvim yılından mükerrerlik nedeniyle davanın reddine, sanık ... için 2011 takvim yılından beraat, 2012 takvim yılından mükerrerlik nedeniyle davanın reddine kararı verildiği, yine sanık ... hakkında Gebze Cumhuriyet Başasvcılığının 14/04/2015 tarihli iddianamesi ile 2009, 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan Gebze 4....