parseli ile mükerrer tescilli olan ve orman tahdit sınırları içinde kalan kısmının tapusunun terkinini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/7974 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine dayanak belge olarak "Ali Yıldırım'dan elden ödünç 3000 Euro aldım" şeklinde yazılı bir belge ile ilamsız takip başlattığını, bu takibin mükerrer olduğunu, aynı alacağın teminatı için verilen bonoya dayanarak davalı tarafından İstanbul 32.İcra Müdürlüğünün 201/33760 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve borcun ödendiğini, daha önce takibe konu aynı belgeye dayanarak İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğünün 2019/20740 esas sayılı dosyası ile de takip başlattığını, müvekkilinin borca itirazı üzerine takibin durduğunu, ancak davalının itirazın iptali davası açmadığını beyanla mükerrer takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2008/919 E. sayılı dosyasında icra takibi yapılmış olup, davalı tarafından bu takip nedeniyle gönderilen ödeme emrine karşı, daha önce aynı alacak nedeniyle kesinleşen bir takip bulunması nedeniyle takibin mükerrer olduğu, faiz oranında tahrifat yapıldığı, aynı sözleşmeden dolayı daha önce kesinleşen takipteki borç dışında başka bir borcun da bulunmadığı belirtilerek itirazda bulunulmuştur. Mahkemece, davacı banka görevlilerinin imzalanmış bir genel kredi sözleşmesindeki %48 faiz oranını tek taraflı olarak silip %72 faiz yazarak talepte bulunamayacakları, ilk takibin kesinleştiği, ikinci takibin mükerrer olduğu kabul edilmiştir. Diğer bir anlatımla davalı tarafından icra takibine yapılan tüm itirazlar mahkemece haklı bulunmuştur. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mükerrer takip dosyasından davalının itirazının iptali ile ayrıca %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
nin bekarlık hanesindeki 1968 doğumlu ... kaydının mükerrer olduğunu ileri sürerek mükerrer kaydın iptaline karar verilmesini istemiş; mahkemece; "... isimli şahsın, hastane kayıtlarına dayalı olarak annesinin kızlık hanesine kaydedildiği, bu kaydın yasaya uygun ve gerçeği yansıttığı, gerçeğe uygun ve doğru kaydın iptalinin mümkün olmayacağı" gerekçesiyle istek reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; nüfusta mükerrer kayıtlı olduğu ileri sürülen ... isimli şahsın "sağ" olduğu, annesi .... kızı 1938 doğumlu ...'nin davacı ile 04.07.1977 tarihinde evlendiği, 30.01.2015 tarihinde de evli iken öldüğü anlaşılmaktadır. Davacının eşi ...'nin evlenmeden önce kayıtlı olduğu bekarlık hanesinde, 23.07.1968 doğumlu "..." isimli bir çocuğunun kayıtlı bulunduğu, bu çocuğun ... ilçesi Sağlık Merkezi'nin bildirimi üzerine düzenlenen 25.07.1968 tarihli doğum kağıdına istinaden "nesebi gayrisahih" olarak bu haneye tescil edildiği, ...'...
fazla mesai ücreti ödenmesinde davalının kusurlu bir davranışı, idareyi yanıltıcı, hataya yöneltici eylemi bulunmadığı, idarenin kendi tasarrufu ile yapılan bu hatalı ödemenin, yanlış idare işlemi ile oluşturulduğu ve iptali için gerekli sürenin geçtiği, bu nedenle yanlış işlemin geriye yürür şekilde geri alınmasının söz konusu olamayacağı, davalı yararına kazanılmış hak oluşturduğu, Danıştay ve Yargıtay kararlarının bu yönde olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.Davada; davacı idarenin davalıya mükerrer ve yersiz olarak merkezi bütçeden fazla çalışma ücreti ödendiği ileri sürülerek, tahsili için girişilen icra takibine davalının itirazının iptali istenmiştir....
Baba hanesindeki ölüm kaydının evlilik hanesine taşınması suretiyle oluşan mükerrer kaydın iptali için Cumhuriyet Savcılığına bildirimde bulunulmuştur. Abana Cumhuriyet Başsavcılığının 25.7.2005 günlü davanamesi ile Reşide'nin mükkerrer olan ölüm kayıtlarından birisinin iptaline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın, 5490 Sayılı Kanunun 38. maddesi kapsamında mükerrer kayıt nedeniyle maddi hata düzeltilmesi olması ve bunun Nüfus Müdürlüğünün görevinde olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin 123. maddesinin 1 nolu bendinde "Dayanak belgelerindeki bilgilerin aile kütüklerine işlenmesi sırasında yapılmış bir maddi hata söz konusu değilse aile kütüğünün herhangi bir kaydında düzeltme veya değişiklik, mahkeme kararı ile yapılır" denmektedir....
in 16.12.1970 tarihli ölüm kaydının iptali ile kaydın açık hale getirilmesine, mükerrer kayıt olduğu anlaşılan 51076134502 TC Kimlik numaralı Salur köyü cilt:41, hane:88, bsn:20'de kayıtlı ... ve ... kızı ... ... kaydının iptali ile bu kayıtta yer alan şahsi hale ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil vs.) 42940405750 TC Kimlik numaralı cilt:41, hane:88, bsn:19'da kayıtlı ... ve ... kızı ... ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye dayalı olarak gerçek kaydın iptali ile 06.01.1973 olan doğum tarihinin 05.10.1964 olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı cevabında, açık hata olmadığını, dava konusu işlemin 2005-2006 yıllarında ödenen fazla mesai ücretine ilişkin olduğunu, dava konusu işlemin idari olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalıya mükerrer ve yersiz fazla mesai ücreti ödenmesinde davalının kusurlu bir davranışı, idareyi yanıltıcı, hataya yöneltici eylemi bulunmadığı, idarenin kendi tasarrufu ile yapılan bu hatalı ödemenin, yanlış idare işlemi ile oluşturulduğu ve iptali için gerekli sürenin geçtiği, bu nedenle yanlış işlemin geriye yürür şekilde geri alınmasının söz konusu olamayacağı, davalı yararına kazanılmış hak oluşturduğu, Danıştay ve Yargıtay kararlarının bu yönde olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davada; davacı idarenin davalıya mükerrer ve yersiz olarak merkezi bütçeden fazla çalışma ücreti ödendiği ileri sürülerek, tahsili için girişilen icra takibine davalının itirazının iptali istenmiştir....
O halde, mahkemece, bozma kararında belirtildiği gibi mükerrer kısmın terkinine karar verilmesi gerekirken mükerrer kısmın tapu kaydının iptali ve ifrazı ile Günerli Köyü son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru değildir. Şöyle ki;mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokisine göre 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 328,89 m2'lik kısmının davacıya ait 467 parselle ile çakıştığı (iç içe girdiği) anlaşılmaktadır. Bu durumda, 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edilen 467 parselle mükerrerlik oluşturan bölümü yönünden tapusunun iptali ile yetinilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. ./.. Anılan husus gözardı edilerek,çakışan 328,89 m²'lik kısmın ifrazı ve ayrı parsel numarası ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, davalı E.....
Buna göre, davacı tedarikçiden sipariş edilen yedek parçanın ilgili servis tarafından kullanılmamış olması veya parçanın orijinal logosuz olması halinde, davalının talebi üzerine davacı tarafından ilgili faturanın iptali ile iade edilen parçalar çıkarılarak yeniden fatura düzenlenmesi gerekmekte olup, sistemin işleyişine göre yedek parçanın kullanılmadığını veya parçanın orijinal logosuz olduğunu davalının davacıya bildirmesi gerekmektedir. Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda, davacı tarafından davalıya mükerrer faturalar kesildiği bildirilmiş ise de, mahkemece alınan ikinci bilirkişi kök ve ek raporunda, önceki bilirkişi tarafından mükerrer kesildiği belirtilen faturalara ilişkin olarak, davalı tarafından iade faturası, ihtarname veya mükerrer fatura kesildiğine dair bildirim olmadığı, yine mükerrer olduğu belirtilen fatura sayılarının tarafların BA-BS formlarıyla örtüşmediği belirtilmiştir....