Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Basın Kanunu'na göre yapılacak tebligata ilişkin 20.03.2018 tarihli, 2016/19-1119 E. 2018/105 K. sayılı kararında özetle; "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir. Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir....
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Basın Kanunu'na göre yapılacak tebligata ilişkin 20.03.2018 tarihli, 2016/19-1119 E. 2018/105 K. sayılı kararında özetle; "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir. Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir....
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Basın Kanunu'na göre yapılacak tebligata ilişkin 20.03.2018 tarihli, 2016/19-1119 E. 2018/105 K. sayılı kararında özetle; "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir. Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir....
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Basın Kanunu'na göre yapılacak tebligata ilişkin 20.03.2018 tarihli, 2016/19-1119 E. 2018/105 K. sayılı kararında özetle; "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir. Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir....
şirket sorumlu müdürünün gelir olmadığından yedek akçe oluşturmadık iddiasının da gerçekleri yansıtmadığını, davacının ihtarnamesinin ana gündemi olan şirkete yeni sorumlu müdürün seçilmesi konusunun gündeme alınmadığını, davalı şirketin sorumlu ve yetkili müdürü davalı ... ' ın şirket sözleşmesi çerçevesinde ve TTK . gereği yapması gereken iş ve işlemleri yapmayarak şirket ana sözleşmesi ve hukuka aykırı hareket ettiğini ve şirket ile davacıyı zarara uğrattığını belirtmiş , şirket sorumlu ve yetkili müdürü olarak görev yapan davalı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2020 NUMARASI : 2015/208 ESAS 2020/10 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki mesul müdürün sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddi yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Maddesinde 'Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, genel kurul kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. ' düzenlemesiyle ortakların bir araya gelmeden de karar alabilmesinin önü açıldığını, bu nedenle tarafların hissedarı olduğu şirket dava tarihine kadar hiç bir zaman karar almada sıkıntı yaşamamış, organsız kalmadığını, açılan boşanma davası sonrasında sadece TTSG kayıtları ile GK yapılmadığı dolayısıyla müdürün azli talebinin bu nedenle yasal bir temeli olmadığını, kaldı ki Genel Kurul yapılmamasının müeyyidesi 'müdürün azli' değildir. Kanunda sadece TTK.636....
Bir kısım davalı tanıkları, davacı ile tartışan ......... isimli kişinin, işveren şirketin kurucu ortağının oğlu olup, genel müdürün danışmanlığını yaptığını beyan etmişlerdir. ......... isimli kişinin işyerinde genel müdürün danışmanlığını yapması, şirket kurucusunun oğlu olması ve işveren vekili gibi hareket etmesi, işyerinde insan kaynakları müdürü olarak çalışıp 4 yıl kıdemi olan bir kişinin hiçbir sebep yokken tazminatlarını alamayacak şekilde işini bırakmasının olağan yaşam kurallarına aykırı olması birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davacı (karşı davalı) tarafından İş Kanunu'nun 24/II-b maddesi uyarınca haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedildiği sonucuna varılarak davacının (karşı davalının) kıdem tazminatı isteğinin kabulüne ve karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacı(karşı davalı) işçi tarafından yapılan feshin haksız kabul edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı ile yansıtılan ücret zammı oranının üzerine artış yapılabilir"hükmü düzenlenmiştir. Yine, 31/08/2000 tarihinde yürürlüğe giren "Türk Telekomünikasyon A.Ş. iş mevzuatına tabi (kapsam dışı ) olan personelin ücret ve fazla çalışma esasları” başlıklı uygulamanın 4. maddesinde de, yönetmeliğe uygun şekilde " İş kolunda geçerli olan toplu iş sözleşmesi ile kapsam içi işçilere verilen ücret zammı oranı ve dönemleri personel ücretlerine aynen yansıtılır. Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulunun kararı ile yansıtılan ücret zammı oranının üzerine artış yapılabilir" hükmü kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan yazılı işyeri uygulamalarının yürürlükte bulunduğu dönemle sınırlı olmak üzere, kapsam içi işçilerin iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesinde düzenlenen ücret zammı oranlarının kapsam dışı personele de uygulanması gerektiği açıktır....
Dosya kapsamına göre, bankada destek personeli olarak çalışan dava dışı...’nin güvenlik kamera izleme odasında, genel müdür ile yönetim kurulu başkanın odalarının bulunduğu koridoru güvenlik kamerasından izlerken, genel müdürün odasının önünde bulunan kutuları görmesi üzerine, genel müdürün görevden ayrılacağı düşüncesiyle ekrandaki görüntüyü fotoğrafladığı ve cep telefonundaki whatsapp programı ile paylaştığı anlaşılmaktadır. Davacının da, kendi telefonuna ulaşan bu fotografı, müfettiş arkadaşıyla iletişim kurduğu gruba gönderdiği sabittir. Halka açık bir şekilde bankacılık faaliyetinde bulunan, borsada hisse senetleri işlem gören ülkemizin sayılı bankalarından olan davalı bankanın genel müdürünün görevden alındığı izlenimini verecek nitelikteki bu görüntünün, kurum dışına sızması, özellikle basına yansıması durumunda ekonomik açıdan sakıncalar doğacağı açıktır. Müfettiş olarak çalışan davacının belirtilen bu sakıncaları öngörerek davranması beklenir....