görevi yerine getirecek sağlık koşullarını kaybetmesi veya ölümü, b) Sorumlu müdürün tehlikeli eylem ve/veya kötü niyet kapsamında bulunan faaliyetler içerisinde yer alması, c) Sorumlu müdürün birden fazla tesiste çalışması, ç) Sorumlu müdürün ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini ifa etmemesi veya ifasında ihmal göstermesi, hallerinden birinin TMMOB, yetkili mahkeme veya Kurum tarafından tespit edilmesi durumunda TMMOB tarafından iptal edilir." kuralına yer verildiği; Kural olarak bir işlemi yapan idari merciin, o işlemi değiştirme ve iptal etme yetkisinin "Yetki Paralelliği" olarak tanımlandığı; Yetki paralelliği ilkesine uygun olarak, belgeyi vermeye yetkili kurumun, maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde belgenin iptal edilmesinde de yetkili olması karşısında, Yönetmeliğin davaya konu edilen 18. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesindeki "..TMMOB tarafından.." ibaresinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin ikinci fıkrası...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde satış danışmanı olarak çalıştığını, davacının 15/02/2019 tarihinde ofis müdürü ile yaşadığı kavga, küfür ve şiddet olayı nedeni ile İş Kanunu’nun 25/2- d Maddesi gereğince iş akdine haklı nedenle son verildiğini, fesihten önce davacının, müdürün ve tanıkların beyanlarının alındığını, feshin kaçınılmaz olduğunu, davacının eyleminin İşyeri Personel Disiplin Yönetmeliğine aykırı olduğunu, kavgaya karışan müdürün iş akdine de son verildiğini, tazminat hak edişi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İdare Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; TRT Kurumu personeline ödenecek Teşvik İkramiyesinin Usul ve Esaslarına Dair 26.6.1995 tarih ve 4003 sayılı Genelgeye göre, 40 günden fazla sıhhi izin kullanan personelden kimlere teşvik ikramiyesinin ödeneceği hususunun ünite amirlerinin teklifi ve Genel Müdürün onayına bırakıldığı, olayda davacının 1996 yılı içinde 41 gün sıhhi izin kullandığı bunun nedeninin kalp ameliyetı sırasında eşine refakatci olmasından kaynaklandığı, davacının mazeretinin niteliği dikkate alındığında, 1996 yılı ikinci teşvik ikramiyesinin ödenmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir. Davalı idare tarafından işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti :İsteminin reddi gerektiği savunulmaktadır....
Davacının eczacı olan ve davalı ile sözleşme imzalayan murisinin 29.12.2009 tarihinde vefat ettiği, eczaneye 26.01.2010 tarihinde mesul müdür atandığı, atanan mesul müdürün ise devlet hastanesinde 06.08.2010 tarihinde eczacı olarak çalışmaya başladığı fakat İl Sağlık Müdürlüğü yazısına göre mesul müdürlük belgesinin 25.08.2010 tarihinde valilik oluru ile iptal edildiği hususları dosya kapsamından anlaşılmakta olup taraflar arasında da ihtilaflı değildir. Davacı murisin ölümünden sonrada ilaç vermeye devam ettiklerinden, bu dönem için verilen ilaç bedellerinin ödenmemesi nedeniyle tahsili için eldeki davayı açmıştır....
Her ne kadar mahkemece davacının prim alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de Yönetim kurul kararı uyarınca uygun görülecek personele dağıtılacak teşvik priminin karşılanması için prim havuzunun oluşturulduğu ve bu hususta genel müdürün yetkili kılındığı anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili asıl davada, asıl olarak diğer müdürün şirkete ait paraları kendi hesaplarına aktarıp şahsi işleri için kullandığını, şahsi giderlerini şirketten kullanıp bunları şirket gideri olarak gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davacı vekili birleşen davada, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek 50.451,70 TL'nin 19.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, birleşen davada, zamanaşımı defiinde bulunmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK'nın 573/2 maddesindeki şartlar ve TTK 607 ve TTK 613 maddesinde belirtilen yükümlülükler dışında dava dilekçesinde bildirilen hususların şirket ortaklığından çıkarılmayı gerektiren hususlar olmadığı, TTK 573/2 maddesine göre limited şirkette ortakların yükümlülüğünün limited şirkete karşı koymayı taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemek ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmek olduğu, davalının da bu yükümlülüğünü yerine getirdiği, sözleşme ile davalıya ayrıca müdürlük görevinin verildiği, yeni TTK'da ortaklar toplantısına katılmayan müdürün çoğunluk tarafından görevinden alınmasının mümkün olduğu ancak ortaklar kuruluna katılmamanın müdürün şirketten çıkarılmasına haklı sebep oluşturmayacağı, ayrıca davacının şirkette %99 hisseye sahip olduğu, davalı katılmasa bile tek başına toplantıda karar alabilecek durumda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...
TL olduğu dikkate alındığında satış değeri ile gerçek değer arasındaki fark gözetildiğinde davalı müdürün şirket müdürlüğünden azli açısından haklı nedenin oluştuğu gerekçesiyle davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığından davacı şirket yönünden davanın reddine, davacı ...'ın davasının kabulü ile davalı ...'in GMO Yapı Grup End. San. Tic. Ltd.Şti.'ndeki idare müdürlüğü yetkisinin ...’nın 543.maddesi yollaması ile ...’nın 161-162.maddeleri gereğince azli ile kaldırılmasına, 28.07.2009 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, tedbir kararı kapsamında yönetim kayyımı olarak atanan İ. Hakkı Topal'ın görevinin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı ... vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi’nce verilen 24/01/2017 tarih ve 2017/16-2017/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, şirket müdürü ...’nun, müdürlük süresi dolmuş olmasına rağmen, şirket ortaklarının bir araya gelememesi ve tasfiye sürecinin de devam etmesi sebebiyle yeni bir atama ve görevlendirilmenin yapılamadığı, .... hükümleri ve Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre, yeni müdür görevlendirilinceye kadar, görev süresi dolan müdürün görevinin devam ettiği, sürenin dolmasının görevi kendiliğinden sona erdirmeyeceği, tasfiye nedeniyle müdürün görevinin sona ermeyeceği, tasfiye halindeki şirketi tasfiye ile ilgili konularda, mahkemelerde ve dış ilişkilerde tasfiye memurlarının temsil...
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili özetle; davalıların ortak olarak ...hava limanı taksim-... hattı yolcu taşıma işini 10 yıl süre ile ihaleyle kazanarak işe başladıklarını, özel otobüslerle bu taşıma işinin yapıldığını müvekkilinin ilk önce ...Havalimanında daha sonrada kozyatağı yazıhanesinde biletçi olarak çalıştığını, müvekkilinin 26.7.2011 tarihinde işe başladığını, yeni bir genel müdürün işe başlaması ve müdürün kendisini istememesi nedeni ile iş akdinin fesh edildiğini, müvekkilinin konuyla ilgili olarak çalışma bakanlığına başvurduğunu, başvuru üzerine işverenin zimmetine para...