HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/999 KARAR NO : 2023/1320 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PERŞEMBE SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2020/217 E 2021/759 K DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili Av....
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı taraf, kira sözleşmesine konu büfenin 6570 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğu,bu kanun hükümlerine göre sözleşme devam ettiği ve kendileri tarafından süre bakımından sona erdirilmediği halde tahliye kararı verildiğini belirterek; sözleşmenin devam ettiğinin tespitini ve muarazanın giderilmesini talep etmiştir.Dava sırasında davacının idari yoldan tahliyesi sağlanmıştır.Davacı tarafın, kiralanan taşınmazın 6570 sayılı kanununa tabi olduğunu,bu yüzden kira sözleşmesinin devam ettiğini iddia ettiği,davalı tarafın ise taşınmazın 2886 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğunu savunduğu ve kira sözleşmesinin iptali ile yeniden ihaleye çıkarılması kararı aldığı dikkate alındığında;dava konusu kira sözleşmesi bakımından taraflar arasında muaraza çıktığının kabulü gerekir.Davacının inisiyatifi dışında idari yetki ile taşınmazdan tahliyesi, muarazanın çözümlenmediği anlamına gelmez. Dava tarihine göre oluşan muaraza ile ilgili talep ve dava konusuz kalmamıştır....
Nitekim, Medeni Kanun da, yararlanma hakkının, “diğer paydaşların hakları ile bağdaştığı ölçüde” mevcut bulunduğunu kesin bir biçimde belirtmiştir (TMK m. 693). Kaldı ki Türk Medeni Kanunu m. 2 hükmü gereğince de bu sonuca ulaşılacaktır. Paya uyan bir belirtme ve sınırlandırma olmadığı takdirde, her paydaşın, öbürlerine zarar vermemesi kaydıyla taşınmazı kullanma hakkı vardır. Bu hakkın ölçüsü ise, her somut olayda durumun özelliğini göz önünde tutarak araştırılmak gerekir. Somut olayda, Dava konusu taşınmazda tarafların paydaş oldukları, paylı mülkiyete konu taşınmazda davacının kullanımının olmadığı sabittir. Mahkemece tapuda kayıtlı pay üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Verilen bu hükmün infaz olanağı yoktur....
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince eksik inceleme yapıldığını, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın yüzölçümünün, niteliğinin ve vasıflarının eksik tespit edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava ; ortaklığın giderilmesi davası niteliğindedir. Müşterek muristen kalma taşınmazların paylaştırılmasına ilişkin düzenleme TMK nın 651- 656 maddeleri arasında düzenlenmiş olup 698ve 699 maddelerinde ise paylı mülkiyetin sona erdirilmesine ilişkin düzenleme getirmiştir. Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı mülkiyet veya el birliği mülkiyetine konu taşınır ve taşınmaz mallarda ortaklar arasında mevcut olan birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip, tek mülkiyete geçmeyi sağlayan 2 taraflı ve taraflar için aynı sonuçları doğuran davalardır. Bu davayı paydaşlardan biri veya birkaçı açar HMK 20 maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur....
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle davalının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nın 26.maddesi gözardı edilerek talepten başka bir şeye karar verilmesi doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelenmiş olup; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve yasal gerektirici nedenlere göre, ilk derece mahkemesi kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, olay tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından, HMK.353/1- b-1 maddesi gereğince istinaf incelemesi duruşma açılmadan, dosya üzerinden sonuçlandırılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı 14 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki evin 1945 yılında yapıldığını,1978 ve 1985 yıllarında üzerine kat ilave ettiğini, 3194 sayılı Kanunun 18.maddesi gereğince yapılan uygulama sonucu 27 parsel sayılı taşınmazda davacı ile müşterek paydaş olduklarını, 3194 sayılı Kanundan doğan hak gereğince oturduğunu,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece paydaşlığın imar uygulaması ile oluştuğu sorunun ortaklığın giderilmesi ile çözümleneceği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 27 sayılı parsel 427 m2 yüzölçümünde olup tapuda davanın tarafları ve dava dışı Kırıkkale Belediyesi adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/500 KARAR NO : 2023/1026 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2022 NUMARASI : 2021/148 E 2022/587 K DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili Av....