Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçükler... olan soyadlarının "Karaaslan" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçükler ......babalarının tanımasıyla kazandıkları ...." soyadının velayet hakkı kapsamında annenin kızlık soyadı olan "Karaaslan" soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen Evin ve Selin ergin kişi değil, çocukturlar, davacı annenin velayeti altındadırlar....
tanımadığı, çocuğun eğitimi ve bakımı ile annenin ilgilendiği, tanık beyanları ile çocuğun soyadının annesinden farklı olması nedeniyle zorluklar yaşadığı, çocuğun soyadının değiştirilmesini kendisininde istediği dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi’nin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek, davanın kabulüne çocuğun "..." olan soyadının değiştirilerek annenin kızlık adı olan "Sayılgan" soyadını kullanmasına izin verilmesine izin verilmesine karar verilmiştir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalı ...'un evliliklerinden 11.08.2006 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'un dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'un Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) 20.04.2010 gün 2007/291-2010/96 sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece baba ile çocuk ... arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ...'in velayetinin davacı anne ...'...
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Selçuk'un evlilik dışı dünyaya geldiğini, babası tarafından tanındığını, çocuğun eğitim hayatının başladığını ve anne ile çocuğun farklı soyisimleri kullanmasının zorluklara sebebiyet verdiğini, ayrıca çocuğun da bu durumdan psikolojik olarak etkilendiğini, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olacağını beyanla, evlilik dışı doğan çocuğun "Gazibeyoğlu" olan soyadının, annesinin soyadı olan "Pehlivan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu maddenin iptalinden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanunu'nun 292. maddesi) ya da aynı Kanunu'nun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuğun babanın soyadını alma imkanı bulunmamaktaydı. Yukarıdaki açıklamalar ışığında bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçük ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçük ...'in babasının tanımasıyla kazandığı "..." soyadının velayet hakkı kapsamında annenin daha sonraki evlilik soyadı olan "..." soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen ... ergin kişi değil, çocuktur, davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği dışında doğan, velayeti annede olan çocuğun, babanın tanımasıyla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'un soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi talep edilmektedir ve dava velayete sahip olan anne tarafından açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, çocuktur. Bir uzmanlık mahkemesi olarak tasarlanan ve kendine özgü usul hükümleri taşıyan bu kanun, evvelce genel hukuk mahkemelerince bakılan aile hukukundan doğan dava ve işleri bu mahkemelerden alarak uzmanlık mahkemesine vermiştir. Bu Kanunun 7. maddesinin 3. fıkrası gereğince de; özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla; bu kanunda hüküm bulunmayan konularda Türk Medeni Kanununun Aile Hukukuna ilişkin usul hükümleri ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır....
Numaralı kararı ile müvekkilinin adı ve soyadının T1 olarak düzeltildiğini, nihayetinde müvekkilinin Türkiye kayıtlarındaki kızlık soyadının "HUN" olarak geçtiğini, müvekkilinin kızlık soyadının "HUN" olarak düzeltilmesinde müvekkilinin hukuki yararının kalmadığını, aksine müvekkilinin kızlık soyadının "HU" olması hususunda hukuki yararı ve haklı nedeni olduğunu belirterek müvekkilinin nüfus kayıtlarındaki ilk ad bilgisinin "HU" yerine "JIAJIA" olarak düzeltilmesini, ilk soyad bilgisinin "JIAJIA" yerine "HU" olarak düzeltilmesini, müvekkilinin değişiklerden önceki ilk ad ve soyad bilgisinin " JIAJIA HU" haline getirilmesini, kızlık soyadı bilgisinin "HUN" iken değişimden önceki hali olan "HU" olarak düzeltilmesini talep etmiştir....