Somut olayda, çocuğun doğumundan itibaren davacı annesi ile birlikte yaşadığı, annesinin soyadını kullanmak istediği ve çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı nüfus müdürlüğü istinaf dilekçesinde, mahkeme kararı ile T5 Mehmet T5 ve T3 anneleri T1'nın kızlık soyadı olan Subaşı soyadını almalarına karar verilmiş ise de Yargıtay kararlarına göre talep hakkında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamı ve belgelerden, T1 ile Hikmet Kaya'nın Erzurum 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı nüfus müdürlüğü istinaf dilekçesinde, mahkeme kararı ile T5 Mehmet T5 ve T3 anneleri T1'nın kızlık soyadı olan Subaşı soyadını almalarına karar verilmiş ise de Yargıtay kararlarına göre talep hakkında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamı ve belgelerden, T1 ile Hikmet Kaya'nın Erzurum 1....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'ın evliliklerinden 09.08.2003 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'ın dünyaya geldiği, davacı ... ile.... Aile Mahkemesinin 25.07.2007 gün ve ... sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece dava dışı baba ile çocuk ... arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ...'in velayetinin davacı anne ...'...
Bu madde iptal edilmezden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ile yine, aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuk babanın soyadını tanıma vs. sebeplerle alamamakta idi. O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....
nin 04.01.2001 yılında evlendikleri, evliliklerinden 02.05.2005 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen.....'nin dünyaya geldiği, davacı ile ...'nin, Ankara 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, evli olan davacının adının, soyadının ve doğum yerinin değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davacının adı ve doğum yerinin değiştirilmesine, soyadı değişikliği isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... olan adının "...", ... olan soyadının "..." ve doğum yerinin de "...." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece ad ve doğum yerinin değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadının değiştirilmesi isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, nüfus kaydına göre Türk vatandaşı .... ile evli olup, evlilik birliğinde kızlık soyadı ...'ın yanında .... soyadını da taşımaktadır....
Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'ın evliliklerinden 26.10.1998 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'ın dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'ın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.04.2003 gün ve 2003/292-244 sayılı kararı ile boşandıkları ve dava dışı baba ile çocuk ... arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ...'ın velayetinin davacı anne ...'...
in "..." olan soyadının annesinin soyadı gibi "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...’in evliliklerinden 25.02.1999 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'in dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'in, ... Aile Mahkemesinin 30.10.2003 gün ve 2003/1647 esas -2003/366 karar sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece dava dışı baba ile çocuk ... arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ...'...
(önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesi hükmüne göre doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. 4721 sayılı yasanın 282. maddesinde çocuk ile annesi arasındaki soybağının doğumla, çocuğun baba ile arasındaki soybağının tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulacağı hüküm altına alınmıştır. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....