Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı zamanaşımı definin yerinde olmadığı, davacı %10 hissesine düşen kar payının 2003-2010 dönemi için 2.681,30 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.681,30 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket ortağının kar payı alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Limited şirkette karın dağıtımına ilişkin kurallar, 6762 sayılı TTK'nın 533 ve devamı maddelerinde öngörülmüştür. TTK'nın 533. maddesi hükmüne göre, ortaklık sözleşmesinde aksine kural bulunmadıkça, ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri oranda, yıllık bilançoda gösterilen safi kardan pay alırlar. Bir sermaye ortaklığı sayılan limited ortaklıkta, çıkarılan ticari bilançoya göre saptanan kar dağıtılabilir....
Dava, taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, adi ortaklığın fesih ve tasfiye şartları davalıların pasif husumetleri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalılardan ... ile sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık olduğunu iddia ederek bu adi ortaklığın tasfiyesi için davalının tek ortağı olduğu diğer davalı şirketin mal varlığının tespiti ve adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin yapılmasını talep etmektedir. Dosya kapsamına göre; davacı ....----davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Fıkrası kapsamında davalı müdürlerin yönetim ve temsil hakkının kaldırılmasına, davalı şirketi yönetmek üzere re'sen yönetici kayyımı atanmasına, TTK'nın 553. Maddesinde düzenlenen yönetici sorumluluğu kapsamında tüm davalılardan müvekkilinin dağıtılmayan kar payı alacağı kapsamındaki zararı olan şimdilik 10.000,00 TL tazminatın, kar payının dağıtılması gereken tarihten itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 636/3. Maddesi gereği şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemleriyle açılan dava kapsamında TTK'nın 636/4....
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen İstanbul Anadolu ---- karar sayılı dosyasında mevcut ve mahkememizce denetlenip benimsenen bilirkişi raporu gereğince; ---- kayıtlarına göre; şirketin ana sözleşmesinin --- tarihinde tescil edildiği, şirket kurucu ortaklarının ...,------ ortaklık hissesinin olduğu, kuruluşundan itibaren tüm ortakların şirket müdürü seçildikleri, daha sonra .---- paya karşılık gelen -------------- verildiği böylece ------- bu şirketteki hissenini ------ düştüğü, tespit edilmiştir. Davacı ... gerek asıl dava gerekse birleşen davalar yönünden ortağı olduğu şirketlerin fesih ve tasfiyesini talep etmiştir. Her iki taraf da şirketin fesih ve tasfiyesini istemişlerdir. Bu nedenle her iki tarafın da şirketlerin fesih ve tasfiyesini istediklerinden ve bu hususta uyuşmazlık bulunmadığından şirketlerin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kar payının tahsili isteminde davalı diğer ortağa husumet düşmeyeceği, şirket ana sözleşmesinin 13. maddesi gereği kardan bir kısmının hissedarlara dağıtılması kararının ortakların ittifakla vereceği, ancak kar payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmadığı, kötü yönetim nedeni ile uğranılan zararın şirkete verilmesi talep edilmeyip davacının bu zararın kendisine verilmesini talep ettiği davalı şirket müdürü tarafından Fiba Sigorta Acentalık sözleşmesinin feshedilmesiyle şirketin kuruluş amacının gerçekleştirilmesine imkan kalmadığı, tarafların anlaşamadıkları, bu suretle şirketin feshinin gerektiği, şirketin tasfiye çalışmaları sırasında taraflar arasındaki alacak ve borç miktarlarının ve buna bağlı olarak ödenen sermaye miktarının tespit edilebileceği gerekçesiyle; Ayso Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına, davacının kar payı, sermaye payına...
güven ilişkisi sona erdiğinden şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kar payı talep hakkının doğması için şirketin bilançoya göre kar elde etmiş olması ve Genel kurulun kar dağıtım kararı vermesi gerekir. Limited şirkette oluşan yıllık kar üzerinde tasarruf etmeye yetkili organ genel kuruldur.TTK. M.616/1-e bendinde bu yetki genel kurulun devredilmez yetkileri arasında sayılmıştır.Dava, limited şirketten kar payı tahsili istemine ilişkin olup kar payı dağıtımında yetkili organ genel kurul olduğundan diğer ortak durumunda olan davalı ...'ye kişisel yönden husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davalı şirket, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde, ... sicil no ile kayıtlı olup ana sözleşmesi 13.10.2010 tarihinde tescil edilerek kurulmuştur. Ortakları davacı ... ve davalı ... olup ... ayrıca münferiden yetkilidir. Kar dağıtımı ana sözleşmesinde 13.ve 14. Maddelerinde düzenlenmiştir.13.madde karın dağıtımı düzenlenmiş olup 14.maddesinde ihtiyat Akçesi düzenlenmiştir....
bir araya gelme ihtimalinin de bulunmadığı, davalı şirketin devamında yarar bulunmadığı, davacı yönünden şirketin feshini isteyebilmesinde haklı sebeplerin oluştuğu kanaatine ulaşıldığından, davacı vekilinin davalı şirket hakkındaki haklı görülen fesih ve tasfiye davasının kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir ...’nın tasfiye memuru olarak atanmasına; davalı şirketin kar'a geçmemesi nedeniyle davacı tarafın ispatlanamayan kar payı alacağı isteğinin ve yine ispatlanamayan huzur hakkı alacağı isteğinin ise reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi’nin tek kişilik limited şirketin 6102 sayılı TTK’nın 574. ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 3. maddesi karşısında tek kişilik limited şirkete dönüşen davalı şirketin, salt ortak sayısının bire düşmesinin şirketin fesih ve tasfiyesi sebebi sayılamayacağına dair kararı yerinde değil ise de, ortaklardan birinin vefatı ve mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle bu ortağın payı bakımından TMK’nın 612. vd. maddeleri uyarınca ortaklık payının tasfiyesi hükümlerinin işletilebileceği nazara alındığında, bu durumun davalı şirketin fesih ve tasfiyesi sebebi sayılamayacak olmasına göre, davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davanın hukukî dayanağı olan TTK 636/3 maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." düzenlemesi yer almaktadır. Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası getirtilip incelenmiştir. UYAP sisteminden yapılan incelemede İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...-... E.K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... vekili tarafından davalı ... Limited Şirketi aleyhine 23/03/2021 tarihinde davalı şirketin TTK md. 636 uyarınca haklı nedenle feshi talebi ile dava açılmış olduğu, yargılama sonucunda 11/11/2021 tarihli...-... E.K. sayılı karar ile davanın kabulü ile davalı... Limited Şirketi'nin feshine ve şirketin tasfiyesine, tasfiye memuru olarak davacı...'...