Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; T1'in taşınmazda lehine aile konutu şerhi bulunan kişi olduğunu, değilse icra takibinde borçlu olmayıp, dava açma hakkı bulunmayacağını, aile konutu şerhinin haciz karşısında korunması gerektiğini, Davalı T2 yönünden ise davacıya yazılı 103 ihbar kağıdı yada kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporu tebliğ edilmedikçe haricen öğrendiği gerekçesinin ileri sürülemeyeceğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 363/1 maddesi gereğince, icra hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2019/839 2021/390 DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Bursa 4....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2022 NUMARASI : 2018/540 ESAS 2022/190 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2013/2559 esas sayılı dosyasından hakkında takip yürütüldüğünü, 13/10/2017 günü aile konutuna fiili haciz ve kıymet takdiri için Antalya 6. İcra Müd'nün 2017/764 talimat sayılı dosyasından gelindiğini, hacze ise kıymet takdiri işlemi ile vakıf olduğunu, hacze gelinen konutun aile konutu olduğunu, haline münasip tek evi olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Şikayetçinin mükellefiyet listesinin hazırlanmadığı iddiası bakımından; mükellefiyetler listesi düzenlenmemesi ve ilgililere tebliğ edilmemesi borçlunun lehine olup ihalenin feshi sebebi sayılamayacağından şikayetçinin bu iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayetçinin meskeniyet davası kesinleşmeden taşınmazın ihaleye çıkartıldığı iddiası bakımından,meskeniyet şikayeti ile açılan davada yargılama sırasında satışın durdurulmasına ilişkin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadıkça ,yargılaması devam eden meskeniyet davası ihale yapılmasına engel olmadığından ihalenin feshi sebebi de oluşturmaz. Şikayetçinin ihaleye katılım engellenerek ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası bakımından ise dosya kapsamında sunulan tanık dinlenmiş, tanık tarafından ihaleye katılımı engelleyecek herhangi bir davranış olmadığı belirtilmiş, bu nedenle şikayetçinin fesat karıştırıldığı iddiası yerinde görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2021/193 ESAS, 2022/174 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; haklarında başlatılan takipte müvekkili adına kayıtlı taşınmazlara haciz konulduğunu, kıymet takdiri yapılan 43 Ada 11 parsel a blok 24 numaralı bağımsız bölüm taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, haczedilemeyeceğini, bu nedenle bu taşınmaza konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda borçlunun meskeniyet şikâyetinde bulunduğu taşınmazına, 31.07.2008 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK.nun 103. maddesi uyarınca bu haciz borçluya 26.09.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, kıymet takdirine yönelik keşif de 13.11.2008 tarihinde yapılmıştır. Borçlu vekili, 14.10.2009 tarihli duruşmadaki beyanında hacizden kıymet takdiri için gelindiği zaman haberleri olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda borçlunun taşınmazına konan haczi, en geç kıymet takdir keşfinin yapıldığı 13.11.2008 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde hacizden 11/10/2021 tarihinde taraflarına tebliğ edilen kıymet takdir raporu ile haberdar olunduğunu ve 14/10/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu beyan ettiği, icra takip dosyasında davacıya gönderilen kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde, kıymet takdir raporunun davacıya 05/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının haczi öğrendiğinin beyan ettiği 11/10/2021 tarihinden daha önceki bir tarihte hacizden haberdar olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, aksine delil elde edilmeyen davacının bildirmiş olduğu 11/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekmekte olup, bu duruma göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu, mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin isabetsiz olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2018 NUMARASI : 2018/305 ESAS - 2018/495 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı T1 tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; takip borçlusu İntermo İzalasyon Ltd.Şirketinin yetkili temsilcisi olduğunu, şirket alacaklarını alamadığı için borçlarının bir kısmını ödeyemediğini, şirketin ekonomik gücünü artırmak için evini şirketin adına yaptığını, şirketinin ve dolayısıyla kendisinin ekonomik durumu bozulunca krizi atlatmak için şahsi kefaleti ile oturduğu evi teminat olarak göstererek davalı bankadan kredi kullandığını, borcunu ödeyemeyince davalı tarafça aleyhine başlatılan icra takibi sonucu Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/7557 talimat sayılı dosyası ile evinin ihale ile satıldığını, ancak tebligatların usulsüz olduğunu, gerek kıymet takdir raporu gerekse...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2019 NUMARASI : 2018/841 ESAS - 2019/170 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Kayseri 8. İcra Müdürlüğünün 2017/12582 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde müvekkiline ait Kayseri Anbar mahallesi 4845 ada C Blok 28 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın haczedilerek satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapıldığını, hacze konu taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu belirterek, dava konusu taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; taşınmazın kıymet takdiri raporları arasında çelişki olduğunu, icra müdürlüğünce aldırılan raporla taşınmazın değerinin 270.000,00 TL, meskeniyet şikayeti üzerine alınan raporda 306.000,00 TL olarak tespit edildiğini, kıymet takdirine itiraz üzerine alınan raporda taşınmazın değeri 600.000,00 TL olarak tespit edilmiş olmasına karşın mahkemenin bilirkişi raporunu dikkate almadığını, belirlenen KDV oranının hatalı olduğunu ve satış ilanının davacı vekili olarak tarafına tebliğ edilmediğini iddia ederek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II....