ikametgahı olmadığını, bu nedenle bu konutun davacının haline münasip konutu olup haczedilemez olduğunu iddia ile haczin öncelikle aşkın haciz salisen meskeniyet sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak, tarafına icra müdürlüğünce taşınmazın kıymet takdirinin 22/09/2020 tarihinde tebliğ olduğunu ve 25/09/2020 tarihinde icra dairesine itiraz ettiğini, icra dairesinin tensip zaptının 05/11/2020 tarihinde tebliği üzerine davanın icra mahkemesine açılması gerektiğini öğrendiğini ve 11/11/2020 tarihinde dava açtığını, 7 günlük süre içerisinde itiraz ettiğini, ancak davanın süreden reddolunduğunu, söz konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve başka bir mal varlığının olmadığını, İİK'nun 82/12 maddesi gereğince haline münasip evin haczedilemeyeceğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce ihaleye konu taşınmazın güncel imar durumunun satıştan önce ilgili kurumdan sorulmadığını, ihalenin kıymet takdirinden yaklaşık 1,5 sene sonra yapıldığını ve kıymet takdiri ile açık artırma ilanının ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve dava dilekçesinde bildirdiği sebepleri aynen tekrar ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir. Dava İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılmış taşınmaz ihalesinin feshi davasıdır. 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile taşınmazın değerinin 600.000- TL olarak tespitine karar verildiği, borçlu vekilince kıymet takdirine itiraz edilmesi üzerine Bodrum 1....
DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2018/10624 E sayılı dosyasından başlatılmış olan takipte müvekkiline ait Çiğli ilçesi, Balatçık mahallesi, 21713 ada, 19 parselde kayıtlı olan haline uygun tek konuta hacze gelindiğini, bu hacizden kıymet takdirine gelindiğinde14/11/2019 günü haberdar olunduğunu belirterek İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca müvekkilinin oturduğu tek evinin haczi mümkün bulunmadığından konulmuş olan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetçi borçlunun haciz konulan icra dosyasından 17/10/2019 tarihinde kendi isim ve imzalı dilekçesi ile fotokopi talep ederek dosyadan örnek aldığını, yine davanın açılmasından 11 ay kadar önce Karşıyaka 2....
Davacı borçlu, icra dosyasına vekili aracığıyla itiraz etmiş, itiraz dilekçesi ekinde davacı borçlu adına vekaletname ibraz edilmiş, dava dışı araca ait kıymet takdir raporu da borçlu vekiline tebliğ edilmiştir. Buna göre, icra takip dosyasında borçlunun vekille temsil edildiği, borçlu vekiline İİK 103 davetiyesinin 15/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11/09/2020 tarihinde meskeniyet iddiası ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. İcra dosyasında vekili bulunan davacı borçlu asile yapılan tebligat hak düşürücü sürenin başlangıcında esas alınamaz. Bu durumda, 15/09/2020 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edilen İİK 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre şikayetin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
İncelenen tüm dosya kapsamından ihaleye konu taşınmaz için 130.000,00 TL kıymet taktir edildiği, davacıya bizzat kıymet taktir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren kıymet taktirine itiraz etmeleri gerekirken, herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu şekilde kıymet taktirinin kesinleştiği tespit edilmiştir. Somut olayda, ihalenin feshi davasına konu taşınmaz yönünden şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itiraz etmemesi üzerine belirlenen değerinin kesinleştiği ve ihalenin kesinleşen muhammen bedelin üzerinde 176.000,00 TL'ye ihale edildiği, bu şekilde davacı borçlu yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden ihalenin feshini istemekte şikayetçinin hukuki yararı yoktur. Mahkemesince, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Borçlunun haline münasip evi…” şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin borçlunun evinin haczedilmesi kanuna açıkça aykırılık taşıdığını, tüm bu nedenlerle; Bolu İcra Hukuk Mahkemesi 19.11.2020 tarih 2020/232 esas 2020/288 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Kat + çatı terasından oluşan 11 bağımsız bölüm numaralı dubleks meskenine haciz konulduğunu, mahallinde yapılan kıymet takdir işlemi sonucunda bu gayrimenkule 650.000 TL kıymet takdir edildiğini, alacaklının talebi üzerine haczedilip kıymet takdir edilen gayrimenkulün davacı borçlu T1'in tek meskeni olduğunu, başkaca mesken ve gayrimenkulü olmadığını, icra memurunun gerek haciz gerekse kıymet takdiri işlemlerinin gıyapta cereyan ettiğini, vekil olarak taraflarına tebliğin 10/11/2020 tarihinde yapıldığını beyanla meskeniyet iddiasına dayalı şikayetin kabulü ile borçlunun tek meskeni olan dava konusu taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, kıymet takdir raporunun davacı eşe 10.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği 17.03.2021 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirildiği, buna göre, davacı eşin icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yaptığı başvurunun, öğrenme tarihine göre yasal süresinde yapılmadığı, ayrıca davacı eşin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının da olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 29.07.2013 tarihinde haciz konulduğu, kıymet takdirinin ise 12.02.2014 tarihinde yapıldığı ve bu raporun şikayetçi borçluya 13.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, taşınmaz hakkında daha önce yapılan bir kıymet takdiri bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemenin kabulünün aksine, 29.08.2013 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edilen kıymet takdir raporunun meskeniyet iddiasına konu taşınmazla ilgisinin olmadığı, şikayetçi borçlunun, taşınmazla ilgili kıymet takdir raporunun, tebliğ tarihinden önce hacizden haberdar olduğuna dair icra takip dosyasında herhangi bir evraka rastlanılmadığı, dolayısı ile şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır. O halde, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....