Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağının; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (.....) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, ....03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.....2006 gün ve E:2003/..., K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, tazminat davasının rücu davası yönünden bağlayıcılığı bulunmamakta ise de; tazminat davasında alınıp, iş bu davada hükme dayanak kılınan kusur raporunun oluşa uygun bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle...
Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2019 NUMARASI : 2018/547 ESAS, 2019/212 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülen işçi alacağının rücuen tahsili amacıyla açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karar karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; Van YYÜ Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama merkezinin temizlik işi ihalesini 2006- 2013 yılları arasında davalı Bayfa Temizlik Şirketinin aldığını, şirkette işçi olarak çalışan dava dışı işçinin emekli olması üzerine işçi işçi tarafından işçilik alacaklarının tahsili amacıyla Van İş Mahkemesinde dava açtığını Van İş Mahakemesinin 2010/251 esas ve 2013/269 karar sayılı kararıyla davada asıl iş veren sıfatı ile müvekkili kurumun sorumlu tutulduğunu, müvekkili kurumca Ankara 17....
Taraflar arasında kurum tarafından sigortalıya yapılan ödemelerin rücuen tahsili uyuşmazlık konusudur. Dosyanın incelenmesinde meydana gelen olayın iş kazasından kaynaklandığı kurumun bağladığı aylığın kısa vadeli sigorta kollarından bağlanmış olmasından anlaşılmıştır....
G E R E K Ç E : Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüştür.Bu maddede, "yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler" olarak ifade edilen harcamalar içinde geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi gideri de bulunmaktadır. Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2017/209 ESAS 2019/122 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı şirket tarafından davaya cevap verilmemiştir. HÜKÜM ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulü ile; 32.394,17TL İPSD'nin gelir onay tarihinden, 307,98TL geçici iş göremezlik ödeneğinin tediye tarihlerinden, 457,38TL tedavi giderinin sarf tarihlerinden, 4.140,90TL fiili ödemenin ödeme tarihinden, itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği miktarın belirlenmesi için bir gerçek zarar hesabının yapılması zorunludur. Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, kurumun temizlik işlerinde çalıştırılmak üzere ihale yolu ile hizmet alımları yapıldığını, işi ihale ile alan davalı yüklenici şirketlerin dava dışı işçisi ... tarafından işçi alacaklarının tahsili konulu ... 3. İş Mahkemesinde açılan dava sonucu başlatılan icra takibi neticesinde toplam 16.660,34....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2021/81 ESAS, 2023/11 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Kurum sigortalılarından Serdar Kahiye'nin 27/07/2011 tarihinde iş kazası geçirdiğini, iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybına uğradığını, müvekkil kurumca sigortalıya 17.072,09 TL peşin sermaye değeri, 2.047,24 TL tedavi giderleri ve 1.089,36 TL geçici iş göremezlik ödemesi olmak üzere toplam 20.208,69 TL masraf yapıldığını, kaza nedeniyle düzenlenen T1 Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 31/07/2019 tarih ve 409236/16/İR/16 sayılı rapora göre sigortalının iş yerinde çamaşırhanede kurutma görevlisi olarak çalıştığı sırada tamburun içine elini sokarak iş kazası geçirdiğini, meydana gelen kaza nedeniyle işverenin %...
“506 sayılı Kanunun 26/1.inci maddesindeki ‘...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...’ bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, ‘halefiyete’ değil, ‘kanundan doğan basit rücu hakkına’ dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise, fiili ödeme miktarının mevcudiyeti nedeniyle, Kurumun talep edebileceği...