Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/203 esas, 2007/118 karar sayılı ilamı ve buna istinaden getirilen dava dosyasının incelenmesi sonucu; dava konusu 463 ada 82 parsel sayılı taşınmazın ... Üniversitesi Yönetim Kurulunun 15.12.2005 gün ve 461 sayılı kararı ile kamulaştırıldığı ve bu nedenle açılan davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiği, 463 ada 82 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... Üniversitesi adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Bütün bu açıklamalar ışığında; dava, davacılar ile ... Eğitim ve Sağlık Vakfı arasında, vakıf senedinin geçici 8.maddesinde yazılı kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu karar tarihinden sonra açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ile tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmazın mülkiyeti ... Üniversitesine geçmiştir. Diğer yandan, ......
KARAR Davacı, davalı kurum arasında 21/01/2009 tarihinde, ....unucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, davalı kurum tarafından müvekkilinin 2010 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait faturaları ve eki belgelerin incelenmesi sonucunda sunulmayan hizmetin sağlık hizmeti sunulmuş gibi fatura edildiği, bir bölümünün ise faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle, davacının kurumdan alacağı ücretlerin bir bölümünün kesilmesine karar verildiğini,kesintilerin toplam 47.780,12 TL olduğunu, genelge hükümlerine aykırı davranmadığının tespitini, davalı kurum tarafından yaratılan muarazanın mennini, davalı kurumun 2010 yılı Nisan ayı için uyguladığı 80.359,50 TL cezai şartın icrası ile Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları ile ilgili olarak uygulayacağını belirttiği cezai şartların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Yönetimi 26/11/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 2181 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, ancak, 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılan ve 18/01/2013 tarihinde kesinleşen Orman Kadastrosu çalışmasına göre 2181 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içerisinde kaldığını, bu sebeple dava konusu 2181 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına kayıt ve tescili, taşınmaza vaki müdahalenin men'i, muarazanın giderilmesi ve parsel üzerindeki muhdesatların kal'ine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddiyle; 2181 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men'i ile muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taleplere yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Yönetimi 26/11/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 2180 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, ancak, 6831 sayılı Orman Kanununa göre yapılan ve 18/01/2013 tarihinde kesinleşen Orman Kadastrosu çalışmasına göre 2180 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırları içerisinde kaldığını, bu sebeple dava konusu 2180 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına kayıt ve tescili, taşınmaza vaki müdahalenin men'i, muarazanın giderilmesi ve parsel üzerindeki muhdesatların kal'ine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddiyle; 2180 parsel sayılı davalıya ait taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men'i ile muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taleplere yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddiyle; 2354 parsel sayılı davalılara ait taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliği ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men'i ile muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından reddedilen taleplere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu içinde kalan tapu kaydının iptali, tescil, müdahalenin men'i, muarazanın giderilmesi ve muhdesatın kal'i istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 21.02.1980 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu ve 18.12.2012 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastro çalışması sırasında 2354 parsel sayılı 1.766,0 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamananaşımı nedeniyle belgesizden, tarla niteliğiyle davalılar adına tesbit ve tescil edilmiştir....
Davacı her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini istemişse de dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının taraflar arasında abonelik sözleşmesi nedeni ile davalıya, belirtilen bedeli ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda çıkan muarazanın men'ini diğer bir deyişle çekişmenin giderilmesini istediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Yasanın 25, 31, 119.maddeleri gereğince mahkeme açılan bu davayı aydınlatmalı, tüketici sorunları hakem heyeti kararını delil olarak kabul etmeli, davacı tarafa dava değerini açıklattıktan sonra açılan bu davayı alacak davası (eda davası) olarak görmelidir. Nitekim HGK 2004/13-417 E.- 2004/442 K.sayılı kararında da muarazanın men'i (çekişmenin giderilmesi) davalarının usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğinde olduğunun, bu tür davalarda hem bir muarazanın varlığının tespitinin ve hem de onun men'inin talep edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır....
Optik olarak davalı kurum ile arasında 2013 yılının Aralık ayına kadar geçerli olan Optik sözleşmesi imzalandığını, davalı kurum tarafından aleyhine gönderilen 23/05/2013 tarihli 0118361334/1030401/1941075 nolu ve "Fesih ve Cezai İşlem hk" konulu toplamda 60.555,86 TL tutarında cezai şart işlemi ve 1 ay süreli fesih kararı ile ekran kapatma cezası uygulandığını, bu cezanın yalnızca tanık ifadelerine dayandırıldığını, tek taraflı, somut hiçbir dayanak gösterilmeden 2013 yılı Optik sözleşmesinin 8.2.15, 8.2.22, 8.1.16, 8.1.6 ve 7.3.7. maddelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle haksız olarak bu cezanın kesildiğini ileri sürerek, cezai şart ve fesih işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının öncelikli olarak davalı kurum tarafından yersiz ödeme ve cezai şart işleminin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece işlemin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, talep eden vekilinin süresi içerisinde karara itiraz ettiği, talebin T3 tarafından tahakkuk ettirilen para cezası işleminin iptali ile muarazanın giderilmesi talepli borç tahakkuk işleminin durdurulmasına yönelik olduğu, davacı tarafından dilekçe ekinde ibraz edilen ve dosyada bulunan T3 Adana Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 14/12/2021 tarihli yazısında davacı adına 37.631,12 TL tutarlı borç tahakkuk edildiğinin bildirildiği, davacının ihtiyati tedbir talebinin 6100 sayılı kanunun 389 vd maddelerinde düzenlenen şartları taşıdığı, davanın menfi tespit ve davalı kurumca verilen para cezası işleminin iptaline ilişkin olduğu, davalı kurum tarafından uygulanmış olan cezai işlemin yasaya ve taraflar arasında yapılmış olan protokole...
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kurum işleminin iptali talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, alacak talebi yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı yönünden başvurunun esastan reddine, davacı yönünden başvurunun kabulü ile kurum işleminin iptali talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, alacak talebi yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
B.. aleyhine 23/03/2012 gününde verilen dilekçe ile muarazanın men'i ve cezalı işlemin iptali istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 02/06/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 20/10/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine davacı vekili Avukat Asım Kılıç geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, cezalı işlemin iptali ve muarazanın meni istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....