Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil kuruma karşı açmış olduğu dava haksız ve yersiz olduğunu, davanın zamanaşımı/hakdüşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, davacıya ilişkin kurum kayıt ve evrakları incelendiğinde görüleceği üzere davacının iş bu davanın açılmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, davacı vekili Denizli 1.İş Mahkemesi'ne kurum işleminin iptali için dava açmış olup 12.09.2019 tarihinde dosya karara çıkartılmıştır....
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum ve davacı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Dairemizin 24.03.2022 tarih 2022/3096 Esas ve 2022/4257 Karar sayılı ilamı ile; "İnceleme konusu dosyada, Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle davacının davalı işyerinde Aralık 2007-Kasım 2008 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2019 NUMARASI : 2018/87 2019/423 DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, davacının 5434 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan eşinin 20.10.1984 tarihinde vefat ettiği, 01.11.1984 tarihinden itibaren davacıya eşinden dolayı ölüm aylığı tahsis edildiği, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan annesinin 01.06.1997 tarihinde vefat ettiği, davacıya 12.06.2009 tarihli talebi üzerine annesinden 01.07.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı tahsis edildiği, davalı Kurumca davacının hak sahibi sıfatı ile annesinden aldığı ölüm aylığının iptal edilip ödenen 27.654,90 TL için borç tahakkukuna dair Kurum işlemi yapıldığı, davacı tarafından iptali istenen Kurum işleminin 01.07.2009 tarihinden itibaren aldığı ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işlem olduğu, taraflar arasında 01.09.2003 tarihi itibariyle bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmakla, mahkemece davacının vefat eden annesinden dolayı 01.09.2003 tarihi itibari ile aylığa hak kazandığının tespiti ile 01.04.2004 tarihinden itibaren ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline dair...
Mahkemece, duruşmanın 26.01.2011 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile "davacıya bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin davalı kurum işleminin iptali ile,davacıya 01.10.1998 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılılk aylığının geçerli olduğunun tespitine " karar verilmiş ise de gerekçeli kararda "davacı ...'e bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin davalı kurum işleminin iptali ile,davacıya 01.12.1998 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılılk aylığının geçerli olduğunun tespitine " karar verildiği anlaşılmaktadır. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 26.01.2011 günlü oturumda tefhim edilen kısa karar ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı Kurum vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun'un ve 5510 sayılı Kanun'un ilgili maddesi hükümleridir. 3....
nin ödenmeyen prim borçlarından dolayı 26.07.2006-05.05.2010 tarihleri arası yönetim kurulu üyesi olması münasebetiyle icra takibi başlattığını ve emekli maaşına haciz konduğunu, Kurum cevabı yazısı ile başvurusuna olumlu cevap verilmediğini, davalı Kurumun işleminin yasaya aykın olduğunu beyan ederek Kurum işleminin iptali ve emekli maaşından kesilen miktarın faizi ile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 01.10.2012 tarihli ... takip sayılı, 18.02.2013 tarihli 2915406 takip sayılı, 07.02.2020 tarihli ve 2336357 takip sayılı ödeme emirlerinin iptaline, davacının maaşından yapılan kesintilerin durdurulmasına, davacının maaşından yapılan kesintilerin yasal faiziyle iadesine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, karar verilmiştir. IV....
Somut uyuşmazlıkda, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının davalı kurum tarafından yaşlılık aylığından kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ile, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına, davacının yersiz ödenen aylıklar sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitine, davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de; davacı yanın dava dilekçesinde yaşlılık aylığının kesilmesine veya yeniden bağlanmasına yönelik bir talebinin bulunmadığı, taleplerinin bayram ikramiyesi ve yaşlılık aylığının yersiz ödeme olduğuna ilişkin işlemlerin iptali ile yapılan kesintilerin iadesine, kuruma borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu belirgindir. Bu şekilde aylığın kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına hükmedilerek talebin aşılması HMK. 26. Maddesine aykırı olup, bu hususun HMK 355....