Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava ilçe Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Davacı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde lehine verilen kullanım şerhinde adının “...” olmasına rağmen hatalı olarak “...” olarak yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava ... Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Davacı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde çocukları lehine verilen kullanım şerhinde, eşinin adının “...” olmasına rağmen hatalı olarak çocuklarının baba adının “Hüseyin” olarak yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Katılan davacılar 27/01/2011 tarihli harçlı dilekçeleriyle aynı iddia ile davaya katılmışlardır. Mahkemece, katılan davacılar tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Dava 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 22.08.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Kural olarak, kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, Orman Yönetimince 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kısmen eylemli orman vasfında bulundukları iddiasıyla açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi geçen zilyetlerine yöneltilmesi zorunludur....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Davacı, kadastro tutanağının beyanlar hanesine lehine verilen kullanım şerhinde baba adı “... ...” olduğu halde tutanağın beyanlar hanesine “...” yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Davacı, taşınmazın sadece kendi kullanımında olmasına rağmen kadastro tutanağının beyanlar hanesinde davalı kişi ile müşterek kullanım şerhi verildiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava, sadece lehine kullanım şerhi verilen davalı gerçek kişiye husumet yöneltilerek açılmıştır. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Mahkemece, eksik hasımla açılan davada, tesbit maliki Hazine davaya dahil edildikten sonra işin esasına girilip hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili yöntemince sağlanmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı kullandığı yerin 500 m2 yüzölçümünde olmasına rağmen kullanım kadastrosu sırasında 87,34 m2 olarak belirlendiğini ve kullanımında olmasına rağmen ormana bırakılan 413 m2’nin ormanla ilgisinin olmadığını ve uzun zamandan beri ikamet adresi olarak kullandığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk defa 1948 yılında yapılan orman tahdidi ve 22.04.1987 tarihinde ilan edilen herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece; dava kadastro tespitine itiraz olarak nitelendirilip işin esası incelenerek hüküm kurulmuş ise de, anılan karar usul ve yasaya aykırıdır....