Davacının 6 yılı aşkın çalışmasına rağmen hiç yıllık izin kullanmadığı iddiası ile yıllık izin ücret alacağı talep ettiği, davalıların da yıllık ücretli izin defteri ve benzeri herhangi bir işyeri kaydı ile yıllık izinlerin kullandırıldığını ispatlayamadığı Ayrıca davalı YDA Havalimanı A.Ş vekilinin davacının 13/03/2015- 26/03/2015 tarihleri arasında yıllık izin kullanmasına rağmen kullanılan bu iznin dikkate alınmadığını belirterek istinaf yoluna başvurduğu dilekçe ekinde buna ilişkin belgeyi ibraz ettiğini belirttiği ancak istinaf dilekçesi ekinde buna ilişkin herhangi bir belgenin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bir işçinin uzun süre yıllık izin kullandırılmadan çalıştığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş HMK'nun 31....
ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarına yönelik taleplerinin reddine,“ şeklinde karar verilmiştir....
Bu nedenle mahkemece, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...müşterek çocuğun uzun yıllardır babasını görmediği, ve kendisi ile ilgilenmeyen babasının soyadını kullanmak istemediği, bu seçimi yapmanın yasal olarak mümkün hale geldiği, müşterek çocuğun annenin soyadını taşımasında üstün menfaati bulunduğundan bu nedenle müşterek çocuk Senanın soyadının davacı nın kızlık soyadı olan " GÜMÜŞTAŞ " soyadını kullanmasına izin verilmesi..."gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların müşterek çocuğu 07/01/2007 doğumlu, TC kimlik nolu Senanın annesinin soyadı olan GÜMÜŞTAŞ soyadını kullanmasına izin verilmesine, nüfus kaydının "GÜMÜŞTAŞ" olarak düzeltilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Fazla mesai alacağının buna göre hesaplanması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır. 3- Davacı işçinin yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığını veya ücretinin ödendiğini ispat yükü işverene aittir. Somut uyuşmazlıkta; davalı işveren, davacıya ait yıllık izin kayıtları sunmuş olup, bu kayıtlar dikkate alınarak bakiye izin süresi hüküm altına alınmıştır. Ne var ki; dava dilekçesinde, davacının 2012 yılı dışındaki yıllık izinlerinin yalnızca 3-4 gününü kullanmasına müsade edildiğinin belirtilmesi karşında, söz konusu beyanın davacıyı bağlayacağı ve belge sunulmayan yıllar için davacının 4'er gün yıllık izin kullandığının kabulü ile alacağın hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiğinin gözetilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
izin verilmesine karar verilmiştir....
gerektiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığına dair izin belgelerinin olduğunu diğer davalı şirket ile yapılan görüşmelerde öğrenildiğini bu nedenle davacının herhangi bir alacağının olmamasından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir....
Ceza Dairesinin 22.03.2022 tarihli kararı ile "Sanığın katılana işyerini kiraladığı, suç tarihinde kiracı katılanın kullanım hakkının devam etmesine rağmen herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın iş makinesi getirip işyerinin duvarını yıktırarak katılanın işyerini kullanmasına engel olduğu anlaşılmakla; TCK.nın 154/1. maddesi kapsamındaki suçun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, atılı suçtan sanığın mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. 6. Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.12.2022 tarihli kararı ile sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın kendisine ait dükkanı tecavüz edemeyeceğine, sanığın suç işleme kastı olmadığına, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR 1....
Ancak; 1- Görevliler tarafından sanık ve yanında bulunan çocukların şüphe üzerine takibe alındığı, çocukların kesintisiz takip sonucu yakalanarak suça konu eşyaların sahibine iade edildiği olay yerinde bulunan sanığın da yakalandığının anlaşılmasına karşın sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanığın olay tarihinde kusur yeteneği bulunmayan yaşı küçük çocukları aracı olarak kullanmasına karşın hakkında 5237 sayılı TCK’nın 37/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... Yel'in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesinin gözetilmesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.5.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil, maddi ve manevi tazminat, soyadı kullanmasına son verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 7.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davanın eşler arasındaki evlilik birliğinin devamı sırasında düzenlenen boşanma protokolünün iptali istemi ile açılmış olduğunun anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 2.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar...