WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Kullanım kadastrosu sırasında hakkında kullanım kadastrosu tutanağı tanzim edilen taşınmazlar hakkında tutanağın beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde, askı ilanından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılmasının mümkün bulunduğu hususu tartışmasızdır. Zilyetliğin korunması davası ile hedeflenen amaçla kullanım kadastrosu ile hedeflenen amaç ortak olup her ikisi de taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hukuki sonuç doğuracak şekilde tespitine yöneliktir....

    "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Kullanım kadastrosu sırasında hakkında kullanım kadastrosu tutanağı tanzim edilen taşınmazlar hakkında tutanağın beyanlar hanesinde yer alan ya da alması gereken kullanıcı ve muhdesat şerhlerine ilişkin olarak askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde, askı ilanından sonra ise genel mahkemelerde kullanım kadastrosuna itiraz davası açılmasının mümkün bulunduğu hususu tartışmasızdır. Zilyetliğin korunması davası ile hedeflenen amaçla kullanım kadastrosu ile hedeflenen amaç ortak olup her ikisi de taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hukuki sonuç doğuracak şekilde tespitine yöneliktir....

      Şöyle ki, 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi uyarınca "6831 sayılı Yasa'nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Dava konusu taşınmazda fiili kullanım olmadığı, taşınmaza gelişigüzel traktör ve tarım malzemesi konulmasının ekonomik amaca uygun kullanım olmadığı gerekçesiyle; Davanın REDDİNE, Manisa İli, Gölmarmara İlçesi, İsmetpaşa Mahallesi, Mezarlıküstü Mevkii, 595 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastrosu tespiti gibi TAPUYA KAYIT ve TESCİLİNE karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı ..., birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1) Beykoz İlçesi, Paşamandıra Köyünde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında düzenlenen ve dava konusu 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte geniş çevresinin ada parsel sayıları ile gösterecek şekilde geniş kadastro paftasının (kulanım kadastrosu paftası) ve bu paftaya göre, dava konusu 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaza dört bir yönden komşu olan (varsa yol ötesi komşular dahil) taşınmazlar hakkında kullanım kadastro tutanakları düzenlemiş ise, bu taşınmazların kullanım kadastrosu sırasında düzenlenen kadastro tesbit tutanaklarının kesinleşme durumlarını gösterir şekilde...

          Dava, beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine yönelik olup bu davanın görülebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosu yapılması gerekmektedir. Kullanım kadastrosu ise, ya bu kapsamda yeni bir tutanak düzenlenmesi ya da daha önce tutanakda kullanıcı şerhi varsa bu şerhin güncellenmesi suretiyle yapılabilir. Kadastro tutanağında daha önce mevcut bir kullanıcı şerhi bulunmaması halinde kullanım kadastrosunun güncelleme sureti ile yapılması mümkün olmayıp, ancak yeni bir tutanak düzenlenerek yapılması zorunludur. Somut olayda, 1995 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, beyanlar hanesine ve edinme sütununa kullanıcı şerhi yazılmaksızın tespit edilmiş ve tespitin 04.02.1998 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. Davacı 06.07.2012 tarihinde dava açarak taşınmazın 2005 yılından beri kendi kullanımında olduğunu belirtmiş ve adına şerh verilmesini istemiştir....

            Davacı, 1999 yılında yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında sınırların yanlış belirlendiği ve 2009/15 sayılı genelgeye göre yapılan güncelleme çalışmaları sırasında da bu yanlışlığın düzeltilmediğine yönelik yani kullanım kadastrosu öncesi hakka dayanarak parsel sınırının düzeltilmesini dava etmiştir. Dava konusu 944 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının tespit tarihi 15.05.1999 olup, 15.05.2000 tarihinde kesinleşmiştir. Davacının 2011 tarihinde dava açtığı anlaşılmakla, 2000 tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve tespitten sonra yapılan güncellemelerde sınırların değişmeyeceği de dikkate alınarak davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün BOZULMASINA, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              mevcut olmadığı, davanın zilyetliğin tespiti davasına dönüştüğü belirtilerek, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacının fiili kullanımında olduğu anlaşılmakta olduğundan mahkemece, bu bölümün kullanım kadastrosu yapıldığı tarih itibariyle davacının fiili kullanımında olduğunun tespitine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kullanım kadastrosu sırasında dava konusu 240 ada 5 parsel sayılı 173,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'nın kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın tespit edilen miktardan büyük olduğu iddiası ile Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Dosya kapsamı ile temyize konu taşınmazın, orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen 1088 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucunda 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek 19.12.1996 tarihinde Hazine adına tescil edilmiş olduğu, bununla beraber taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesine dayalı olarak kullanım kadastrosu ya da güncelleme yapılmadığı belirlenmiştir. 2/B alanlarında kullanım kadastrosu yapılması işlemi idari bir tasarruf olup, kullanım kadastrosu yapılmayan taşınmazlarda beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin talebin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu