"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespite itiraza ilişkin K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sonucunda 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davacı adına zilyetlik şerhi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTE İTİRAZA İLİŞKİN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil ile beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kullanım kadastrosu yapılmayan taşınmazların beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, hal böyle olunca; dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışması yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar vermek gerekmiştir....
Çekişmeli taşınmazla ilgili olarak 2010 yılında kullanım kadastro tutanağı düzenlendikten sonra davacı ... çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiası ile askı ilan süresi içerisinde tespite itiraz davası açmış; davanın kabulü ile taşınmazın bir bölümünde davacı ... bir bölümünde ise davalı ... lehine zilyetlik şerhi verilmiş; hüküm 06.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu dava ise, tespitten önce 2009 yılında Sulh Hukuk Mahkemesinde zilyetliğe dayalı men'i müdahale ve kal davası olarak açılmış, yargılama sırasında men'i müdahaleye ilişkin talep hakkında tefrik kararı verilmiştir. Daha sonra çekişmeli taşınmaz ile ilgili olarak 2010 yılında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmiş olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesince 01.07.2013 tarihinde verilip, kesinleşen görevsizlik kararı ile dava dosyası Kadastro Mahkemesine gönderilmiş; mahkemece de dava konusu parsel hakkında hükmen tapu kaydının oluştuğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
Somut olayda, dosya içerisinde ada raporunun aslı hava fotoğrafları olmadığı gibi mahkemece hükme alınan bilirkişi raporunun ilk sayfasında ilk tesis kadastrosunda herhangi bir tersimat hatasına rastlanmadığı, sonuç kısmında ise yine uygulama kadastrosu ile ilk tesis kadastrosu arasında herhangi bir tersimat hatası bulunmadığı sınırdaki ufak farklılıkların ölçüm tekniğinden kaynaklandığı belirtilmiş ise de raporun 3. Sayfasındaki krokide tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu sınırları çakışmamaktadır....
SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından, davalı Hazine aleyhine askı ilan süresi içinde açılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; dava konusu taşınmazın, kullanım kadastrosu tespit günü itibariyle, davacının fiili kullanım ya da fiili hakimiyet alanında olup olmadığının tespitine esas olmak üzere, kullanım kadastrosu tespit günü itibariyle ve bu tarihten az öncesi dönemde oluşturulan hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofotolarının dosya içine getirtilip jeodezi fotogrametri (harita) mühendisi ve fen bilirkişiler marifetiyle mahallinde uygulanmadan; ziraat mühendisi bilirkişi raporu, yerel bilirkişi beyanları ile kadastro tespit bilirkişileri ve davacı tanığı beyanları arasındaki, davacının dava konusu taşınmazdaki kullanımına ilişkin kapsamlı çelişki giderilmeden, davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamıştır. Zira Yargıtay Kapatılan 16....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER : Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davasıdır. Çekişmeli Muğla İli, Fethiye İlçesi, Kargı Mahallesi, 270 ada 8 parsel sayılı taşınmazın yörede 2019 yılında yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında, 283,69 m2 yüzölçümlü, tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği, beyanlar hanesinde "6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır. Bu parsel 2010 yılından beri Kamil oğlu T6'in kullanımındadır." şerhlerinin yazıldığı, kullanım kadastrosu çalışma sonuçlarının, 29/03/2019 ila 29/04/2019 tarihleri arasında ilan edildiği, davacı tarafça 15/04/2019 tarihinde yasal süresinde görevli Kadastro Mahkemesinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesine göre; "Orman sayılan yerlerden: .........
No: ) kullanımındadır." şerhlerinin yazıldığı, kullanım kadastrosu çalışma sonuçlarının, 12/06/2018 ila 11/07/2018 tarihleri arasında ilan edildiği, davacı tarafça 09/07/2018 tarihinde yasal süresinde görevli Kadastro Mahkemesinde eldeki tespite itiraz talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesine göre; "Orman sayılan yerlerden: .........
SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından, davalı Hazine aleyhine askı ilan süresi içinde açılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; dava konusu taşınmazın, kullanım kadastrosu tespit günü itibariyle, davacının fiili kullanım ya da fiili hakimiyet alanında olup olmadığının tespitine esas olmak üzere, kullanım kadastrosu tespit günü itibariyle ve bu tarihten az öncesi dönemde oluşturulan hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofotolarının dosya içine getirtilip jeodezi fotogrametri (harita) mühendisi ve fen bilirkişiler marifetiyle mahallinde uygulanmadan; ziraat mühendisi bilirkişi raporu, yerel bilirkişi beyanları ile kadastro tespit bilirkişileri ve davacı tanığı beyanları arasındaki, davacının dava konusu taşınmazdaki kullanımına ilişkin kapsamlı çelişki giderilmeden, davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamıştır. Zira Yargıtay Kapatılan 16....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1943 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 26/12/1980 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 10/04/1989 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması, 1998 yılında yapılan kullanım kadastrosu ve 1972 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....