"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı banka tarafından müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, temyiz kudretine haiz olmayan müvekkilinin imzalamış olduğu takibe konu kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek müvekkilinin kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla böyle bir yola başvurduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dosya kapsamındaki belgelerden davalı bankanın her iki kredi sözleşmesinin imzalanmasından önce de davacıya bilgilendirme formu verdiği görülmüştür. Bu itibarla, mahkemece, söz konusu aydınlatma formlarının varlığına rağmen bozma ilamında işaret edildiği şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, yukarıda da ifade edildiği üzere davalı banka her iki kredi sözleşmesinin imzalanmasından önce de davacıya bilgilendirme formu vermiştir. Davacının imzasını havi bilgilendirme formlarında, genel kredi sözleşmesinin 6. maddesinin banka tarafından alınacak masraflara ilişkin olduğu ve aleyhe hükümler içerdiği belirtilmiştir. Bilgilendirme formunda atıf yapılan genel kredi sözleşmesinin 6.2 maddesi ise, “Taraflar kredi ve bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tüm masraf ve ücretlerle sair giderlerin işbu sözleşmenin ekinde liste halinde yer aldığını ve taraflarca kabul edildiğini beyan ederler...” hükmünü haizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının dava dışı Talat Karaca ile davalı banka arasında imzalanan 28/05/2014 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini 100.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı banka tarafından bu genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı Talat Karaca'ya 29/05/2014 tarihinde 20.000,00 TL,15/01/2015 tarihinde de yine 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı görülmüştür. Dava konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırılmış olduğunun belirlenmesi gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının dava dışı Talat Karaca ile davalı banka arasında imzalanan 28/05/2014 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini 100.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı banka tarafından bu genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı Talat Karaca'ya 29/05/2014 tarihinde 20.000,00 TL,15/01/2015 tarihinde de yine 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı görülmüştür. Dava konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırılmış olduğunun belirlenmesi gerekmektedir....
Somut olayda; ilamlı icra takibinin, T3 tarafından 04/07/2017 tarih ve 1182 sözleşme numaralı Türkiye T3 Kredi Genel Sözleşmesi ve kredi borç senetlerine dayanılarak yapıldığı, kredi sözleşmesinin alacaklı kooperatifin bulunduğu Karayusuflu Mahallesi veya borçlu ortağın oturduğu Kayışlı mahallesi ihtiyar heyetleri tarafından tasdik edilmediği, ilgisiz Serinevler ihtiyar heyeti tarafından tasdik edildiği, ayrıca, borç senetlerinin hiç tasdik edilmediği görülmüştür. Borç senetlerinde, kredi sözleşmesine atıf yapılarak kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olduğunun belirtilmesi borç senetlerine ilam mahiyetini kazandırmaz. Bu nedenle, icra mahkemesince takibin iptaline karar verilmesi isabetli olduğundan davalı alacaklı vekilinin bildirdiği istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacının 09.08.2004 - 31.01.2007 tarihleri arasında görev yaptığını, sürdürülen soruşturma sonucunda ...isimli müşterinin 07.09.2006 günü Bankamatik cihazında alıkonulan kredi kartını alarak, önce kartın limit boşluğunu görmek ve kullanıma uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla sorgu yaptığı aynı tarihte şubeye yakın mesafedeki işyerlerinden erkek giyimine yönelik alışveriş yapmak suretiyle suistimal gerçekleştirdiği, sorgulamada diğer personelin şifrelerini kullandığının tespit edildiğini, Disiplin Kurulu'nun 31.01.2007 tarih 4 no ile yapılan soruşturma sonucu iş sözleşmesinin feshine dair kararın Genel Müdürünce uygun görülmesi üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini, Bankamatik cihazı içinde alıkonulan kredi kartının şubeden sorgulanma işlemlerinin Davacı tarafından yapıldığı kanaati oluştuğunu, diğer personelin sorgulama saatlerinde iş yerinde olmadıklarını, ayrıca satın alınan emtia içerisinde tespit edilen Mavi Jeans marka kot pantolon...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/163 Esas KARAR NO:2021/930 DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:07/03/2020 KARAR TARİHİ:25/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasında imzalanmış olan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalı banka müşterilerinden dava dışı ...'...
İle yapılan Kredi Sözleşmesinin feshine, davacıların inşaat şirketine yapmış olduğu toplam 78.360TL, davalı bankaya ödediği toplam 62.802,18TL kredi taksitleri, 651,80TL tespit masrafı, 6520TL tapu masrafının ve 6.608,33TL gecikme tazminatının toplamı olan 155.007,31TL'nın davalılar tarafından müteselsil sorumlu olarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, genel kredi sözleşmesinin 41.1 maddesi uyarınca davacının, dava dışı asıl borçlunun davalı banka ile yapmış olduğu ve ileride yapacağı işlemlere "kefil olmayı" kabul ettiği, bu durumda davacı kefilin, genel kredi sözleşmesinde yazılı ve hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde sorumluluğunun belirlendiği, böylece davalı bankanın dava dışı borçlu ... hakkında genel kredi sözleşmesi dışında oluşan (kredi kartı kullanımı ve tüketici kredisi kullanımından kaynaklı olarak) doğan alacakları hakkında davacı hakkında icra takibi yapmakta haklı olduğu, bu takip dosyalarında da davacı kefilin kefalet limiti kapsamında ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı banka ile dava dışı ... arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamıştır....
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemiz’in 05.05.2016 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere genel kredi sözleşmesi ticari nitelikte olup sözleşmedeki kefalet de müteselsil kefalet hükmündedir. Sözleşme tarihi itibariyle sözleşme hükümleri 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK.’nun 583. madde hükmü bu dava konusu sözleşmede uygulanamaz. Genel kredi sözleşmesinin 1. maddesinde de kredi limiti 20.000,00 TL olarak belirtilmiş olup, bu limit davalı müteselsil kefilin sorumlu olduğu limit olarak kabul edilmelidir. Kaldı ki davalı kefilin 31.03.2009 tarihli kredi toplam ödeme plânında imzası olup kefaleti de kabul etmiş bulunmaktadır....