WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nolu kredi için;Taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip talebinde belirtilen 43.903,54 TL asıl alacak, bilirkişi raporu ile tespit edilen 34.634,19 TL işlemiş faiz, ...731,71 TL BSMV olmak üzere toplam 80.269,44 TL, ... nolu kredi için;Taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip talebinde belirtilen205.283,83 TL asıl alacak, bilirkişi raporu ile tespit edilen 167.942,05 TL işlemiş faiz, 8.396,18 TL BSMV, 336,72 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 381.958,78‬ TL, ... nolu kredi kartı için; Taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip talebinde belirtilen1.290,00 TL asıl alacak, bilirkişi raporu ile tespit edilen 973,48 TL işlemiş faiz, 48,67 TL BSMV olmak üzere toplam 2.312,15 TL, ... nolu kredi için; Taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip talebinde belirtilen1.290,00 TL asıl alacak, bilirkişi raporu ile tespit edilen 946,45 TL işlemiş faiz, 47,32 TL BSMV olmak üzere toplam 2.283,77 TL, ...nolu kredi için;Taleple bağlılık ilkesi uyarınca takip talebinde belirtilen ...290,00 TL asıl alacak, yine...

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 14/04/2005 tarihli kredi sözleşmesinin borçlusunun ... Gıda Ür.Paz.Ltd.Şti., müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin ...., .., ..., .., ..., ... ve ... olduğu, 27/09/2006 tarihli kredi sözleşmesinin borçlusunun... Gıda A.Ş., müşterek borçlu müteselsil kefillerinin... ve .. olduğu, kredi sözleşmelerinde limit artırımına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, 2008/97.E, 2010/142 K. sayılı dava dosyasında “27.09.2006 tarihli kredi sözleşmesinde asıl borçlu ... Gıda A.Ş.nin tüzel kişiliğinin bulunmadığı, sözleşme sonrası 150.000,00TL’nin ... Gıda Ür.Paz.Ltd.Şti’nin hesabına havale edildiği, şirket yetkilisi ...’un yetkilendirdiği ...'ya ödendiği, ......

      İcra Müdürlüğü'nün 2007/1990 Esas, 2003/4077 Esas, 2001/4784 Esas) dosyasında takibe dayanak kredi sözleşmesi veya kredi kartı sözleşmesinin hangisi olduğunu, kredi sözleşmesinin ASLININ ve hesap hareketlerinin mahkememize gönderilmesinin istenildiği, Yapı ve Kredi Bankası'nın 21/06/2022 havale tarihli yazı cevabında, davacı Eyüp Sönmez'e ait kredi kartı sözleşmesi aslı ve kredi kartı başvuru evrak aslı, ayrıca hesap ekstreleri, ihtarname ödeme planı arşiv saklama süresi dolduğundan kayıtlarında bulunmadığının bildirildiği, davacı tarafça imza itirazında bulunulması nedeniyle, takibe konu 5401***6732 nolu kredi kartı sözleşmesi aslı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere fotokopi evrak üzerinde imza incelemesinin hükme esas alınamayacağı, davalı tarafça ve temlik aldığı banka tarafından icra takibine konu kredi sözleşmesinin ASLI sunulamadığı, ayrıca harcamaların davacı tarafından yapıldığına dair evrakların ve delillerin de sunulamadığı...

      Dava konusu edilen genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden, davacının kredi sözleşmesini 3.000,00 TL limit ile imzaladığı ve zamanla kefalet limitinin belirli miktarlarla artırıldığı görülmektedir. Davacının, kredi sözleşmesindeki imzalarına da itirazı bulunmamaktadır. Bu hale göre, kredi sözleşmesindeki limit artırımları geçerlidir. Mahkemece bu yön gözetilerek, davacının kredi sözleşmesindeki kefalet limitinin belirlenip, sorumluluğunun tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen 17/05/2011 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda; davaya konu kredi sözleşmesinin 20 Temmuz 1999 tarihinde davalı banka ve dava dışı .......

          müşteriye kredi kullandırılmakta olup kredi müşterisinin ihtiyacına göre zaman içerisinde bu limitin yükseltilmesi ek limit sağlayan limit artışı ya da ek limit getiren sözleşme akdedilmesi ile sağlandığını, bu durumun hiçbir şekilde, sonraki tarihte akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin öncekinin yerine akdedildiği; yenisinin akdedilmesi ile önceki sözleşmenin hükümsüz kaldığı, tarafların hak ve sorumluluklarının ve özellikle de kefilin önceki sözleşmedeki kefaletinin sona erdiği şeklinde yorumlanamayacağını, dava dışı asıl Kredi borçlusu şirket ile önce 12.10.2012 tarihli 400.000,00- TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış olup; daha sonra 20.11.2013 tarihli ve 500.000,00- TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, bu şekilde Kredi borçlusu şirketin limiti 900.000,00- TL’na çıkarıldığını, müvekkil bankanın ikinci genel kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra da eski tarihli sözleşmeye dayanarak asıl borçluya her zaman kredi kullandırılmasının mümkün...

          Maddesi hükmüne uygun olarak düzenlendiğini, takip konusu Türkiye T5 Kredi genel sözleşmesinde ihtiyar heyeti kurulunun imzasının bulunduğunu, senetlerde ise kredi genel sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunun yer aldığını, bu sebeple senetlerin ilam hükmünde olduğunu, borca itirazın menfi tespit davasının konusu olduğunu ve icra mahkemesi görevine girmediğini belirterek davanın reddine ve yargılama gideri vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          nun imzaladığı kefalet sözleşmesinin eş rızası gerekmeksizin geçerli olacağı ve davalıların kefalet sorumluluğunun devam edeceği belirtilmiştir.Davacı vekili dava konusu kredi borcunun 19.07.2012 tarihli sözleşmeye dayandığını, diğer tarihsiz olduğu belirtilen kredi sözleşmesinin 19.07.2012 tarihli kredi sözleşmesinin devamı olarak imzalandığını, imzalanan genel nakdi kredi sözleşmesinin, diğer kefillerin limit arttırım talebi neticesinde imzalandığını beyan etmiş; ek bilirkişi rapora karşı beyan dilekçesinde ise tarihsiz sözleşmelerin 06.2009 ve 09.2009 tarihli olup, bu hususun genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin düzenlenmesine ilişkin esaslar bölümünde açıkça belirtildiğini beyan etmiştir .Hükme esas alınan 29.11.2019 tarihli bankacı bilirkişi raporunda ise ön bilgi formuna göre TBK'nun yürürlüğe girdikten sonra imzalanan 30.12.2012, 19.12.2014 ve 15.12.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden önce taraflar arasında ön bilgi formu imzalanıp sözleşme içeriğinin tetkiki için...

            Davalı banka vekili, davacının görev yaptığı şubede yapılan teftiş sonrası, teftiş raporuna göre, şube müdürünün eşine paravan şirketler aracılığı ile kredi kullandırıldığının tespit edildiğini, kural olarak banka çalışanları ve yakınlarının kredi kullandırılmasının banka kurallarına göre mümkün olmadığını, ancak şube müdürü eşinin şirket aracılığı ile kredi kullanmasına izin verildiğini, kredi şirketleri adına çıkmasına rağmen, ilgili kredi taksitlerinin müdür eşi tarafından ödendiğini, davacının bu durumu bildiği ve geciken kredi taksitleri için müdür eşini aradığı, müdür eşinin dolaylı kazanç sağladığını bildiği, buna rağmen banka mevzuatına aykırı şekilde paravan olarak kullandırılan kredi hakkında Genel Müdürlüğü haberdar etmediğini, iş sözleşmesinin Disiplin Hükümleri gereğince birlikte çalıştığı personelin suç sayılacak veya banka mevzuatına aykırı olay ve işlemlerini vaktinde üst makamlara bildirmeme davranışı nedeni ile haklı nedenle feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur...

              katılanın kimlik bilgileri ile yaptığı kredi başvurusu 31.07.2009 tarihinde reddedilmiş ve bu başvuruya kredi kartı tahsis edilmemiş olduğu, dosya arasında Akbank ile sanığın sahte kimlik ile yaptığı kredi sözleşmesinin bulunmadığı, varsa bu sözleşme sonucunda kredi kartı düzenlenip düzenlenmediğinin, düzenlenmiş ise harcama yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı anlaşılmakla öncelikle Akbanktan bu hususlar sorulup, sözleşme ve kartın varlığının tespit edilememesi halinde, sanığın eyleminin Yapı Kredi Bankası ile sahte kimlik kullanarak imzaladığı kredi kartı sözleşmesi yönünden 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 37/2 maddesinde belirtilen suçu oluşturacağı, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde 5237 sayılı TCK'nin 245/2. maddesinin, sahte üretilen bu kartın kullanılarak menfaat temin edilmesi halinde ise 245/3. maddesine temas eden suçu oluşturacağı, gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile resmi belgede sahtecilik suçundan...

                UYAP Entegrasyonu